Yaptığım işin ilginç bulduğum bir yanı da yazdığım bir yazının bazen hiç de öngöremediğim tepkilere yol açması. Kimi zaman okurun algılama çerçevesinin farkını, kimi zaman da yazarın bir yanlışını bulup ortaya koyma çabasını yansıtan bu tepkiler karşısında en azından bir an durup düşünmek, "neden böyle anlaşıldım?" sorusunu sormak gereğini duyuyorum çoğu kez.
Geçen cumartesi bu köşede yer alan "Milenyumda ABD ve İngiltere farkı" başlıklı yazım bunun taze bir örneğini oluşturdu. Birkaç okur bu yazıdan benim Amerika'yı her bakımdan İngiltere'den hatta Avrupa'dan üstün bulduğum, adeta bir 'Amerika hayranı' olduğum sonucunu çıkarmışlar. Örneğin bana e - mail gönderen M.Musal adlı okurum şöyle sitem ediyor:
"Yazınızı üzülerek okudum. Size söyleyebilirim ki Amerikalılarlı Avrupalıları ayıran en büyük özelliklerden birisi Amerikalıların hayatlarında anlayabilecekleri tek şeyin para olmasıdır ve dünyadan öyle soyutlanmışlardır ki Gorbaçov Almanya'nın başkanı mı diye sorarlar. Bu kadar boş bir insanın milyonlarca doları olsa ne yazar. Avrupa ise yüksek işsizlik oranına, ekonominin çok parlak olmamasına rağmen ABD'ye göre yüzlerce kez daha fazla yaşanacak bir yerdir çünkü ABD'nin aksine Avrupa'da insanın daha fazla bir değeri vardır."
İngilizlerin milenyumu görkemli biçimde kutlamak için büyük paralar harcayarak inşa ettikleri ve "Millennium Dome" adını verdikleri devasa çadırın bu amaca varmadaki başarısını sorgulayan bir yazıdan yola çıkarak benim Amerika hayranı olduğum sonucuna nasıl vardı okurlar, doğrusu tam anlamış değilim. Yazımda yer alan ve "Amerika milenyumu ekonomideki benzersiz başarısıyla kutladı, gereksiz projelere para bağlamadı" cümlesiyle biten paragraf mı benim Amerika'yı her bakımdan üstün bulduğum kanısını yarattı acaba? Oysa bu paragraf yazıda tırmak içinde verilmiş ve aslında benim değil başkalarının görüşünü yansıtıyor.
Her neyse benim bu konudaki gerçek durumunu merak edenler için hemen belirteyim ki ben bir 'Amerika hayranı' değilim. İki milyon vatandaşını hapse tıkarak bu alanda dünya rekorunu elinde tutan Amerika tam bana göre bir yer değil. Bir süre yaşamak istediğim yer de Amerika değil Avrupa ve özellikle de İngiltere. Bu tamamen kişisel bir tercih ve bunun ardında yatanlar bu yazının konusu değil. Ancak benim kişisel tercihimin bu yönde olması benim "Millennium Dome"u anlamsız bulmamı ya da Amerika'nın ekonomideki sıradışı başarısından söz etmemi engellemiyor. Mesele bundan ibaret efendim.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr