Gerçekten kötümser miyim bilmiyorum ama böyle anılmak bazen sıkıyor beni ve arada bir, iyimser senaryolardan söz etme fırsatı çıkınca, bunu değerlendirmek istiyorum. Geçen pazartesi bu köşede yer alan yazımda da, Türkiye'nin gelecek yıl krize sürükleneceğini ileri sürenlerin hayli fazla olduğunu belirterek, 2007 yılında iyimser bir senaryonun da gündeme gelebileceğini yazmak gafletinde bulundum. Almanya Başbakanı Merkel'in AB konusunda Türkiye'ye destek verebileceğini ve Başbakan Erdoğan'ın da, Çankaya'ya çıkma hevesinden vazgeçerek siyasi gerilim senaryolarını boşa çıkartabileceğini belirttim. Türkiye'nin 24 Ocak 1980 kararlarına yol açan krizi yaşadığı günlerde ben gazeteciliğe henüz bulaşmış bir iktisatçı idim. O günden bu yana irili - ufaklı bir sürü ekonomik kriz yaşandı Türkiye'de, kötümser öngörülerde bulunmak için çok fırsat çıktı. Ben de bu fırsatları değerlendirerek yazdığım yazılar yüzünden "kara gözlüklü, kötümser yazar" olarak anılmaya başlandım. Sen misin bunları yazan. Angela Merkel, daha benim yazının yayınlandığı gün bir açıklama yaparak Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmadığını tekrarladı. İki gün sonra AB Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili tavsiye kararı açıklandı. AB'nin yolunu yordamını bilenlere göre, Türkiye - AB ilişkilerinin geleceğine gölge düşüren, olumsuz bir karardı bu. Bizim iyimser senaryonun birinci ayağı üç gün içinde yerle bir olmuştu.Bu gelişmeler, iyimser senaryo yazmanın kötümser senaryo yazmaktan çok daha riskli bir iş olduğunu hatırlattı bana. Türkiye - AB ilişkilerinin geleceği konusundaki kaygılarını dile getirmek için geçen yıl bir kitap bile yayınlamış olan benim gibi birinin, şimdi kalkıp da iyimser senaryodan söz etmesi olacak iş miydi yani?Başbakan Erdoğan, Çankaya'ya çıkma niyeti konusunda, benim iyimser senaryonun ikinci ayağını da çökertecek bir beyanda bulunmadı henüz ama ne olur, ne olmaz, ben o konudaki iyimser beklentime de bir çekince koyayım şimdiden.Eh bu durumda benim için de yapacak tek bir şey kalıyor, sürüye katılıp, 2007 yılının zor bir yıl olacağını tekrarlamak. İyimserlik riskli 2007 yılında neler mi olacak? Yazılan çizilenlere bakılırsa her şey olabilir. Örneğin Başbakan Erdoğan Çankaya'ya çıkmak isterse askerler bir kez daha duruma vaziyet edebilir. Newsweek dergisinde yer alan Zeyno Baran imzalı şaşırtıcı yazıya göre, askerlerin demokrasiyi İslamcılardan kurtarmak için darbe yapma olasılığı yüzde 50. Hükümetin seçim ekonomisine yönelmesiyle mali disiplin bozulabilir ve patlayan dış açık yeni bir kur depremini tetikleyebilir. Böyle bir deprem, dış borcu 110 milyar doları aşan bizim reel sektörü yerle bir edebilir. Irak'taki kargaşa Türkiye'yi ABD ile karşı karşıya getirebilir. AB ile ilişkiler kopma noktasına gelebilir. Bunlar başımıza gelebilecek olanların yalnızca bir kısmı. Devamını öğrenmek istiyorsanız bizi izlemeye devam edin, artık sağlama oynayıp hep bunları yazacağız. oulagay@milliyet.com.tr Darbe mi olacak?