İzmirliler, temiz bir Körfez için bugüne kadar çok ciddi bedeller ödedi.
Türkiye’nin en büyük çevre projesi olan Büyük Kanal Projesi, tamamen yerel yönetimin kaynaklarıyla tamamlandı.
1 milyar doların üzerinde para harcandı ve Büyük Kanal Projesi, 2002 yılında hizmete açıldı.
Evsel ve sanayi atıkları, 15 yıldır Körfez’e gitmiyor. Biyolojik arıtma tesislerinde yüzde 99 oranında arıtılıyor.
Son 10 yılda ise çoğu arıtma yapımı için olmak üzere, çevre yatırımlarına İzmir Büyükşehir Belediyesi 4 milyar liraya yakın para harcadı. İzmir, son 10 yılda yapılan arıtmalarla bu konuda açık arayla Türkiye’nin çok ilerisine geçti. Tüm Türkiye’deki biyolojik arıtmaların yüzde 25’i İzmir’de bulunuyor.
Bunların tamamı İzmirlilerin ödediği su faturalarından sağlanan kaynakla oldu.
***
Körfez’e artık evsel ve sanayi atıkları akmıyor ama birkaç düzenleme daha gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ‘Büyük Körfez Projesi’ adıyla o düzenlemeler için de proje hazırladı.
Körfez’in kuzey aksında -8 metre derinliğe ulaşacak kadar yaklaşık 13 kilometre uzunluğunda 250 metre eninde (Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Deresi açıklarından Tuzla kıyı hattına kadar olan bölümde) olacak bir sirkülasyon kanalı açılacak. Orta Körfez’den gelen su böylelikle Güney Körfez’e girecek ve Kuzey’den döngüyle çıkarak Körfez’e temiz su girdisini artıracak, hem de sağlanacak sirkülasyon, körfezdeki ekolojik kalitenin korunmasını ve iyileştirilmesini sağlayacak.
Körfezin güney aksı boyunca açılacak olan navigasyon kanalıyla Körfez’e temiz su girişi artacak. Kuzey aksında oluşturulacak sirkülasyon kanalı da bu bölgedeki akıntı hızlarını artıracak. Su kalitesi ve biyolojik çeşitlilik iyileştirilecek. İzmir Limanı’nın kapasitesi artacak, yeni nesil gemilere hizmet vermeye başlayarak ana liman olma statüsüne kavuşacak.
Tarama ve kanal çalışmalarıyla dış körfezden iç körfeze su sirkülasyonu sağlanacak. Rehabilitasyon çalışmalarında Körfez’den çıkarılan kum, bilimsel araştırmalar sonucunda ekonomiye kazandırılacak.
***
Ama söz konusu proje yıllarca ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu alamadığı için bir türlü başlayamadı.
Projeye birkaç ay önce onay verildi ama İzmir bu süreçte 5 yıl kaybetti.
Nükleer tesis sökünde bile ÇED aranmazken, Körfez temizliği çok uzun süre bu gerekçeyle gecikti. Söz konusu durumu Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk de gündeme getirdi. İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi’ne bir an önce başlanıp tamamlanmasının İzmir için çok önemli olduğunu belirten Öztürk, “150 metre genişlik ve ortalama eksi 11 metre derinlikte olan yaklaşma kanalının 250 metreye genişletilerek eksi 14 metre derinleştirilmesi, İzmir Limanı’nın Panamax ve Post-Panamax tipi gemilere uygun hale getirilmesini sağlayacak. Limanın kapasitesinin büyümesine imkân verilecek ve sirkülasyon kanalları sayesinde İzmir Körfezi’nin su kalitesi iyileştirilecek. Bu projede her bir gün gecikme, İzmir’in geleceğinden büyük kayıp anlamına geliyor. Projenin bir an evvel başlayıp tamamlanması en büyük dileğimizdir. Beş yıl ÇED onayı için bekledik. Zaman kaybettik” dedi.
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Danışmanı Ersel Zafer Oral da, “Bu bölgede liman yatırımları yavaşlayınca Ege Bölgesi’ndeki firmalar, limanların arttığı Marmara’ya kaçtı, bundan sonra Kuzey Ege’ye ve Güney Marmara’ya kaptırdığımız yüklerin tekrar bizlere gelmesini istiyoruz” dedi.
***
Bürokrasi sadece İzmirlilerin temiz bir Körfez’e sahip olmasını geciktirmemiş, aynı zamanda kentin milyarlarca liralık kayba uğramasına da neden olmuş.
İzmirliler çok büyük bir ittifakla projenin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyor. İnşallah bundan sonra bu projenin önüne başka engeller çıkarılmaz.