Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa Birliği üzerine uzmanlaşmış Brüksel merkezli saygın düşünce üretme kurumu CEPSin hafta başında düzenlediği "Modern Türkiyenin Avrupa Dönüşümü" başlıklı toplantıda, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Martin Schulzu günah çıkarırken görmek bayağı keyif vericiydi: Meğer biz neymişiz de haberimiz yokmuş! Daha doğrusu bizim haberimiz vardı da, gerek bizi yönetenler (yakın geçmişe kadar), gerekse aydınlarımız (çoğu hâlâ) Batının önyargılı değerlendirmelerini maalesef nasıl da sorgulamadan kabullendiler! Nasıl da Türkiyeye Batının gözlükleriyle bakıp kendi gücümüzü yok varsaydılar! (Amerikanın Irakı işgalinde de Amerikan gözlükleriyle baktıkları gibi) "Bugün görüyoruz ki Türkiyenin ne bugünüyle ilgili, ne de son 25 - 30 yılda katettiği mesafe hakkında bilgimiz varmış. Türkiyeye hep geri kalmış 3. Dünya ülkesi muamelesi yapmışız.Neden gerçeği araştırmak yerine Türkiyeye hep önyargılı baktık? Neden? Neden?Gerçekleri öğrendikçe görüyoruz ki, halkının yüzde 95inin Müslüman olduğu bir ülkenin değerleriyle, Avrupanın değerleri pekâlâ birlikte yaşayabilir. Dahası Türkiye, Avrupanın kendi güvenliğinin ve refahının artmasına da katkı yapabilir."Brükselde görebildiğim kadarıyla Türkiye daha şimdiden ABye katkıda bulunmaya başlamış bile! Her kademede ABye hayatiyet, dinamizm getiriyoruz. Avrupa Parlamentosu üyesi ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Joost Lagendijk de konuşmasında vurguladı: "Türkiyenin üyeliği ABye stratejik açıdan önemli katkılar sağlamakla kalmayıp, ABnin kendi geleceğini tartışmasına da vesile olmuştur. ABnin kendi içinde bu tartışmayı ne zamandır yapması gerekiyordu. Türkiyenin ABye şimdiden faydası olmaya başladı." Günah çıkarıyorlar Toplantıya katılan Amerikalı gazetecilerden biri anlattı: Amerikadaki gazete yöneticileri, Avrupadaki muhabirlerine "Türkiye yoksa, bize boşu boşuna AB ile ilgili haber göndermeyin. Gazeteye girmez, çünkü Avrupa burada tek başına ilgi çekmiyor" diyorlarmış. Bu arada CHP İstanbul milletvekili Kemal Dervişin kurduğu Ekonomi ve Dış Politika Forumu EDPFnin önerisi üzerine CEPSle birlikte hazırlanan kapsamlı Türkiye raporları sonrasında, CEPSin ilk kez Brükselde Türk araştırmacılar istihdam etmeye başladığını öğrendik. CEPS ilk kez çalıştığı Türk elemanlardan çok memnun kalmış ve yeni projeler aldıkları takdirde Türk personel sayısını arttırmaya karar vermiş. Türkiye varsa haber Dervişin gün boyu gerek kürsüdeki gerekse toplantı aralarında ikili sohbetlerdeki performansı ve karşısındakini ikna yeteneğini gördükten sonra, AKP lideri Başbakan Tayyip Erdoğanın bu yola baş koyması ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün istikrarlı çabaları kadar, CHP adına 2 yıl süreyle Avrupa Konvansiyonu üyeliği yapan ve halen Avrupa Karma Parlamento Heyeti üyesi olan Kemal Dervişin de Avrupalıların Türkiyeye bakış açısının değişmesinde önemli katkısı olduğunu düşündüm. Hasan Bülent Kahramanın dün Radikaldeki yazısında dediği gibi Derviş, bu tür platformlarda yeteneği, birikimi ve kapasitesiyle insanı şaşırtacak ölçüde başarılı. Belki de en önemlisi, söylediğine yürekten inandığını karşısındakilere hemen hissettiriveriyor. ABde Derviş faktörü Örneğin Avrupa Parlamentosu üyelerine şöyle bir taktik verebiliyor: "Türkiye çok gündemde. Tüm AB ülkelerinde Türkiyenin üyeliği tartışılıyor. Türkiyeye bir an önce tarih verilmeli ki gündemden düşsün ve Avrupa Anayasasına ilişkin referandumlar, Türkiyenin sıcak gündem maddesi olmaya devam ettiği bir ortamda yapılmasın."Dervişten hükümete de önemli uyarılar var: "Önümüzdeki 2 hafta çok önemli. Çünkü gerek AB, gerekse Türkiye birbirlerine doğru çok büyük adımlar atacaklar. Beni zinadan daha fazla tedirgin eden, Başbakanın Avrupa bizim içişlerimize karışamaz demesi oldu. Onlar da bizim içişlerimize karışabilir. Biz de onların içişlerine karışabiliriz." mtamer@milliyet.com.tr Dervişten ABye taktik