40 yıllık TC Sağlık Bakanlığı Baltalimanı Kemik Hastanesi talebası indirilip yerine Metin Sabancı Kemik Hastanesi yazıldı. Sağlık Bakanlığı'nın adı bile yok. Bağışlar bu kadar kör kör parmağım gözüne mi olmalı?Emirganlı okurumuz Nilgün Pakkan'ın gündeme getirdiği konu, son günlerde boğazın Avrupa yakasından geçen pek çok kişiyi rahatsız ediyor aslında. alttaki fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi 40 yıllık Baltalimanı Kemik Hastanesi, bir gecede oluverdi Metin Sabancı Kemik Hastanesi.
Okurumuz soruyor:
Sabancı Grubu yarın - öbürgün Şişli Etfal ya da Vakıf Guraba'yı restore etse, oralara da mı kendi adını verecek? Hatta Topkapı Sarayı'nı restore etmeye kalksa ne olacak?
Sakıp Sabancı Topkapı Sarayı mı! Ve ekliyor: "İş dünyası yaptığı bağışın karşılığında mutlaka adının anılmasını isteyecektir. Ama bunun da bir usulü - adabı olmalı."
Önce okurumuzun mektubunu okuyalım:
"Tarihi Baltalimanı Kemik Hastanesi, Sakıp Sabancı tarafından restore ediliyor. Ancak beni üzen nokta, restorasyon sonunda o zarif binaya yakışmayan kapı ve daha önemlisi hastanenin adının Metin Sabancı Kemik Hastanesi olarak değiştirilmesi oldu.
Sabancı ailesinin yapmış olduğu vakıf, burs, hayır işleri toplumumuzca malumdur ve her zaman takdir edilir, ancak bu tür özel kurumların ismini kaybetmemesi lazım. Şişli Etfal, Vakıf Guraba gibi kurumlar isimleriyle yaşaması gereken kurumlardır. Ola ki Topkapı Sarayı'nın bazı seksiyonları veya tarihi herhangi bir yapı restore edilse, yardımı yapının ismini alması zorunlu mudur?
Sabancı adı, Baltalimanı Kemik Hastanesi'nin girişine veya başhekimin uygun göreceği bir başka yere büyük bir teşekkür plaketiyle birlikte konamaz mıydı?
Moral açıdan eski isminde kalmasının daha olumlu olacağını düşünüyorum. Kültürümüzde de yerleşmiş bir söz vardır, "Sağ elin verdiğini sol el görmemeli." Meral Hanım, belki bu konuda duygusal davranıyorum ama bazı şeylerin kendi adlarıyla yaşaması gerek, bunlar bizim demek istiyorum.
Boğaz'ın en güzel hastanesi olan yapının eski ismine kavuşmasında katkınız olursa sevinirim."
Sağlık Bakanı ne diyor?
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğum Sağlık Bakanı Osman Durmuş diyor ki:
"Depremde çok sayıda hastane zarar gördü. Ancak benim bakanlığımın bütçeden aldığı pay sadece yüzde 2.26. Ben istedim Sakıp Sabancı'dan burayı restore etmesini. Trilyonun üzerinde para harcayarak tarihi binanın fresklerini, tavanlarını, taa saray olduğu dönemdeki haline dönüştürüyorlar. Rahmi Koç da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin depremde yıkılan polikliniğini yeniden inşa ettiriyor. Heybeliada Sanatoryumu da onarıma muhtaç. Orasını da Eczacıbaşı yapıyor. Nejat Eczacıbaşı adı verilecek. Yönetmeliğimiz buna müsait."
Van Devlet Hastanesi, Tokat Devlet Hastanesi gibi depremde zarar görmedikleri halde çok harap halde olan hastaneler için de hayırsever işadamları aradığını belirten Durmuş, onların tamiri için de bağış yapacak kişi bulsa, adlarını seve seve hastanelere vereceğini dile getiriyor ve ardından da şöyle diyor:
"Baltalimanı bir semt. Van şehrin adı. Dolayısıyla bu tür hastanelerin adlarının değiştirilmesinin sakıncası yok. Zaten hepsinin üzerinde TC Sağlık Bakanlığı yazmaya devam ediyor. Ama mesela Şişli Etfal değişmez. Çünkü çocuk (tıfıl) hastanesi olarak kurulurken Etfal adını Abdülhamit koymuş."
Sanki özel hastane!
Neyse Şişli Etfal'i kurtardık. Ama sayın bakanımız bir noktada doğru bilgilendirilmemiş. Kendisiyle dün öğle saatlerinde yaptığımız telefon görüşmesinin ardından asistanım İlkay Özcan Baltalimanı'na giderek yeni tabelanın fotoğrafını çekti. Üstte de gördüğünüz gibi Sağlık Bakanlığı'nın adı bile yok. Bu durumda halk oranın nasıl devlet hastanesi olduğunu bilip de rahatça girecek?
İlkay'ın tespitlerine göre Baltalimanı Kemik Hastanesi adı, sadece hastaneye girdikten sonra yan duvarda tarihçesinin yazıldığı yerde kalmış.
Oysa İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, aynı hastenenin bahçesine 1995'te sıfırdan inşa ettirdiği polikliniğe gayet mütevazi bir levhayla adını vermiş.
Hastanenin mutlaka zengin işadamları ya da yakınlarının adlarıyla anılması şart mı? Adları eskisi gibi kalsa da hemen girişte en görünen koskocaman bir duvarda bağışı ya da restorasyonu yapanın adı görkemli bir biçimde belirtilse daha uygun olmaz mı?
Kaldı ki Sabancı Grubu'nun da şunu düşünmesi gerek. Bundan böyle orayı çoğu kişi Sabancı'ların hastanesi zannedecek. Ancak Sabancı ürünlerinde aradığı kaliteyi belki de bu hastanede bulamayacak. O zaman Sabancı adına ve SA amblemine olan güveni sarsılmayacak mı? Tabii Baltalimanı Kemik Hastanesi'nin işletmesini de Sabancı Grubu yapacaksa, o zaman başka!
Sabancı Grubu üst yönetiminin de Sağlık Bakanlığı'nın da bu konuyu yeniden değerlendireceklerini umuyorum.
Yazara E-Posta: mtamer@milliyet.com.tr