Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu sütunlardan, şehircilik ilkelerine, bilime, planlara hatta yasalara aykırı olarak başlanan projelerin, verdiği zararları defalarca aktardım.
Bu konuda son örnek ise Aliağa’da yaşanıyor. Paşaçiftliği mevkiinde orman mülkiyetli alanın PETKİM tarafından “Liman Gerisi Hizmet Alanı”olarak belirlenmesi için imar plan değişikliği yapıldı.
Ne yazık ki İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’de de ilgili bilimsel ve teknik meslek odalarının tüm itirazlarına rağmen plan onayladı.
Bu planlarla tam 76 dönüm orman alanı için ölüm fermanı imzalanmış oldu. Bu büyüklük yaklaşık olarak Kültürpark’ın iki katı bir alanı oluşturuyor.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi bu konuda gerçekten örnek bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor. Ama nedense bu aşamaya kadar bir türlü kentin karar verici mekanizmalarını ikna etmeyi başaramadılar.
Mimarlar Odası’nın ormanı yok eden planlara itirazı 12 Ekim 2012’de İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde reddedildi.

Onlara da olayı yargıya taşımaktan başka çare kalmadı. Mimarlar Odası 1 Kasım 2012’de İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurarak Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin kabul ettiği planların iptali için dava açtı.
Bu işin uzmanı olan mimarlar odası dava dilekçesinde şu konulara dikkat çekiyor:
“Planlama ve şehircilik ilkelerine, genel olarak imar hukukuna göre, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/25000 ölçekli Kentsel Bölge Nazım İmar Planı, her isteyenin talebiyleve tek parsel ölçeğinde değiştirilebilecek düzenlemeler değildir.
Bu tür plan değişiklikleri ancak ‘zorunlu’ bulundukları koşullarda yapılabilir. Oysa her iki plan da aynı parselle sınırlı olarak çok kısa aralıklarla üst üste iki kez değiştirilmiştir.
Her iki ölçekteki plan değişikliklerinin gerekçeleri, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tutanaklarında, ‘Orman Alanı’ olarak belirlenmiş olan yaklaşık 76 hektar büyüklüğündeki orman mülkiyetli alanın, PETKİM Petrokimya A.Ş. tarafından Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan ön izne istinaden ‘Liman Gerisi Hizmet Alanı olarak belirlenmesine yönelik hazırlanan değişiklik önerisi’ olarak belirtilmektedir.
Yani İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin bu öneriyi benimsemesinin hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.
Petkim istemiş, İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu isteği yerine getirmiştir. 1/5 bin ve 1/25 bin ölçekli planların böylesine ısmarlama kararlarla değiştirilmesi planlama hukukunun temellerine aykırıdır.

Mimarlar Odası’nın dilekçesinde söz konusu planların Anayasa’ya da aykırı olduğu da şu şekilde ifade ediliyor:
“Dava konusu ‘liman gerisi hizmet alanı’ kararı ile bölgenin orman statüsünden çıkarılması Anayasa’mızın Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi başlıklı 169. maddesine aykırıdır. Anayasa’nın 169. maddesinin temel amacı, ilk tümcede belirtildiği gibi, ‘..Ormanların korunması ve geliştirilmesi..’dir. Bu plan ve uygulamada görüldüğü üzere, ormanların yok edilmesi değildir. Aynı maddesinin üçüncü paragrafında da, ‘Ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez’ denilmiştir. Böylesine kesin kurallar karşısında, dava konusu işlem, öncelikle Anayasa’ya aykırıdır.
Dava konusu işlem, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine de açıkça aykırıdır. Bu yönetmeliğinin 3. maddesinin 6. fıkrasında imar plan değişikliği, ‘plan ana kararlarını, sürekliliği, bütünlüğü, teklif ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte bilimsel, nesnel ve teknik gereçlere dayanan kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan düzenlemeler’ olarak tanımlanmaktadır. Dava konusu kararda bu kurallara uyulmamıştır.”

Konuyla ilgili olarak Mimarlar Odası İzmir Şube Sekreteri Nilüfer Çınarlı ile görüştüm. Ormanı açıkça yok edecek planların kabul edilmesi nedeniyle duydukları rahatsızlığı ifa ederek,
“En çok da Büyükşehir Belediyesi’nin tavrını anlayamadık. ‘Biz kabul etmesek bile nasıl olsa Bakanlık planları onaylayacak’ diye bir görüş ortaya koydular. Bilimsel, teknik meslek odası olarak biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ayrıca daha planlar kabul bile edilmeden oradaki ormanın yüzde 60’ı yok edilmiş. Bunun için de gerekli suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi.
Yani anlayacağınız 76 hektarlık alanda kalan ağaçların da yok edilip edilmemesine bundan sonra mahkeme karar verecek.