Yükselen seyahat akımlarını dikkate alan acenteler, evcil hayvan dostlarından veganlara kadar her gezginin tercihlerine göre programlar sunuyorlar
Her geçen gün zevkler, istekler ve imkânların değiştiği bir dünyada seyahat akımları da değişiyor.
Öncelikle günde 500 milyondan fazla aktif kullanıcısının, yine günde ortalama 85 milyon fotoğraf paylaştığı Instagram en etkili sosyal medya platformlarından biri ve hiç şüphesiz gezginler üzerinde çok etkili. İnsanlar gerçek insanların seyahatlerini takip ediyor, gittikleri yerleri görmek istiyor ve bunlardan ilham alıyorlar. Fakat Instagram’ı her konu hakkında kanaat önderi gibi görmek tehlikeli de olabilir. Bu yeni tarzın, bazı yerlerin o an için moda haline gelip aşırı kalabalıkla dolmasını, altından kalkamayacağı bir turizm potansiyeli yaratmasını, servis kalitesinin düşmesini ve çevresel bozulmayı tetikleyebileceğini hesaba katmak gerekiyor. Sırf selfie çekmek için hayatını tehlikeye atanları da unutmayalım.
Veganlar gittikçe artıyor ve seyahat sağlayıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermesini talep ediyorlar. Vegan dostu restoranlarda tüm dünyada bir artış var ve konuk odalarında da hayvan ürünü kullanılmayan (deri, yün, ipek, kuş tüyü vb.) vegan dostu daha fazla otel yapılıyor. Dünyanın her yerindeki millî parklar ve doğal yaşam alanlarını kapsayan yeşil seyahat denilen geziler bu yıl da giderek artan bir rağbetle karşılaşacak gibi görünüyor.
Çok büyük bir sektör olan kruvaziyer turizminde de günün şartlarına uyan yenilik ve gelişmeler görülüyor. Yenilikçi tasarımlar, vegan yemekler bildiklerimiz. Şu sıralar tüm turizm sektörü dört gözle gemi firmalarının yenilik politikalarını açıklamalarını bekliyor.
Ultra lüks seyahat de artık aranan bir tarz değil. Minimalizmin öne çıktığı günümüzde, daha basit bir yaşam tarzı, belki lüks seyahatlerde olan birçok detaydan, hatta teknolojilerden de vazgeçerek, konaklamanın daha az olduğu ve mümkün olduğunca az eşyayla çıkılacak seyahatlere teşvik ediliyor gezginler. Modern tıp biliminin sağladığı DNA testi imkânlarıyla hiç bilmediğimiz köklerimizi öğreniyoruz. Atalarının geldiği yerleri ziyaret etmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Yazarların ve kitapların izinde yapılan yolculuklar, küçük bütçelerle dünya standartlarında cazibe merkezi olabilecek küçük şehirleri ziyaret etmek de oldukça rağbet görüyor.
Sonuçta en önemlisi: Şeylere değil maceralara yatırım yapın. Gerçek birer gezgin olarak çok keyifli seyahatlerle dolu bir yıl diliyorum hepinize.