Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İki ortaklı limited bir şirket olarak 26 Aralık 1992’de kuruldu.
2005’ten itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerin ortaklığı ile A.Ş oldu.
Yaklaşık 6 bin çalışanı var. Bunların 1602’si İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değişik birimlerinde, 2682’si ESHOT Genel Müdürlüğü’nde, 768’i İZSU’da ve 515’i de İZELMAN bünyesinde görev yapıyor.
İzmirlilere toplam 11 bin 500 kapasite ile otopark hizmeti veriyor. Kreş ve etüt eğitim merkezlerinde de 600 öğrenciye hizmet sunuyor.
İşte bir haftadır yaşadığı işçi krizi ile kentin gündemini oluşturan İZELMAN böyle bir belediye şirketi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin; İZBETON, İZELMAN, İZFAŞ, ÜNİBEL, Ege Şehir Planlama, İZDENİZ, İZULAŞ, Metro, Grand Plaza, İZBELCOM ve İZENERJİ olmak üzere toplam 11 şirketi var.
Bu şirketlerdeki çalışan sayısı 12 binin üzerinde. Bu sayı Büyükşehir Belediyesi’nin kadrolu memur ve işçilerinin iki katı.
Başkan sekreterinden parkları sulayan işçiye, otobüs şoföründen Eşrefpaşa Hastanesi’ndeki hasta bakıcıya kadar belediyenin her yerlerinde varlar ve İzmirliye olanca güçleri ile hizmet ediyorlar.
Yani aslında belediyeyi onlar oluşturuyor. Fakat ne yazık ki tuhaf bir yöntemle çalışıyorlar.
Yaklaşık 20 yıldır Büyükşehir Belediyesi, sahibi olduğu şirketlerin işçilerini kendi birimlerinde çalıştırabilmek için ihale yapmak zorunda kalıyor.
Ama yeni ihale yasası nedeniyle artık kendi şirketinin işçisini alması da zorlaştı.
İşte İZELMAN’da iki haftadır yaşananlar ortada.
İZNERJİ şirketinde de benzer bir kaos yaşanıyor.

Sorunlar büyük bir ihtimalle çözülecek. Ama bulunan çözümler geçici olacak.
Çünkü temel yapı değişmediği sürece, her yıl aynı meselelerin tekrar tekrar yaşanacağı belli.
Binlerce belediye işçisinin üstünde “demoklesin kılıcı” gibi bu yapıyı sürdürmeye kimsenin hakkı yok.
Belediye işlerini gören bu işçilerin “kamu işçisi” statüsüne alınması kesin çözümdür.
Çünkü bu saatten sonra ne belediye bu işçilersiz olabilir, ne de işçiler belediyesiz.
İzmir milletvekilleri, bu konuyu TBMM’nin gündemine bir an önce getirirlerse biz de kimin işçinin yanında kimin karşısında olduğunu açıkça görürüz.
Bence konuyu Meclis’e taşımak en çok da DİSK kökenli CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’a yakışır.
İzmir’in tüm milletvekillerinin de ona destek vereceklerinden şüphem yok.

Zaten AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Grubu Başkan Vekili Yusuf Kenan Çakar da konunun İZELMAN işçileri lehine çözülmesi gerektiğini defalarca açıkladı.
Gerçekten herkes, özellikle de elinde yetki bulunanlar çözüm konusunda samimi ise olayı kökten bitirecek öneri bellidir.
Bunun dışındaki seçenekler günü ya da en fazla yılı kurtarmadan ileri gitmez.