Devre arası yapılan transferlerin takımlarına ne kadar fayda sağladığı hep tartışılır. Drogba ve Sneijder isim olarak insanın dudaklarını uçuklatıyor. Fakat ligin ilk yarısını beş puan farkla lider bitirmiş, Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalmış, iyi bir ekip görüntüsü veren bir takımın içine böyle büyük iki transfer yapılırsa, dengeler de bozulur. Şampiyonluk, Avrupa’da final gibi laflar Galatasaray’a daha çok zarar veriyor. Takım olmaktan çok yıldızlarla maç kazanmaya çalışan görüntü ortaya çıkıyor. Dün gece Gençlerbirliği karşısında ilk yarı iyi bir Galatasaray izledik. Rakiplerine pozisyon vermediler, sahanın her yerinde Galatasaray vardı. Çok net gol pozisyonlarına girdiler. Burak, Eboue, Sneijder boş kalaye gol atamadılar. Hamit’in her iki yarıda birer vuruşu direkten döndü. Sen bu kadar pozisyona rağmen kendi seyircin önünde galip gelemiyorsan demek ki sıkıntı büyük...
Üstüne basa basa söylüyorum. Fatih Terim çok büyük sıkıntı yaşıyor. Bunu da kimseyle paylaşamıyor. İki bomba futbolcu alındı eline verildi, oynatmasa ortalık birbirine girecek. Sneijder ve Drogba ile oyuna başladığı zaman takımın sistemi dağılıyor. Bundan sonraki maçlarda ne olur bilemiyorum. Ama bu
Galatasaray’a çok büyük iki yıldız alındı... Bu yıldızların takıma çok büyük bir katkısı olacağı düşünülürken tam tersi oldu, futbol olarak geri gidiyor... Dün gece Eskişehir karşısında sahada öyle bir Galatasaray vardı ki, inanın seyrederken üzüldüm... Orta sahanın üç büyük yıldızı Melo-Sneijder ve Selçuk’a, Veysel, Hürriyet ve Alper ne pas yaptırdı ne de olumlu bir tek top kullandırdı. Maçın tamamının Eskişehir ağırlıklı geçmesini sağladılar.
Kalede Muslera, Necati’nin üç, Kamara’nın bir yüzde yüzlük vuruşlarını kurtarmasa ve Nuhui’nin iki topu direkten dönmese fark olacaktı. Düşünün Drogbalı, Sneijderli, Buraklı ve Selçuklu yıldızlar topluluğu tek gol pozisyonuna girmeden maçı bitirdi.
Fatih Terim’in işinin bu yıldızların gelmesi ile daha da zorlaştığına inanıyorum... İki müthiş golcün varsa; kanatların çok iyi çalışması lazım... Bu santrforlara kanatlardan top gelmesi lazım... Sneijder ise markajdan kurtulamıyor. Dün gece gördüğü pres karşısında dağıldı. Sarı-kırmızılılar 90 dakika boyunca forvetlerini gol pozisyonuna sokamadılar. Galatasaray’ın oyunu burada kilitleniyor. Terim’in mutlaka kanatlara ve orta sahaya bir çare bulması lazım...
Fenerbahçe ile puan farkı
Son senelerde böyle maç seyretmedim. İlk yarı öyle bir Galatasaray sahadaydı ki, iki golü de kendi kalesine attı. Takım moralsizdi, paslar yerini bulmuyordu, ikili mücadelelerin hepsini Ordu kazanıyordu. Maçın Galatasaray adına dönmesinin zor olduğunu düşünüyorduk. Devre arası Fatih Terim’in hakemle tartışıp tribüne gönderilmesi, Sneijder’in ismine yakışır ilk golü atması, bir anda futbolcuları ve seyircileri ateşledi.
Bu dakikadan sonra farklı Galatasaray izledik. Sneijder parladı, Burak boş alanlar buldu. Drogba hareketlendi, müthiş paslar verdi. Burak’ın attığı iki golde de Drogba’nın asisti vardı. Selçuk, defansın önünden hücuma çıkmaya başladı. Enerjisine yeteneklerini de ekleyince o da yıldızlaştı. Harika bir vuruşla ağları havalandırdı. Sonuçta Galatasaray’dan istenen futbol ortaya çıktı.
Herşeye rağmen Galatasaray’ın eksikleri çok. Bilhassa defansta. Hakan Balta uzun zamandır oynamıyordu. Öyle bir penaltı yaptırdı ki, milli takım forması giyen bir futbolcuya yakışmadı. Galatasaray’ın yediği ilk golde Muslera degaj yapıyor, Selçuk’un ayağına çarpıp, gol oluyor. Şaka gibi. Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takım, kalesinde böyle goller görürse nasıl başarılı olacak.
O
Şampiyonlar Ligi maçlarını ayrı kategoride değerlendirmek lazım. Böyle önemli maçlarda hata yaparsan rakibini eleyemezsin. Galatasaray dün gece maça iyi başladı. Golü de erken buldu. Ama öyle gol yedi ki, PTT 1. Lig takımları bile rakibe bu kadar ‘gel gol at’ diye davetiye çıkarmaz.
Drogba, Sneijder isim olarak büyük futbolcular olsa da şu an için bilhassa Sneijder, Galatasaray’a katkı sağlayacak durumda değil. Melo uzun zamandan beri oynamıyor. Dün gece o da fazla yararlı olamadı. Orta sahada Selçuk tek başına takımını ayakta tutmaya çalıştı. Bizler abartıyı çok seviyoruz. Bu Schalke’yi 20 gündür herkes o kadar aşağıladı ki, maça gelen herkes zannetti ki, sarı kırmızılılar farklı şekilde galip gelecek. Bereket Fatih Terim, Schalke eleştirilerini ciddiye almadı ve futbolcularına iyi takım olduğunu devamlı anlattı.
Herşeyden önce Schalke Galatasaray kadar iyi bir takım. Az hata yapıyor. Hücuma çabuk çıkıyor. Bütün futbolcular özveri ile oynayıp bir bütün olarak hareket ediyor. Böyle takımlar karşısında tur atlamak kolay değil. Bu maçın rövanşı Almanya’da daha zor olacak. İlerleyen zamanda Galatasaray tabi ki daha iyi olacak, ama şu an Drogba, Sneijder hazır değil. Terim bu
Sneijder ve Drogba Galatasaray’a güç katacak o kesin. Ancak sistem oturuncaya kadar da Galatasaray büyük sıkıntı yaşayacak. Akhisar karşısında 61 dakika tanıyamayacağımız kadar kötü bir Galatasaray vardı. Akhisar’da, Uğur ile Sonko defansta devleşti. Merter, Emin, Bilal orta sahada sarı-kırmızılılara top yaptırmadılar. Kenan bir sağda bir solda, Riera ve Semih’i resmen dağıttı. Gekas ise öyle 2 net gol pozisyonuna girdi ki bunları atabilse belki de Galatasaray, Manisa’dan puansız dönecekti.
Antalyaspor karşısında Burak tek forvet oynamıştı. Çok da başarılı oldu. Arkasında Sneijder vardı, o da başarılıydı. Amrabat solda devleşmişti. Dün sistem değişikliği ile çift forvet Amrabatsız oyuna başlayınca maçın üçte ikilik bölümünde etkisiz bir takım seyrettik.
Fatih Terim, Drogba ve Amrabat’ı oyuna aldıktan sonra bir anda Galatasaray geçen haftaki görüntüsüne döndü. Drogba girer girmez golünü attı. Bir de Burak’a attırdı. Burak geniş alan buldu, böyle olunca etkili olmaya başladı. Amrabat sol tarafa hareket getirdi.
Buna rağmen defansta büyük sıkıntılar var. Dany kontrolsüz bir futbolcu. Hamlelerinde geç kalıyor. Rakip rahatlıkla onu geçip gol pozisyonuna girebiliyor. Semih de
Sneijder ve Drogba transferleri Galatasaray taraftarlarını müthiş heyecanlandırmış. Takımda ise rekabeti artırmış. İlk ve son 30 dakikalar Galatasaray mükemmele yakın futbol oynadı. Rakip Süper Lig ikincisi Antalyaspor. 90 dakika neredeyse Galatasaray kalesine çektikleri tek şut yok. Bu, Galatasaray’ın ne kadar iyi mücadele ettiğinin göstergesi. Herkes Drogba’yı hayal ederken, bugün sahada Drogba’yı aratmayan Burak vardı. 90 dakika kendini parçalarcasına mücadele etti, 2 gol attı, hele fileleri bulan ikinci golüne saygı duymak lazım. Bir de bu Burak’ın, Drogba ile yan yana oynadığını düşünün. Sabri, Burak ile beraber sahanın en iyisiydi. Hem ofansif hem defansif, harika oynadı. Fatih hoca nasıl Sabri’yi kesip Eboue’yi, takıma koyacak bilemiyorum.
Hamit belki son toplarında pek başarılı olamadı, ama Galatasaray’ın demir adamıydı. Bir sağda, bir solda, bir bakıyorsunuz orta sahada. Olağanüstü bir hırs. Selçuk, takımın olmazsa olmazı. Orta sahayı toparlıyor. Sneijder’in oynaması Selçuk’u da rahatlatmış. Sneijder de olağanüstü futbol oynamadı, ama futbol tarzı bireysel yetenekten çok, iyi bir takım oyuncusu olduğunu gösterdi. Öyle paslar atıyor ki, bu ilerleyen haftalarda
Galatasaray’ın deplasman maçlarındaki sıkıntısı devam ediyor. Dün gece Bursaspor karşısında maçı berabere bitirdiyse burada en büyük pay Muslera’nın... Yüzde yüz diyebileceğimiz çok net üç gol pozisyonunu kurtardı. Hani derler ya iyi kalecin varsa maça bir puanla başlarsın... Dün gece Muslera bunu gösterdi.
Galatasaray’daki eksikler takımı çok etkilemiş... Hamit, Melo, Eboue, sarı-kırmızılıların almazsa olmaz üç tane futbolcusu... Orta sahada yaratıcılık sadece Selçuk’un ayağından çıkan paslara kalmış... Nitekim Umut’un attığı golün asistini de Selçuk yaptı. Engin, sadece koşuyor. Yekta da Engin gibi... O da iyi mücadele ediyor... Ama yaratıcılık sıfır... Kanatlar çalışmıyor... Rakip hücuma kalktığı zaman defans panikliyor, öyle bir gol yiyor ki Dany, Pinto’nun kafa vuruşunu sanki hayranlıkla seyrediyor. Sneijder da gelse Drogba da gelse Fatih Terim’in işinin kolay olduğunu düşünmüyorum... Amrabat, Afrika Kupası’ndan geldi, ne bir adam geçebiliyor ne de ayağında top tutabiliyor. Bunun mazereti yorgunluk olamaz... Hocası ona güveniyorsa sahada bir şeyler yapmalı, ben iyi futbolcuyum sinyalleri vermeli...
Bu tarz futbolun içinde Sneijder’e de yazık olur... Adam hayatından
BBC yayınını kesiyor Drogba’nın, Galatasaray’a geldiğini bildiriyor. New York Times, ABD’nin en yüksek tirajlı gazetesi... Birinci sayfasında Drogba’nın Türkiye’ye, Galatasaray’a transfer olduğunu yazıyor. Peki biz neyi tartışıyoruz? Sneijder ile Drogba, Galatasaray’da çıtayı yükseltecek mi?
Önce başkanı konuşmak lazım. Galatasaraylılar’ın kahramanı oldu. Bu kadar büyük iki futbolcuyu kısa dönemde almak gerçekten beceri işi. Bundan sonrası Fatih Terim’in elinde. Terim, Türkiye’de bir ekol. Bütün dünya kendisini çok iyi tanıyor. Böylesine büyük iki yıldızın altında ezilmeyecek bir hoca varsa o da Terim’dir. Eminim Sneijder de, Drogba da Galatasaray’ın çıtasını yukarılara taşımak için iyi mücadele edecekler ve takımlarına çok büyük katkı sağlayacaklar.
Takımın dengeleri bozulacak mı? Galatasaray bu kadar büyük parayı nasıl verecek? Bu soruların hepsi boş endişe. Fatih hocanın olduğu yerde hiçbir futbolcu dengeleri bozamaz. Daha doğrusu bozdurmaz!
Yıldız futbolcuları büyük antrenörler oynatır. Eziksen yıldız olmayan futbolcu karşısında da eziksin. Galatasaray’ın böyle bir sorun yaşaması mümkün değil. Bu tür futbolculara verilen parayı olay yapmamak lazım. Sneijder de, Drogba