Mutluluğun resmi

19 Mayıs 2013

Galatasaray, uzun ve zor bir sezon geçirdi. Son maçında da Trabzonspor karşısında galip gelerek 19. şampiyonluğunu tescil etti. Türkiyemizde şampiyon olmak kolay değil... Futbolcularda, teknik direktörlerde ne sinir kalıyor ne de güç... Çok yıpranıyorlar... Avrupa’daki meslektaşları Türkiye’ye nazaran çok şanslılar... Her neyse, Galatasaray bu şampiyonluğu anasının ak sütü gibi hak ederek kazandı, on puan farkla... Şampiyon olmak kolay bir iş değil... Şampiyonlar Ligi’nde de Real Madrid gibi bir takıma elenmek hiç de onur kırıcı bir şey değil...
Dün gece Arena’ya gelen 50 bine yakın taraftar şanslıydı. Çok güzel tribün gösterileri vardı. Taraftarlar biraz agresif de olsa sonunda kupalarına kavuştu. Umarım gelecek sezon şampiyon olan takıma daha çok saygı gösteririz. Bu zaten böyle olmalı... Bir şeyler değişmeli... Kupasını daha almadan “şampiyonluk bayatladı” diye takımlara hakaret etmemeliyiz...
Galatasaray, önümüzdeki sezon bu kadrosunu daha da güçlendirecek. Başkan Ünal Aysal, “Şampiyorlar Ligi kupası” diyor, başka bir şey söylemiyor... 2013-2014 sezonundaki hedef Şampiyonlar Ligi’nde final... Bunu başarabilirler mi? Neden olmasın... Fenerbahçe, Benfica’yı geçebilseydi,

Yazının Devamı

Hiç kimse utanmıyor

18 Mayıs 2013

Burak Yıldırım, 19 yaşında aslan gibi bir genç. Suçu futbolu sevmesi. Bu sevgiyi canıyla ödedi. Daha önce de Yıldırım gibi gençler yaralandı, hayatını kaybetti, darp edildi. Peki bu olay son mu olacak. Kesinlikle hayır.
Milyonlarca taraftarı, arkasına alıp ben kulübün menfaatlerini kolluyorum diyerek kendini kral zanneden yöneticiler olduğu sürece biz daha çok Burak’lar kaybedeceğiz. Acaba Burak’ın ölümünden sonra o yöneticiler, o ortalığı geren futbolcular rahat uyuyabiliyorlar mıdır!
Mutlaka uyuyorlardır. Bundan önce de bu tür olaylardan sonra nasıl uyudularsa, şimdi de aynı rahatlıkla insan içine çıkıp dolaşıyorlardır. Ülkemizde şike süreci yaşandı. Bir yıl konuştuk, yazdık. Ben şimdiye kadar anlayamadım, bu ülkede şike yapıldı mı, yapılmadı mı? Bir tek bildiğim zavallı İbrahim Akın şike olayının tek suçlusu oldu. Herkes birilerinden korkuyor. Yazarı, yöneticisi, futbolcusu vs. herkes. Suçlular kesinlikle cezalandırılamıyor.
O büyük yöneticiler bana kimse dokunamaz diyerek caka atıp aramızda dolaşıyorlar. Ve de işin kötüsü itibar görüyorlar. Futbol bir spor müsabakası mı yoksa insanların birbirlerini kırıp geçirdiği arena mı? Bu ülkemizde ne zaman değişecek? Bunun

Yazının Devamı

Sezonu erken kapamışlar

13 Mayıs 2013

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan derbi maçlar hep zor geçer. Dün gece puan, puanlar Fenerbahçe’ye lazımdı. Galatasaray, Sivas maçında şampiyonluğu perçinleyerek sezonu kapamış. Fenerbahçe, daha istekliydi, daha çok gol pozisyonuna girdi. Bunun da karşılığını galip gelip, 3 puanı hanesine yazdırarak aldı.
Galatasaray bu sezonun şampiyonu... Böyle maçlar puana ihtiyacın olmasa da kulüp için prestijdir. Demek ki, futbolcular kendilerini salmışlar, Bu maça iyi hazırlanmamışlar. Fatih Terim kadrosuna çok güvenmiş; Elmander, Burak ve Drogba üçlüsüyle başlaması, bunun göstergesi. Takımını kampa bile almamış. ‘Siz şampiyon takımın futbolcularısınız, derbide çıkıp takır takır oynarsınız’ diye düşünmüş.
Fenerbahçe buna müsade etmedi. Oyunun büyük bölümünde Galatasaray’dan daha iyiydi. Atılan gollerde Gökhan Zan’ın ve Eboue’nin hataları affedilecek gibi değil. Gollerden önce Cüneyt Çakır’a da bir parantez açmak lazım. İlk golde Hamit’e yapılan faul; devamında Webo golü attı. İkincisinde gene Webo’nun, Eboue ile mücadelesinden faul kararı çıkmalıydı. Cüneyt Çakır, Türkiye’nin en iyi hakemiyse böyle hatalar yapmamalı. Maçın gidişatında da iki takımın lehine ve aleyhine çok

Yazının Devamı

Mutlu son

6 Mayıs 2013

Galatasaray, Süper Lig’de oynadığı son 58 maçın 56’sını lider bitirmiş. En yakın rakibine liglerin bitmesine 2 hafta kala 10 puan fark atmış. Son oynadığı lig maçında da Sivas gibi iyi bir takıma 4 gol atarak galip gelmiş. Bana göre analarının ak sütü gibi bu şampiyonluğu hakettiler.
Önce Fatih Terim’den başlayayım. Zaman zaman sinirlerine hakim olamıyor, agresif davranıyor, ama ne olursa olsun çok büyük hoca. Galatasaray gibi problemli futbolcusu çok olan takımı böyle disiplinli, hırslı, arzulu oynatmak kolay değil. Futbolcuya dayalı düzen şu an Galatasaray’da yok. Bütün futbolcular yıldız, bütün futbolcular asker. Bu Fatih Terim’in başarısı.
Geçen sezon ligi şampiyon bitirdi. Bu sezon yine şampiyon oldu, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalarak, Real Madrid gibi bir takıma elendi. Yani işin Türkçe’si Galatasaray Fatih Terim’iyle Selçuk’u Drogba’sı, Burak’ı, Hamit’iyle çok iyi sezon geçirdi. Önümüzdeki yılda da bu başarı devam edecek gibi görünüyor. 35 yaşındaki Drogba’yı bakıyorum. Sanki 40 yıllık Galatasaraylı gibi takımı kazansın diye kendini yırtıyor. Selçuk, Galatasaray’ın altın çocuğu, resmen resital yapıyor, o attığı frikik golü, ikinci golü harikaydı. Futbol

Yazının Devamı

Rahat bırakın

1 Mayıs 2013

Galatasaray'ın bu sezon da başarıyı yakalaması belli bir kesimi rahatsız etmeye başladı. Şampiyonluktan daha çok "Fatih Terim, İtalya'ya gidecek veya Schalke'nin başına geçecek" dedikoduları gündemden hiç düşmüyor.
Her şeyden önce bu çok ayıp. Başkan Ünal Aysal, Terim'in kendisine bağlı olduğunu, 2014 sonuna kadar hoca ile mukavelesi bulunduğunu fırsat buldukça söylüyor. Hoca ise mukavelenin önemli olmadığını, Galatasaray'a gönülden bağlı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Tabii ki anlayana.
İki sezondur üst üste şampiyon olmuş, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkmış bir takımın hocası neden ayrılsın? Başarılı bir teknik direktörü Başkan nasıl gönderebilir? Böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değil Tabii belli kesimler Başkan Aysal'ı doldurmaya çalışıyor. Aynı şekilde Fatih Terim'e de yakın olan bir grup hocayı doldurma gayreti içinde.
Bu iki başarılı insanın kesinlikle provokatörlere inanmamaları lazım. Başkan Aysal başarılıdır. En büyük başarısını da Fatih Terim'i Galatasaray'ın başına getirerek yaptı. Terim, Florya'nın temel taşıdır. İyi bir takım yarattı. Şimdiden önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'nde daha başarılı olmak için çalışmalar yapıyor. Alper Potuk ve Onur

Yazının Devamı

Tur Arena’ya kaldı

29 Nisan 2013

Galatasaray çekinerek gittiği Gaziantep deplasmanında Binya’nın hatasını iyi değerlendiren Burak’ın golüyle üç puanı aldı. Futbol olarak sahada iyi bir görüntü yoktu, ama iki takımın da ortaya koyduğu mücadeleye saygı duymak lazım. Bülent Uygun, Galatasaray’ı yenip rütbesini yükseltmek için takımını üç gün önceden kampa almış. Futbolcular bilhassa Rostend, Sernas gol bulmak için çok savaştılar. Kaleci Muslera ve defansta günün başarılı ismi Semih, Gaziantep’in forvetine gol fırsatı vermedi.
Fenerbahçe ile yedi puan fark Galatasaraylı futbolcuları rehavete sokmuş. Daha önceki maçlardaki gol atmak için istekli, arzulu ve hırslı Galatasaray sahada yoktu. Orta sahada bir tek Selçuk alkışı haketti. Müthiş gol pasları verdi. Melo’nun eksikiği yaratıcılıktı. Yekta ise tanınmayacak kadar kötü günündeydi. Hamit Altıntop bir türlü istikrarı sağlayamadı. Bu çocuk iyi niyetli. Takımına daha çok katkı sağlamak istiyor, ama bir buçuk sene top oynamaması ona istediği futbolu sahaya koymasını engelliyor.
Sonuçta üç hafta sonra ligler bitiyor. Artık iyi futbol beklemek hayalcilik. Kötü oynadığın bir maçta galip gelebiliyorsan demekki sen iyi takımsın. Sneijder’in olmayışı, Galatasaray’ın

Yazının Devamı

Profesör Drogba

20 Nisan 2013

Ligin bitimine 4 maç kala Galatasaray rakibini küçümsemeden istekli, arzulu, mücadeleci futbol oynayarak galibiyeti hak eden taraftı. Drogba ve Sneijder çok büyük yıldızlar. Bunlara Melo ve Selçuk’u da ekleyince Galatasaray hakikaten kaliteli takım oluyor. Dün gece Sneijder yoktu. Drogba, Selçuk, Melo ve Hamit, Elazığspor karşısında galibiyet için yetti.
Önce Drogba’dan başlayalım: Çok büyük yıldız. Ayağına top geldiği zaman herhalde top da bayram ediyordur. Futbol zeka oyunu. Drogba’nın futbol zekası en üst seviyede. Harika iki gol attı. Oyun içinde verdiği paslar, rakibi eksiltmesini hayranlıkla seyrediyoruz. Burak biraz dikkatli olsa Drogba ile birazcık anlaşabilse hem kendisinin gol sayısı artacak hem de Drogba oynadığı futboldan daha çok zevk alacak. Melo, Selçuk Galatasaray’ın orta sahasındaki yıldızları. Olağanüstü mücadele ediyorlar. Hele Melo, Drogba’dan sonra sahanın yıldızıydı. Selçuk ise hücumdan daha çok defansın emniyet subabı oluyor. Rakip atakları önce o karşılıyor. Buna rağmen gene de defans hataları büyük. Elazığspor’un attığı golde Dany’nin hatası affedilir değil. Resmen golü kendi kalesine attı. Serdar Gürler, Aydın Karabulut ve Sinan Kaloğlu ilk yarı

Yazının Devamı

Kalite farkı

14 Nisan 2013

Galatasaray’da Sneijder ve Drogba alışma dönemini çabuk atlattılar. Bu da takıma olumlu yansıyor. Bilhassa orta sahada, Selçuk-Melo-Sneijder üçlüsü rakip kim olursa olsun üstünlük sağlıyorlar. Real Madrid gibi bir dev karşısında bile çok başarılı oldular.
Dün gece Karabükspor, çok direndi... Fazla hücuma çıkmasalar da, oyunu kendi alanlarında kabul etseler de en azından bir puan almak için üst seviyede mücadele ettiler. Ama kaliteli kadrosu olan takımlara karşı ne kadar direnirsen diren rakibin içinden bir yıldız futbolcu çıkıyor, üç puan kazandırıyor... Sneijder, müthiş bir geri dönüş yaptı. Drogba’ya usta diyorduk, Sneijder de aynı ustalıkla toplara vuruyor, pas veriyor... Drogba ile golde öyle paslaştılar ki, ancak bu golü ve pası çok kaliteli futbolcular gole çevirebilir... Drogba ile Burak, şuan için tam anlaşamıyorlar... Drogba, Burak’ı gollük pozisyona sokuyor ama Burak ise Drogba’ya gol pası veremiyor... Karabük karşısında Burak son vuruşlarda biraz dikkatli olsa fark Galatasaray’ın lehine artabilirdi. Aynı şekilde, Drogba’yı topla buluşturabilse bu büyük usta da gol atabilirdi.
Defansta Semih-Gökhan ikilisi öyle büyük hata yapmadı. Semih çok gayretli, çok çabuk...

Yazının Devamı