Beşiktaş için sonun başlangıcı

13 Mart 2016

Hep maç eksiğiyle Fenerbahçe'yi kovaladı Beşiktaş...
Üstüne üstlük bir de rakibine yenildi. Ama yarışta boyun eğmedi Kartal...
Karadeniz'e yola çıkarken, "gemisini batırmayı" hiç düşünmedi, aksine tam yol gitmenin planını yaptı siyah-beyazlılar...

Rize'de, maç başında o bildiğimiz, rakibini bunaltan Kartal pek de yoktu. Evet, üstündü. Evet, kendinden emindi. Ama kaleyi bulan ilk şutu da 16'daydı. Sosa'nın frikikten mükemmel bir şekilde kaleye bıraktığı o müthiş vuruştu. Gol olması için "topun canı isteyecek" doğru... Ama ona hükmetmek de ayrı bir maharetti. Tıpkı Sosa'nın yaptığı gibi... Arjantinli, sadece frikikte değil, birçok pozisyonda da giydiği "Gök Mavi" formanın boş olmadığını gösterdi cümle aleme...

Bir de Kerim Frei gösterdi kendini cümle aleme... Quaresma'nın yokluğu, kalitenin çokluğuyla tolore edilirken, Frei, Şenol Güneş'e, "Böyle Kerim'e Allah derim" dedirtti. Golü, varyeteleri, kısacası bu futbolu, Kerim Frei'yi çok farklı noktalara taşıyabilir. Ancak her şeyi yerinde ve zamanında yapması şartıyla...

İyileri anlatırken, Tolga Zengin de kurtarışıyla büyüdü. Penaltıda Beşiktaşlıların yüzünü güldürdü, bunun yanında kaledeki duruşuyla rakiplerini düşündürdü. Yediği

Yazının Devamı

Beşiktaş üç gün sonra ne yapacak?

15 Şubat 2016

Dün bir, bugün iki... Kupada Torku Konyaspor'a boyun eğen, ligde Başakşehir karşısında ne yapacağını bilemeyen bir Beşiktaş... Kartal yenilmediyse, bu tamamen oyuncuların ve Şenol Güneş'in zamanında yaptığı müdahalelerin eseriydi.
Tabii ki her şey stopere bağlı değil... Ancak takımda senkron bir kere bozuldu mu işler çorap söküğü gibi çözülüveriyor.
Sahi üç gün sonra Mersin İdman Yurdu ile oynanacak maç var. Sağı-solu bırakın; stoper yok stoper... Ne Marcelo oynayabilecek ne de Alexis... Hadi bakalım! Ne yapacak Beşiktaş?

* * *

Başakşehirspor adeta afyon gibiydi. Beşiktaş'ın oynamasına izin verdi, bunu yaparken de presin kralını gösterdi! Ama bir saatlik dilimde... Ancak maç golsüz giderken de, 1-0 olduğunda da, ev sahibinde sanki yanlış olan bir şeyler vardı. Hiç rahat değillerdi.
Hücum üstünlüğü Beşiktaş'ta, baskı Beşiktaş'ta, gol adına her şey Beşiktaş'ta idi. Neden olmadı? Mario Gomez, Gomez gibi değildi de ondan... Neler kaçırdı, neleri atamadı bir görseniz!
İsmail Köybaşı bile daha aktifti ama Gökhan Töre de bildiğiniz Gökhan Töre değildi. Sosa da ilk bir saatlik bölümde istenen değildi.

* * *

Yazının Devamı

Çinliler Beşiktaş'ı sakın izlemesin!

8 Şubat 2016

Gaziantepspor maçının Beşiktaş için ne kadar önemli olduğunu hiç düşündünüz mü?
Eğer yenilseydi, bugün Fenerbahçe'nin avantajı konuşulacak, Beşiktaş'taki moral çöküntüsü başka yerlere çekilecek, belki de Ersan Gülüm'ün ardından mersiyeler düzülecekti. Hele hele Fikret Orman'ın Şenol Güneş'e haber bile vermeden Ersan'ı sattığı dilden dile dolaşacaktı.
Kazandı ne oldu?
Fenerbahçe, iki maçlık fazlalığa rağmen Beşiktaş ile arayı açmasının mümkün olmadığını gördü. Bırakın ikisini, Kartal Mersin'i yenerse bir maç eksiğiyle de olsa bir puan fazlasıyla liderliği alacak, Fenerbahçe karşısına rahat çıkacak. Çünkü bilecek ki, Kadıköy olmazsa Trabzonspor; bunlardan biri bile kazanılsa yine lider benim... Diğer sonuçlar zaten tamamen avanta...

* * *

İşte böyle bir maçın galibi oldu Beşiktaş... Daha 14. saniyede Larsson becerikli olsa ya da Tolga bu kadar becerikli olmasa maç farklı olabilirdi. Tolga sadece burada mı damgasını vurdu? İkinci yarıda öyle toplar çıkardı ki, yedek kulübesindeki yeni kaleci Boyko bile kıskandı! Bu maçı izledikten sonra zaten umudu da kalmamıştır...
Beşiktaş'ta Rhodolfo'nun sakatlığı belki ilk lig maçında oynama fırsatı bulan Alexis'e yaradı ama

Yazının Devamı

Beşiktaş, Fener'i yakalayabilir mi?

1 Şubat 2016

Allah'tan kupa maçları var da, Beşiktaş'ın nasıl bir takım olduğunu unutmadık. Ancak eminim ki siyah-beyazlılar, bu iki kupa maçını da unutmak isteyecektir.

Sivas Belediyespor karşısındaki kazanın benzeri değil ama farklı pozisyonunda bir sıkıntı Bucaspor karşısında kendini gösterebilirdi. Onur'un yardımıyla bulunan ilk gole, Sancar kanalıyla gelen penaltı eklenince Kartal iyice rahatladı. Bucasporlu iki oyuncu olmasa ne olurdu bilmem!

İlk yarıda Olcay Şahan'ın cömertliğine, ikinci devrede Gökhan Töre de eklendi. Beşiktaş'ın teknik patronu Şenol Güneş, elinde bulundurduğu Cenk Tosun'u belli ki 60 sonrasına saklamıştı. Eğer kötü bir durum olsa, takım golü bulamasa Cenk'e fırsat tanıyacaktı. Olmadı, Mario Gomez'i biraz dinlendirdi.

Güneş'in en büyük artısı, Kerim Frei ile ikinci 45'e başlayıp, Bucaspor karşısında baskıyı arttırmasıydı. Bunun da büyük faydası oldu bence... Nitekim, onun rakip ceza alanını karıştırması pozisyonları artırdı.

Skor bu mu olmalıydı? Hayır... Çok daha fazla gol gösterebilirlerdi, olmadı...

Ligdeki liderlik avantasını karla karışık(!) Fenerbahçe'ye kaptıran Beşiktaş için bundan sonrası daha önemli... Yeni transferler Boyko ve Alexis Delgado

Yazının Devamı

Başka Van Persie mi var?

29 Aralık 2015

Bazı maçlarda oynamadan kazanan Fenerbahçe, bu kez oynayıp da puan kaybedecekti az kalsın. Eğer Fenerbahçe bu maçı kazanamasa, yazıktı, günahtı.

Fernandao'nun yokluğu belki son vuruşlarda Fenerbahçe'yi çıkmaza soktu, Nani'nin olmayışı belki de Sivasspor'un cesaretini artırdı. Ama sahadaki on bir, taraftarını üzecek beceriksizlikte de değildi.

Fenerbahçe, her hafta arkasını dayadığı Gökhan Gönül ve Caner'i bile kenara hapsedecek kabiliyetteki Hasan Ali'nin iyi futbollarını aradı. Öyle bir alıştırdılar ki iyiliklere, artık vasat oynama hakları bile yok!

Bekler konusunda Perreira'nın gerçekten işi zor! Kimi oynatsa, kimi kenarda bıraksa eleştirilecek. İşte Caner; girdi, asisti verdi ve Fenerbahçe'nin yüzüne mutluluk geldi.

Diego'nun sakatlığı, Ozan Tufan için iyi bir fırsat olabilirdi. Tıpkı Volkan Şen'in bulduğu bonus gibi... Ama ne Volkan ne de Ozan, bu fırsatı ganimete çevirebildi.

Bir sahada bir kenarda başı dönen Van Persie, sürekliliğe ulaşabilse ne kadar faydalı olabileceğini de gösterdi. Kötü olabilir; kendine yakışmayan futbolla hayal kırıklığı yaratabilir. Ancak Van Persie, Van Persie'dir. Biraz istikrar yakalayabilse, biraz sabırla buluşabilse bu oyununun çok

Yazının Devamı

Beşiktaş'a duble avanta

22 Aralık 2015

Kötü desen değil... İyi desen hiç değil... Liderliğin verdiği mahmurluk desen o da değil...

Çünkü Beşiktaşlı, bu maçı kazanamadığı anda koltuğu kaptıracağını çok iyi biliyor. Biliyor bilmesine ama, "futbol oynama" kontenjanını bu kez Osmanlıspor'a verdi Kartal... Ligin en iyi futbolunu oynayan takım olarak lanse edilen Beşiktaş, kaybettiği maçlarda bile bu kadar çaresiz olmadı. İyisi yok denecek kadar azdı, kötü dersen gırla!

Şenol Güneş'in ilk 11 kurgusuna söz söylemek haddimize değil... Takımla birlikte antrenmana çıkan, taktiğini uygulatmaya çalışan, velhasıl Beşiktaş'ın kazanması için kafa patlatan o... Ancak izin verirse, gördüklerimizi de söyleyelim! Rhodolfo'yu beğendi mi? Oğuzhan bu etkisizliğiyle 81 dakika sahada kalır mıydı? İsmail el bombası gibiydi. Beck de tekledi. Atiba bile Atiba gibi değildi.

Tolga'ya saygı duyalım ama Günay'ın günahı neydi? Galatasaray derbisinde güvendin de, Osmanlıspor karşısında ona neden "Gel yanıma otur" dedin? Her şeyi bir kenara bırakalım; Gökhan Töre'nin günahı, derbiyi kazandırmak mıydı? Üç değişiklik hakkın vardı da, Gökhan bu kontenjana da mı giremedi?

Tamam, anladık; 45. dakikada Bilal Aziz'in eline gelen bir top ve

Yazının Devamı

Beşiktaş, Terim'e çok güveniyordu!

30 Kasım 2015

Evi yoktu ama "sığınma evi" olarak gördüğü Fatih Terim Stadı'nda, hiç yenilmemişti Beşiktaş... Kasımpaşa'ya bile mağlup olmadı orada... Ama Akhisar ile oynamamıştı daha! Burada da yenildi rahatladı!

Futbolda oynayana değil, gol atana puan verildiği gerçeği bir kez daha görüldü. 25 şut da çeksen, o yuvarlağı üç direğin içerisinden geçiremedikçe işin bitik...

Hele karşında bu kadar maharetli ayaklar varsa! Üç şut çektiler ikisi gol oldu, biri direkten döndü.

Hayır, bunu Akhisar Belediyespor'u küçümseme adına söylemiyorum; futbolun ne kadar ilginç oyun olduğunu göstermek dileğim... Yoksa kaleci Lukac'ın çabasını, Douglao'nun cansiperane duruşunu, hele hele Merter'i nasıl pas geçeriz. Ahmet Cebe'nin sağ kanadı tıkayıp, bir de asiste imza atmasını nasıl unuturuz. Sami'nin elini kolunu sallaya sallaya gidip golünü yazmasını yazmazsak ayıp olmaz mı?

Bunları söylerken, Tolga kalitesindeki bir kalecinin topu içeri almasını, Rhodolfo'nun bu kadar kolay çalım yemesini, haftalardır "en iyisi" diye övdüğümüz Atiba'nın etkisizliğini, Gomez'in ve Quaresma'nın beceriksizliğini, hele hele çok şey beklenen Sosa'nın çaresizliği yazmazsak da ayıp olmaz mı?

Küçük bir anekdot da kaptan

Yazının Devamı

Topal oynadı, Fener doymadı

22 Kasım 2015

Kalede Ertuğrul, önünde Şener, Kadlec, Ozan Tufan, Volkan Şen, Markoviç ve Fernandao... Mersin İdman Yurdu, Fenerbahçe'nin kulübedeki bu isimlerini kadrosuna görebilse, 7 kişiyle bile sahaya çıkmaya razı olurdu herhalde!

İşte böylesine zengin bir kadroya sahip Fenerbahçe... Kaybettiğinde, "O niye oynamadı, bu niye sahadaydı?" diyenler, kazanıldığında ise kadro kalitesine bakıyor.

Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş... Pereira'ya göre de bu takım Türkiye liginin en iyisi, iyi mi!

Fenerbahçe kötü mü? Değil... Pozisyon buluyor mu? Buluyor. Atıyor mu? Atamıyor! Olsun... İlk yarı boyunca 10 şut atmak, bunların 6'sıyla kaleyi bulmak ve bir golde kalmak da beceri!

Şakası bir yana, ligin rakiplerine en çok pozisyon veren takımı bu, Mersin İdman Yurdu... Transfer yapamadan, eldekilere para bulamadan karşısına çıkan bir ekiple oynadı Fenerbahçe... Öyleyse daha çok iste!

* * *

Mersin İdman Yurdu için devreyi bir gol yiyerek kapamak başarı(!) görülmüş olacak ki, ikinci yarıyı da böyle götürürüz zannettiler... Ama Fenerbahçeliler, pabucun pahalı olduğunu anlayıp on dakikada işi bitirdi. Diego'nun "Al da at" pasına Nani ayak koydu, ardından gecenin adamı Mehmet Topal, Van Persie'yi

Yazının Devamı