Türkiye, son 3 yılda gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı, iki genel seçim ve bir referandumla adeta siyasete ve seçime doydu.
Son referandumu, oldukça gergin bir atmosferde tamamladık.
Tartışmalar bir süre devam edecek gibi gözüküyor.
Bundan sonra Türk halkı ve özellikle de iş dünyası artık seçim defterinin kapanmasını bekliyor.
Seçimler nedeniyle ekonomin hep arka plana atıldığını düşünen iş dünyası temsilcileri, yaptıkları referandum değerlendirmelerinde ekonomiye odaklanılması gerektiği düşüncesinde birleştiler.
***
Hafta boyunca görüştüğüm birçok iş insanından önceliğin artık ekonomiye verilmesi gerektiğine dair açıklama duydum.
Birçok kurumun temsilcisi yaptıkları açıklamalarda da benzer şeyleri söylediler.
Türkiye’nin en büyük sorunlarının başında işsizlik ve eğitim geliyor.
Bu iki kavram birbirinin ayrılmaz parçaları.
İş dünyası istediği niteliklerde çalışan bulmakta zorlanırken, eğitim sistemimizde iş hayatının istediği standartlarda çalışan yetiştirmiyor.
Bunun sonucunda da ülkede ne işsizlik sorunu bitiyor, ne de eğitim sistemi düzeliyor.
Son yıllarda özellikle meslek liselerinin önemi kavranmakla birlikte, yine de bu konu memleket meselesi haline gelmiş gözükmüyor.
***
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar da geçtiğimiz gün Ege Otomotiv Derneği tarafından düzenlenen Endüstri 4.0 toplantısında eğitim konusuna dikkat çekti.
Mesleki Eğitimde Almanya örneğini verirken, Almanya’nın bugün dünya ekonomisindeki gücünün bu sayede gerçekleştiğine vurgu yaptı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, projeleri ile öne çıkan bir isim.
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) 25. Yıl gecesinde İzmir’in Ege Bölgesi ile birlikte yeniden EXPO adaylığına başvuru yapacağının ilk sinyalini vermişti.
Önceki akşamda İzmir iş dünyası temsilcileri ile Kaya Termal Otel’de bir araya geldiği toplantıda İzmir’in Ege Bölgesi ile birlikte EXPO 2025’e aday olacağının müjdesini verdi.
2025 EXPO’ya Ege olarak katılacaklarını açıklayan Bakan Zeybekci, iş dünyasının takdirini topladı.
***
Zeybekci, “22 Mayıs’ta son olarak Türkiye olarak başvuru yapacağız. Rakiplerimiz Paris ve Tokyo ama inanıyorum ki biz 2025 EXPO’sunu alacağız. Paris ve Tokyo artık eskimiş şehirler haline geldi. EXPO için biz yeni bir imkan ve fırsatız” dedi.
Zeybekci, 16 Nisan referandumu içinde Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir milletvekili olduğunu anımsatarak, İzmirlilerin Başbakan Binali Yıldırım’ı sevindirmesi ve coşturması gerektiğinin de altını çizdi.
Referandumda sandıktan ne çıkar bilinmez ama İzmir’de yeniden EXPO heyecanının başlayacak olması gerçekten güzel bir gelişme.
Mesut Sancak’ı İzmir 10 yıl önce Folkart Narlıdere projesi ile tanıdı.
Saya Grubu’nun İzmir’de inşaat sektöründeki ilk yatırımı olan Folkart, daha sonra gerçekleştirdiği projelerle adından söz ettirdi.
İzmir’de yıllardır çözülemeyen Basmane’deki utanç çukurundan da kente güzel bir eser yaratmak için çalışıyor.
Folkart, sadece inşaat şirketi olmadığını da son yıllarda ardı ardına hayata geçen kültür ve sanat projeleri ile kanıtladı.
Türkiye ve dünyanın önde gelen sanatçılarının eserlerinin sergilendiği Folkart Gallery’den sonra Folkart Academy projesine de İzmirlilerin yoğun ilgisi ile başlayan Folkart, İzmir’i sanat ve kültür hayatında da ön plana taşımak istiyor.
Alanında en başarılı sanatçılar tiyatro başta olmak üzere sanatın bir çok alanında vereceği eğitimlerle yeni sanatçıları ülkemize kazandıracaklar.
İlk etapta 625 kişiye ücretsiz eğitim vermeyi planlayan Folkart Academy’ye 1 günde bin 500 kişi başvuru yapmış.
Bu da ihtiyacın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Başarılı girişimcilik örneklerini bu köşeden sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.
Bu haftaki konuğum, İzmir’de de fenomen olan Köfteci Yusuf’un kurucusu Yusuf Akkaş.
Akkaş ile İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği Çarşamba Toplantısı sayesinde tanışma fırsatım oldu.
Karşımda 50’li yaşlarda birisini beklerken karşımda 39 yaşında, duygusal yönü ağır basan ve çok heyecanlı genç bir girişimci buldum.
Yusuf Akkaş’ı bu toplantıda İzmirli işadamları ile buluşturan ise Arkas CEO’su Önder Türkkanı oldu.
Türkkanı’ya bir sohbette Mistral Projesi’nde Köfteci Yusuf’a yer vermesi için İzmir’in önde gelen işadamlarından Mahmut Özgener fikir vermiş.
Özgener, Türkkanı’ya “Haftada 2-3 gün gitmeden yapamıyorum. Çok lezzetli köfteleri var. Hem de çok hesaplı” yorumunu yapmış.
Bunun üzerine Yusuf Akkaş ile bağlantıya geçen Türkkanı, bu süreçte Akkaş ile dost olmuş.
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, 2013 yılında aldığı başkanlık bayrağını başarılı bir şekilde sürdürüyor.
Denizcilikle ilgili her projede yer alan, sivil toplum kuruluşlarına da her zaman destek olan Öztürk, kurumunun bir hayalini daha gerçekleştirdi.
Güzel bir hizmet binası için göreve geldiği ilk günden bu yana kolları sıvayan Öztürk, daha önce Almanya’nın İzmir Başkon-solosluğu binasına teklif vermiş ancak ihaleyi kazanamamıştı.
Öztürk, kurumuna bu kez Birinci Kordon’da Key Oteli ile Türkiye Halk Bankası binası arasındaki 8 katlı binayı 9 milyon 700 bin liraya satın alarak kazandırdı. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, Konak Pier ve Pasaport Yolcu İskelesi manzaralı, Körfeze nazır deniz kıyısındaki binayı, denizcilik sektörüne en iyi hizmet verecek şekilde tasarlayacak.
***
Öztürk ile geçtiğimiz günlerde yaptığım sohbette bu proje için kendisini oldukça heyecanlı gördüm.
Öztürk, üyelerine müjdeyi son meclis toplantısında verdi.
Öztürk, “Denizcilik sektörünü İzmir’de temsil eden bizlerin çok iyi tanıtılması ve iyi yerlerde olması gerektiği için böyle bir çalışmaya girdik. Üyelerimizin desteği ile bu binayı DTO İzmir Şubesi olarak hizmete alıyoru
Sizlere bu köşeden her zaman girişimcilik örnekleri vermeye çalışıyorum.
Geçen hafta Ebru Çalışkan’ın Sakız Adası Üretim Kooperatifi ile kurduğu ortak şirketi anlatmıştım.
Bu hafta da yine başarılı bir kadın girişimci portresini paylaşacağım.
***
Fulya Perçin Yonuk, uzun yıllar İzmir’in önde gelen firmalarından birinde gıda pazarlama alanında çalıştı.
Güzel projelere de imza attı.
Ancak içindeki girişimcilik heyecanını hiç kaybetmedi.
Geçen yıl işinden istifa ederek, kendi işini kurmak için yola çıktı.
Ekonomide yaşanan sıkıntılara rağmen iş insanları ve sanayiciler yatırım yapmaktan vazgeçmiyor.
Başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere birçok alanda şirketler ve markalar yeni yatırımlarla büyümeye ve istihdamlarını artırmaya devam ediyor.
Bu yatırımlardan biri de İzmir’e Yunanistan’ın Sakız Adası’ndan geldi.
Sakız Adası Sakız Üretim Kooperatifi İzmirli kadın girişimci Ebru Çalışkan ile ortak oldu.
Uzun süren görüşmelerin sonunda Sakız Adası’nda yılda 160-170 ton sakız üretimi yaparak bunu kozmetik, ilaç, çikolata ve diş macunu gibi farklı ürünlere dönüştürerek dünyaya pazarlayan kooperatif, artık İzmir’de de faaliyet gösterecek.
Yunanca da sakız anlamına gelen Mastiha Damla Sakız A.Ş. adıyla kurulan şirket, İzmir’de yine Mastiha ismiyle mağazalar açmayı hedefliyor.
***
Son dönemde Yunanistan ile yaşanan gerilimlere ve yatırım ortamındaki sıkıntılara rağmen İzmir’e farklı bir alanda yapılacak yatırımı kazandıran Ebru Çalışkan’ı kutluyorum.