Bu sütunlarda 15 Mayıs 2012’de yayınlanan “Kaldırım taksidine Ankara onayı çıkmadı” başlıklı yazıma halk arasında “kaldırım vergisi” diye bilinen “Alt Yapı Harcamalarına Katılım Payı” adı altında vatandaştan alınan paralara değinmiştim.
Belediyelere “Çevre Temizlik Vergisi”nin yanı sıra bir de geçen yıl çıkarılan “Katı Atık Vergisi” ödemeye başlayan ev ve işyeri sahiplerinden bir de “size yol yaptık” diye yeniden para istenmesinin yanlışlığını ifade etmiştim.
Yol yapmanın yerel yönetimlerin asli görevi olduğunu, bunu yaptıkları için özel bir şirket gibi fatura çıkarmalarının anlamsızlığını ortaya koymuştum.
Aslında pek çok belediye başkanının bu bedeli almak istemediğini ancak ilgili yasada açıkça alınması gerektiği belirtildiği için almak zorunda kaldıklarını, hatta almayanlara müfettişler tarafından zimmet çıkarıldığını da vurgulamıştım.
İşte bu yazım gazetecilik tabiriyle “ses” getirdi. Bu haksız uygulamanın değişmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBBM) ilk adım atıldı.
Öncelikle CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ı gerçekten kutlamak gerekir. Onbinlere yurttaşın yaşadığı bu sorunu TBMM’ye taşıdı.
Susam, verdiği önerge ile bu yasanın değişmesi konusunda önemli bir rol oynadı.
“13 İlde Büyükşehir ve 23 ilçe kurulması ve bazı kanun ile kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı” görüşülürken Susam’ın önerisi de dikkate alındı.
İçişleri Alt Komisyonu ilgili yasanın şu şekilde değişmesine karar verdi:
26/5/1981 tarih ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 86’ıncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Belediyelerce ve ya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan ve ya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yaralanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile yol harcamalarına katılım payı alınabilir.”
Yasa’nın eski halinde “katılım payı alınır” deniyordu. Şimdi yeni haliyle belediye meclisleri alınıp alınmayacağına karar verebilecek.
Eminim, belediye meclislerinin çok büyük bölümü alınmaması yönünde karar verecektir.
Elbette yasanın TBMM’de kabul edilmesinden sonra.
Aynı yasa tasarısında getirilen bir başka değişiklik ise Büyükşehir Belediyeleri bünyesindeki UKOME’nin(Ulaştırma Koordinasyon Merkezi) yapısı ile ilgili.
Buna göre artık UKOME’lerde ilgili teknik odaların temsilcileri de oy hakkına sahip olacak.
Yani Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası ya da İnşaat Mühendisleri Odası gibi teknik oda temsilcileri toplantılara katılarak görüş bildirecek. Bununla da kalmayarak oylarıyla etkili olacak.
UKOME gerçekten önemli bir kurum. Neredeyse kentte yapılan her yatırım ya da işde bu kurumdan uygunluk görüşü alınması gerekiyor.
Kent planlaması konusunda teknik oda temsilcilerinin uzmanlığı tartışılmaz. O yüzden bundan sonra kenti çıkmaza sokan ve çok tartışılan projelerin daha başlamadan UKOME’de eleneceğinden eminim.
Örneğin herhalde artık ”Kordonpark” gibi dünyanın en pahalı parkı yapılmak zorunda kalmayacak.
Ya da kentin en prestijli alanında viyadük ayakları sırıtmayacak.
En önemlisi de kentin ve ülkenin çok değerli kaynakları boş yere harcanmayacak.