Aylardan yine kasım. Yine Dünya Ekonomik Forumu DEF'in Türkiye toplantısı için Çırağan Sarayı'ndayız.Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, bakanlar Güneş Taner ve Hikmet Uluğbay, Fazilet Partisi Başkan Yardımcısı Ali Coşkun ve DTP Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un yanı sıra ön sıralarda dikkat çeken biri daha var: İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan 6 ay önce zorunlu ayrılmış, hapse girmeyi bekleyen Recep Tayyip Erdoğan!Toplantının ana teması "Küresel rekabet için öncelik belirlemek." Gündemde Türkiye'nin AB üyeliğinin A'sı bile yok. Yıl 1998. 8 yıl aradan sonra dün yine DEF Türkiye toplantısı için Çırağan'dayız. Bu kez toplantının başlığı "Bölgeleri birleştirmek ve yeni fırsatlar yaratmak."Türkiye, Davos'ta son 2 yıldır Avrupa ülkesi muamelesi görüyordu. Anlaşılan bundan böyle Avrupalılığın da ötesinde bölgesel güç olarak itibarımız daha da artacak. Ortadoğu'da hızla değişmekte olan dengelerin de katkısıyla tabii...Başbakan Erdoğan'ın açış konuşmasında altını çizdiği gibi Türkiye "21. yüzyılın yeni stratejik bölgesi Avrasya'nın kalbinde. Avrupa'nın 4. büyük enerji arteri haline geldiği için, enerji güvenliği açısından da artık vazgeçilemez bir konumda." Bölgesel güç Türkiye DEF Başkanı Klaus Schwab'ın açış konuşmasında verdiği rakamlara göre 40'ı aşkın ülkeden 400'ü aşkın katılımcının (2/3'ü yabancı) ilgi gösterdiği bu toplantı, DEF'in bugüne kadarki en geniş katılımlı Türkiye toplantısı. Gerçekten de geçmişte izlediğim Türkiye toplantılarının aksine yanımda-arkamda, sağımda-solumda, tıpkı Davos'taki gibi İngilizce konuşuluyor.Erdoğan da konuşmasında Türkiye'nin uluslararası camiada artık "fırsatlar ülkesi" diye tanımlandığına işaret ettikten sonra, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında son 2 yıldaki patlamayı, yabancı katılımcıların özellikle dikkatine sunuyor: "2005'te 9.7 milyar dolar olan yabancı sermaye girişi, bu yılın ilk 9 ayında 12.8 milyar dolara ulaştı."Türk şirketlerine ilgi şu sıralar o kadar yoğun ki, bu işlere aracılık eden yatırım bankacılarının tahminine göre 2005-2007 arası 3 yıllık doğrudan yabancı sermaye girişi 50 milyar doları bulur... 40 ülkeden 400 katılımcı DEF Türkiye'nin açılış oturumunda ise konuşmacılar, Türkiye'ye çifte standartlı davranışları nedeniyle Brüksel'in kulaklarını bol bol çınlattı! Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, "AB ile bir iletişim sorunumuz var. AB'nin Türkiye'ye hitap biçimi sorgulanmalıdır. Biz, Türkiye olarak bizden beklenenden de fazlasını yaptığımızı düşünüyorum" dedi.Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanı Hanzade Doğan ise Türkiye'nin AB için 70 milyonu aşkın nüfusunun ya da % 7 - 8'lik büyümenin çok ötesinde bir önemi olduğunu vurguladı ve "Dünyanın tek ses olan güçlü bir Avrupa'ya ihtiyacı var; Avrupa, Türkiye'yi yanına almadan ABD ve Çin'in karşısında böyle bir güç oluşturamaz," dedi.Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecimiz Ali Babacan'ın da dediği gibi Türkiye'nin AB üyeliği, salt 27. 28. ya da 29. üyelik değil. AB'nin dünyadaki konumunu toptan değiştirecek. Zaten Avrupalılar da bu yüzden ciddi bir hazım sorunu yaşıyorlar! mtamer@milliyet.com.tr AB ile iletişimsizlik