Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu soruyu cevaplamak zor. Daha az bulunduğu için akıl petrol kadar kolay ölçülemiyor. Özellikle rejimlerin aklından bahsediyorsak.İran petrol ihtiyacının sadece yüzde 60'ını kendi kaynaklarından karşılıyor. Gerisini litresi 45 sentten olmak üzere ithal ediyor, halkına bunu dörtte biri fiyatına satıyor. Benzinin kupona bağlanması gündemde. İskoçya'da viski darlığı gibi garip bir durum.İran yeterli rafineri kapasitesine sahip değil. Rafinelerini yenilemesi ve yeni rafineri yapması lazım. Ama değişik zamanlarda uygulamaya konan Amerikan ve Birleşmiş Milletler kaynaklı ambargolar olduğu için kolay değil. Başka sahalarda da pek yatırım yok. Komşumuz İran dünyanın ikinci büyük petrol zengini ülkedir. Akıl liginde kaçıncı sırayı işgal ediyor? İran'ın 70 milyon nüfusu Türkiye'ninkine (72 milyon) yakındır. Kişi başına düşen milli geliri ise 2500 dolar civarındadır. Petrolsüz Türkiye'de 5.500 dolar civarındadır.Ekonominin içinde bulunduğu durgun ve büyümeyen durumun nedeni, 1979'da Şah'ı deviren mollalardan beri rejimin içeride ve dışarıda sürekli çekişme içinde olmasıdır. Mollalar iktidara gelir gelmez taraftarları Amerikan elçiliğini basıp içindekileri 15 ay rehin tuttular. Irak'la 1980'de başlayan ve milyonların ölümüne ve ülkeyi terk etmesine neden olan savaş 1988'e kadar sürdü. Devrimini başka ülkelere ihraç etme tutkusuna kapılan Tahran, Türkiye dahil birçok ülkeyi tedirgin etti ve etmeye devam ediyor.İranlılar Şah'ı devirdiler ama yerine hem ondan beter hem de devrilmesi daha zor bir rejim getirdiler. Şah ve çevresi gelirleri hortumluyordu, şimdi mollalar ve rejimin gayri resmi ordusu olan Devrim Muhafızları. Devrim Muhafızları'nın kendi ordusu, donanması ve hava gücü var. Muhafaza ettikleri ise devrim değil, kendi çıkarlarıdır. Milyar dolarlık şirketler ve fonları var. Monarşiden mollakrasiye İran'ın dünyayla en son kavgasının nedeni mollaların nükleer emelleridir. Mollalar Ortadoğu'da söz sahibi olmak, uluslararası arenada prestij kazanmak, halkı ortak bir amaç etrafında galvanize etmek amacıyla, uranyum zenginleştirme programı başlattılar. Ama esas amaç rejimi dış tehditlerden, özellikle muhtemel Amerikan müdahalesinden korumaktır. Halkın elinden gelse başından atmak için can attığı bir rejim varlığını sürdürmek için halkı süresiz yoksulluk ve durgunlukta yaşatmaya, milyarlarca dolar harcamaya hazır. Diktatörlüklerin birinci amacı diktatörlüğün devamını güvence altına almaktır. Bizde İslam rüyası görenler, darbeciler, askeri dikta meraklılarının akıllarını başlarına toplaması için güzel, canlı, aktüel bir örnek. mmunir@milliyet.com.tr Nükleer düşler