DİE verileri 1994 krizinden an az etkilenenlerin 50 ila 250 kişi çalıştıran orta boy imalatçı firmalar olduğunu ortaya koyuyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü(DİE)nin geçen hafta açıkladığı veriler, ülkemizdeki sanayi firmalarının % 95'ini oluşturan mikroişletmelerin sanayide yaratılan katma değerdeki payının 1994'de % 5.7'ye düştüğünü, buna karşılık orta boy işletmelerin istihdamdaki ve katma değerdeki payının 1992 - 94 döneminde arttığını ortaya koyuyor. Katma değerin % 48'ini ise işyeri sayısının yalnızca % 0.17'sini oluşturan ve 500'den fazla çalışanı olan en büyük işletmeler yaratıyor.
Küçük - orta ölçekli imalat sanayi işyerleri tanımlarına uygun olarak yeniden düzenlenen Devlet İstatistik Enstitüsü verileri, istihdamın 1992 - 1994 yılları arasında mikroişletmelerde(1 - 9 çalışanı olan), küçük işletmelerde (10 - 49 çalışan) ve büyük işletmelerde(250'den fazla çalışanı olan) düştüğünü, buna karşılık orta ve orta - büyük ölçekli işletmelerde (50 - 250 çalışan) yükseldiğini gösteriyor. 1994 krizinden en az etkilenenlerin de bu grupta yer alan KOBİ'ler olduğu görülüyor.
DİE'nin 1994 yılına ilişkin verileri, işyeri sayısı olarak açık farkla birinci sırada (187.000 işletme) yer alan mikro işletmelerin katma değerin sadece %5.7'sini yaratabildiğini gösteriyor. Sayıları 8.000'i bulan küçük işletmeler (10 - 49 çalışan) katma değerin yaklaşık %7'sini, 2.000'e yakın orta ölçekli (50 - 150 çalışan) işletme de katma değerin %11 kadarını yaratabiliyor. Türkiye'de yaratılan katma değerin %20'sini 250 - 500 çalışanı olan 444 işletme, % 48'ini ise çalışan sayısı 500'den büyük olan 330 işletme yaratıyor.
İstihdamın üçte birinden fazlasını mikro işletmeler sağlarken küçük işletmelerde sağlanan istihdamın düştüğü, orta boy işletmelerde ise bu sayının yükseldiği dikkat çekiyor. İstihdam orta - büyük boy (151 - 250) işletmelerde de 1992 - 1994 yılları arasında küçük bir artış gösterirken 1994'te yaşanan mali krizin etkisi özellikle büyük işletmelerde istihdam kaybına yol açtığı anlaşılıyor.
DİE ayrıca ülkelerin işyeri büyüklük gruplarına göre işyeri sayısı oranlarının bir karşılaştırmasını yapmış. Buna göre mikro işletme sayısının toplam işletme sayısına oranında Türkiye %94 ile en yüksek orana sahip. Bu rakam Almanya'da %49, İsveç'te %14, Japonya'da %54, 12 AB ülkesinde ise ortalama %80. Küçük işletme sayısının toplama oranı ise Türkiye'de sadece %4. Bu rakam sanayileşmiş ülkelerde %18 ile %58 arasında değişiyor. Orta boy işletmelerin oranında da Türkiye diğerlerinden geride.
Türkiye'deki istihdamın işyeri büyüklüklerine göre dağılımı da diğer ülkelerden farklılıklar gösteriyor. Mikro işletmelerde istihdam edilenlerin oranı çok yüksekken, küçük ve orta boy işletmelerde istihdam oranı diğer ülkelere kıyasla düşük kalıyor.
KOBİ'ler üzerinde uzmanlaşan Tekno - Tur Danışmanlık'ın kurucularından, TOSYÖV eski danışmanı Faik Özgermi sorunların tümünün paradan kaynaklanmadığını vurguluyor
Özgermi'ye başvuran KOBİ'lerin önce ne istedikleri tanımlanıyor, sonra işyeri inceleniyor ve yapılacaklar planı çıkartılıyor. Hizmetler bu aşamaya kadar ücretsiz
Tekno - Tur Türkiye'deki küçük ve orta boy işletmelere gelişmeleri, büyümeleri, dışa açılmaları için her türlü hizmeti veren bir firma. TOSYÖV'ün eski danışmanlarından Faik Özgermi ile Profil Danışmanlık AŞ'nin eski genel müdürü Yaman Koç'un ortak olarak kurduğu Tekno - Tur Danışmanlık'ın amacı, Türkiye dışından öncelikle bilgi kaynaklarını, sonra da finans kaynaklarını müşterileri olan KOBİ'lere aktarmak ve onları doğru yönlendirmek.
Kişisel temposunun Türkiye'deki bürokrasi temposunu aştığını belirten Özgermi kaynak için yurtdışına yönelmenin "vazgeçilmez şart" olduğunu söylüyor. Uzun yıllar yurtdışında KOBİ'lerle ilgili çalışan Özgermi daha sonra Alman hükümeti tarafından TOSYÖV'de danışman olarak görevlendirilmiş. Geçtiğimiz aylarda bu görevinden ayrılmış ve özel bir şirket çatısı altında KOBİ'lere "doktorluk" yapmaya soyunmuş.
Kendilerinin bir anlamda "KOBİ'lere hizmet götürmeye çalışan enayiler" olduğunu vurgulayan Faik Özgermi firmanın eğitim hizmetlerinin ücretsiz olduğunu, istek üzerine belirlenen konularda eğitim seminerleri verdiklerini söylüyor.
Kendilerine danışmanlık için başvuran bir işletme şu adımlardan geçiyor: 1) İşletmenin ne istediği tanımlanıyor; 2) işletme danışmanlar tarafından yerinde inceleniyor; 3) danışmanlar işletme için yapılabileceklerin planını çıkartıyor. Bu ilk üç adım ücretsiz; ayrıca işletme sahibi açısından çok fazla zaman da gerektirmiyor. Bundan sonra işletme Tekno - Tur ile çalışmaya karar verirse planın uygulamasına geçiliyor.
Pekiyi KOBİ'ler için ne gibi uygulamalar yapılabiliyor? İhracat için pazar araştırmaları, yabancı ortaklıklar kurulması (joint venture), firmanın ürününü satınalma anlaşmaları (buy - back agreements), pazarlama yöntemleri belirlenmesi, yatırım ve işletme danışmanlığı, teknoloji transferleri, proje hazırlanması ve yurtdışından kredi sağlanması, proje bazlı fon ve bağışlar bulunması bu uygulamaların sadece bir bölümü. Öneriler tamamıyla başvuran işletmenin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanıyor.
Faik Özgermi danışmanlık hizmetlerinden en küçük işletmenin bile yararlanabileceğini, hatta büyük yatırımlara girmek ve büyük kaynaklara ulaşmak için küçükleri gerektiğinde biraraya getirebileceklerini de vurguluyor. Tek şart değişime açık olmak.
Tekno - Tur'un irtibat numaraları şöyle: Faik Özgermi - Yaman Koç, telefon ve faks (312) 447 50 04 / 447 50 06
Tekno - Tur'un hizmetlerinden biri de "buy - back agreement" tipi işbirliği. Bu şöyle işliyor:
* Yurtdışındaki birçok sanayi kuruluşu, ağır ve zahmetli bir iş olan üretimlerini yabancı ülkelere kaydırmak istiyor.
* Bu kuruluşların talepleri, kayıtlı oldukları sanayi odalarında yer alıyor. Dünya çapında 38 sanayi odasının bilgisayarına bağlı olan Tekno - Tur bu talepleri sürekli yenileyerek kaydediyor; Türkiye'den uygun bir firma kendilerine başvurduğunda iki firma arasında "çöpçatanlık yapıyor".
* Buy - back agreement tipi işbirliğinde yurtdışındaki firma, yeni teknoloji ile imal edilecek bir ürünün makina ekipmanını ve know - how'ını karşı firmaya veriyor; bunun karşılığını para olarak almak yerine ise bu ekipmanla üretilecek ürünleri uzunca bir süre alacağını taahhüt ediyor.
* Ürünlerin piyasa fiyatlarından satıldığı bu anlaşma bir tür "garantili ortaklık". Ortaklık süresinin sona ermesinden sonra Türkiye'deki firma pazarlamasını kendi yapıyor. İstihdam da çoğunlukla Türkiye'den. Tekno - Tur, yatırımı yönetmek için yatırım danışmaları tavsiye ettikten sonra geri çekiliyor.
Vakıfbank KOBİ araştırması, Güneydoğu Anadolu KOBİ'lerinin vergi ve ihracat mevzuatından sıkıntılı olduğunu ortaya koyuyor
Vakıfbank KOBİ araştırmasının bulgularını yayınlamaya Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile devam ediyoruz. Bu bölgede kantitatif bilgiler 375, kalitatif bilgilerse 50 işletmeden elde edilmiş.
Araştırma kapsamına giren KOBİ'lerde ortalama çalışan sayısı 30 kişi. Bu işletmelerin bölgedeki illere ve faaliyet kollarına göre dağılımı yandaki grafiklerde görülüyor. Araştırmanın diğer sonuçlarından bazıları şöyle:
* KOBİ'lerin %31'i anonim, %25'i limited, %11'i adi ortaklık ve %2'si komandit şirket statüsünde. Şahıs işletmelerinin oranı ise %31.
* Bu işletmelerin büyük çoğunluğu(%86) şimdiki sahipleri ya da ortakları tarafından kurulmuş; %82'sinin kuruluşu 1980 yılından sonra, yani bu bölgedeki KOBİ'ler İç Anadolu ve Akdeniz'dekilerden daha da genç.
* Güneydoğu Anadolu'daki KOBİ'lerin %21'i organize sanayi bölgelerinde, %14'ü küçük sanayi sitelerinde, %65'i ise bunların dışında alanlarda faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerin üçte ikisi faaliyet alanını yeterli buluyor.
GELİŞMELER İZLENİYOR
* Araştırmada kapsanan işletmelerin yaklaşık dörtte biri(%24) modern, %60'ı ise günümüze uygun üretim teknolojisi kullanırken %16'sı demode teknoloji kullandığını belirtiyor. Modern teknolojiye sahip olmayanların dörtte birinin, böyle bir isteği de yok. İşletmelerin %86'sı kısmen de olsa teknolojik gelişmeleri izliyor.
* İşletmeler arasında TSE belgesi kullananların oranı %32'yi buluyor. TSE -ISO 9000 seri standartlarını bilenlerin oranı %30 ama bu standartları kullananların oranı %12'de kalıyor.
* Ankette kapsanan işletmelerde, diğer bölgelerde de olduğu gibi çalışanların çoğunluğu(%89) ücretli. Üretimde çalışanların ancak %2'sini mühendisler oluşturuyor. Ustabaşı oranı %6, usta %7, kalifiye işçi %46, düz işçi %36 ve çırak %3.
* Güneydoğu Anadolu KOBİ'lerinin yaklaşık yarısı(%49) %50'nin altında kapasiteyle çalışıyor. Kapasite kullanımı %70'in üzerine çıkanlar ise %25 oranında.
* İşletmelerin %63'ü yakın gelecekte yatırımı düşünüyor. Bunun nedeni kapasite artırımı(%45), yeni ürün üretimi(%37), ya da kalite artırımı(%17).
* Güneydoğu Anadolu KOBİ'lerinin %45'i satışta güçlüklerle karşılaştıklarını belirtiyor.
KALİTATİF BULGULAR
Bölgede kalitatif çalışmalar 50 işletme ile derinlemesine mülakat yöntemiyle görüşülerek gerçekleştirilmiş. Bu bölümde Güneydoğu Anadolu bulgularının İç Anadolu Bölgesi'ndekilerle benzerlik gösterdiği dikkat çekiyor.
İşletmelerin üretim teknolojileri Avrupa'dakilerle rekabet edebilecek düzeyde değil. Bunların yenilenememe nedeni ise finansman sorunları. Tekstil sektöründe teknoloji diğer sektörlere göre daha iyi durumda; bunu kimya sanayii izliyor.
Metal ana sanayi ve metal eşya sanayi işletmeleri, hammadde tedarikinde sıkıntı çektiklerini belirtirken diğer kollar ithal ya da yerli hammadde kullanımında bir sorun yaşamıyor. Güneydoğu Anadolu'daki KOBİ'lerde de, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerindeki gibi kalifiye eleman sıkıntısı yaşanıyor.
Çoğu işletmenin pazarlama bölümü yok; bu iş de işletme sahibinin sorumluluğu olarak görülüyor. İhracat yapan işletmeler bunu doğrudan değil, dolaylı yoldan yapmak zorunda kalıyor.
Finansmanda da durum diğer bölgelerle benzerlik gösteriyor. Sermaye çoğunlukla özkaynaklardan karşılanıyor; faizlerin yüksekliğinden dolayı bankalarla yaygın olarak çalışılmaması olası büyümeyi engelliyor.
Güneydoğu Anadolu'da mevzuat - bürokrasi sorununun vurgulanması dikkat çekiyor. Çok yoğun olan ve devamlı değişen kanun, tüzük ve yönetmelikleri işletmeler bilmiyor ve takip edemiyor. Avukat ve mali danışmanlarla çalışması maddi açıdan zor olan bu işletmeler, vergi ve ihracat mevzuatının basitleştirilip KOBİ'lerin yasal bir statüye kavuşturulmasının çözümün önemli bir parçası olduğuna inanıyor.
Özay Şendir
Gerçek savaş mı yoksa danışıklı savaş mı?
23 Haziran 2025
Tunca Bengin
Nobel Barış Ödülü adayı ‘savaş’ dedi
23 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yabancı parayla ücret olur mu?
23 Haziran 2025
Didem Özel Tümer
İran’da zorla rejim değişikliği mümkün mü?
23 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bundan sonra neler olacak?
23 Haziran 2025