Şu Buca Belediyesi’ni çözemedim gitti.
Tutarsızlıklar, saçmalıklar bitmek bilmiyor.
Malumunuz, bayram öncesi belediye, ilçedeki muhtarlara iftar yemeği verdi.
Sıradanlaşan iftar buluşmalarından biri olduğunu düşünmüştüm ama öyle değilmiş meğer.
Meğer iftar yemeği, destek yemeğine dönüşmüş.
12 muhtar, Belediye Başkanı Ercan Tatı ile pek çok konuda karşı karşıya gelen CHP’li Meclis üyelerine mektup yazmışlar.
Altına da imzalarını atmışlar.
Mektupta diyorlar ki:
“Biz mahalle muhtarları nasıl halka hizmet üretmek için seçildiysek, Meclis üyeleri de aynı şekilde, hizmet üretmek ve hizmetlerin her mahalleye eşit dağılımını sağlamak, seçilmiş belediye başkanına, yapacağı çalışmalarda destek olmak için seçilmişlerdir. Ancak gördüğümüz kadarı ile Buca’da bazı Meclis üyeleri, sanki halkımız onlara muhalefet görevi vermiş kendi partili Belediye Başkanına muhalefet olmaya çalışıyorlar.”
Sözün özü, “Bırakın muhalefeti de, Başkan Ercan Tatı’ya destek verin” demeye getiriyorlar.
İnanılır gibi değil.
Bir partinin ilçe başkanının, kendini genel başkanın yerine koyup memleket meseleleri üzerine ahkam kesmesi gibi bir şey bu.
Yada ne bileyim, kavgada dayak yiyen çam yarmasına tüy sıklet birinin yardım etmeye kalkışmasından ne farkı var?
Akıllarınca Başkan Tatı’yı koruma altına alacaklar!
Başkanı korumak, size mi düştü sevgili muhtarlar?
Sayın Tatı, kendini savunamayacak kadar aciz mi?
Sizler CHP’yi mi temsil ediyorsunuz yoksa muhtarlığını yaptığınız mahalleyi mi?
Hem koskoca belediyeyi, belediye başkanını küçük düşürmeye ne hakkınız var?
* * *
Olaya bir de diğer pencereden bakalım.
600 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanı, “Bana muhalefet yapanlara karşı kendimi pekala savunurum. Böyle bir destek çağrısı, beni rencide eder” deyip, kibarca böyle bir açıklamanın yapılmasını önleyemez miydi?
Kendinizi, Buca’da olup bitenleri hiç bilmeyen biri olarak düşünün ve muhtarların açıklamasını bir kez daha okuyun lütfen.
“Koskoca Başkan, yapayalnız kalmış, muhtarlara sığınmış!. Yazık! demez misiniz?
Buca’nın 5 köyü, 42 mahallesi var, yani 47 muhtarı...
Başkan Tatı’yı, içinde bulunduğu çıkmazdan 12 muhtar çıkaracaksa, eyvahlar olsun.
Mektubun bir yerinde, tehdit de var.
Muhtarlar diyor ki:
“Hizmet üretilmesine engel olan muhalif Meclis üyelerini, kim olursa olsun halka teşhir edeceğiz.”
Yok, daha neler!
Oldu olacak, elinize sopaları alın, peşlerinden kovalayın Meclis üyelerini!
Herkes haddini bilmeli.
O da bir şey mi?
Gümüşlük Akademisi Vakfı Başkanı Yazar Latife Tekin, üç yıl önce 90 yaşında aramızdan ayrılan ünlü şair ve ressamımız İlhan Berk’i anma etkinliği düzenledi.
Bodrum’un en büyük alışveriş merkezinde, ünlü şairin “Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından”, “Güzel ırmak”, Siz ne güzeldiniz benimle, bilemezsiniz” isimli şarkılarının yer aldığı broşürler dağıttı.
Sonra da sordu: “İlhan Berk’i tanıyor musunuz?”
İşte cevap:
“Futbolcu olmalı.”
Latife Hanım, İlhan Berk’i 10 kişiden 8’inin tanımamış olmasına çok üzülmüş.
Hiç üzülmeyin Latife Hanım.
Bu memleketin askerlik yapmış delikanlısı, uğruna binlerce şehit verdiğimiz Kıbrıs’ı, Güneydoğu Anadolu’da bir ada zannediyor.
