Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Asya'da bazı iyileşme belirtileri var ama ABD ve dünya ekonomisi 1999'e devasa risklerle giriyor.
Kimilerine göre Asya krizinin en kötü dönemi geride kaldı, 1999'dan itibaren dünya ekonomisinde bir toparlanma dönemine girilecek. Asya Kalkınma Bankası'nın son raporu da, sınırlı bir iyimserlikle, birçok Asya ülkesinde 1999 yılının 1998'den daha iyi geçeceğini, Hongkong, Güney Kore, Malezya ve Endonezya'da GSMH küçülmesinin yavaşlayacağını, Singapur ve Tayland'ın sıfırın üzerinde büyüyeceğini, Çin'deki büyümenin de % 6'nın altına düşmeyeceğini tahmin ediyor. Dünya Bankası'nın Asya ülkelerine ilişkin olarak açıkladığı son tahminmler de aynı doğrultuda. Ancak Dünya Bankası'nın son raporunda, dünya çapında bir durgunluk tehlikesinin tamamen ortadan kalkmadığının da belirtildiği anlaşılıyor.

Şimdi bir de son bir hafta içinde dikkatimizi çeken bazı haber başlıklarına bir göz atalım:
* Japonya'da 1998'in üçüncü çeyreğinde de küçülen ekonominin 1955'den beri ilk kez üstüste dört çeyrekte küçüldüğü açıklandı.
* Hongkong'da GSMH'nın 1998'in üçünçü ceyreğinde % 7 küçüldüğü ve bunun son 40 yılın en kötü performansı olduğu açıklandı.
* Malezya ekonomisindeki küçülme yılın üçünçü çeyreğinde % 8.6 oldu.
* Güney Kore'de sınai üretim ekim ayında 1997 ekimine göre % 8 düştü, toptan ve perakende satışlardaki düşüş ise % 14'ü buldu.
* Asya krizinin etkilerini giderek daha fazla hisseden ABD sanayiindeki daralma altıncı ayına girdi. Sanayiin gidişatını izleyen endeks daha önce aralıksız 22 ay artış göstermişti.
* ABD'nin ünlü Boeing şirketi daralar talep nedeniyle işten çıkaracağı eleman sayısının 48,000'i bulacağını açıkladı. Bunun yanısıra Volvo'nun 9,000, Deutsche Bank'ın 5,500 çalışanının işine son vereceği, Exon - Mobil evliliğinin de ilk aşamada en az 9,000 çalışanın işine malolacağı belirtildi.

* Rusya için 1999 yılının çok sorunlu geçeceği ve ekonominin ciddi bir daralma yaşamak zorunda kalabileceği belirtiliyor.
* Brezilya, 40 milyar dolarlık destek paketine karşın tehlikeyi atlatabilmiy değil, ülke parası üzerindeki baskı sürüyor.
* Dünyadaki krizin temel nedeni olan arz fazlası birçok sektörde etkisini sürdürüyor.
* Dünya çapındaki talep düşmesi nedeniyle petrol ve diğer temel maddelerin fiyatları düşmeye devam ediyor: döviz gelirlerini tür maddelerden elde eden ülkeleri yeni darboğazlar bekliyor.
* Tek paraya hazırlanan Avrupa Birliği(AB) ülkelerinin merkez bankaları ekonomide beklenen yavaşlamayı yumuşatmak için ortak bir kararla faiz oranlarını düşürdü.
* ABD'de Dow Jones endeksini rekorlara tırmandıran yükselişin çok büyük bir balon yarattığı izlenimi yaygınlaşmaya başladı.

Bu tabloya bakıp 1999 yılı için iyimser olmak pek kolay değil. Dikkatle izlenmesi gereken dört ülke sırasıyla ABD, Japonya, Çin ve Brezilya. ABD'de son iki ayda gelirlerinin üstünde harcama yaparak ve borçlarını artırarak tüketim furyasını sürdüren hanehalkının ve borsayı pompalayan yatırımcının davranışı belirleyici olacak. Bu görünümüyle belki de dünyanın en riskli ekonomilerinden biri görünümünde ABD. Japonya'da ise tam tersine hanehalkının para harcamaması sorun yaratıyor ve hükümetin devasa boyutlardaki ekonomiyi canlandırma paketleri de işe yaramıyor. Çin, büyük oynayarak devalüasyon yapmadı ama bu tutumunu nereye kadar sürdürebileceği belirsiz. Brezilya ise şu anda dünya ekonomisinin "jokeri". 40 milyar dolarlık destek paketine karşın Brezilya krize sürüklenirse bunun ABD'deki havayı bir anda değiştirmesi ve borsa çöküşüyle başlayacak yeni bir süreci gündeme getirmesi beklenebilir. ABD ekonomisinin de durgunluğa girmesi halinde dünya çapında bir resesyon her halde kaçınılmaz olacak.

Şu lafları, çoğu kez de yetkili ağızlardan, çok duyduk bu memlekette:
* Dünya krizi bizi olumsuz etkilemez, Asya'dan kaçan para Türkiye'ye akar, biz bu işten karlı çıkarız.
* Türkiye yüksek enflasyon ortanında bile hızlı büyüyebiliyor, bunun sürmemesi için hiç bir neden yok.
* Türkiye'de devlet biraz aksıyor ama özel sektör her güçlüğü aşabilecek ve büyümeyi sürdürecek güçte.
* Türkiye ihtiyacı olan dövizi şu ya da bu şekilde bulur ve büyümesini sürdürür.
Evet Türkiye'nin ve Türk özel sektörünün kendine özgü nitelikleri sayesinde bugüne dek küresel krizin etkisini fazla hissetmediği bir gerçek ama bu, bizin ekonomimizin ciddi yapısal sorunları bulunduğu ve eninde sonunda küresel krizin etkisini hissedeceği gerçeğini değiştirmiyor. 1998'in üçüncü çeyreğine ilişkin GSMH rakamları bunun kanıtı.
1998 yılının üçünçü çeyreğinde GSYİH'nın yalnızca % 1.6 büyüdüğü ve imalat sanayiinin % 1.9 gerilediği haberi Türkiye'nin çılgın gündeminde kendine pek yer bulamadı ama bu haber 1999'a damga vurabilecek gelişmelerin ilk ciddi sinyali aslında.
Bu haberin de gösterdiği gibi küresel krizden Türkiye de bal gibi olumsuz etkileniyor; dıy kaynak bulmakta ciddi sorunlar yaşıyoruz; enflasyonumuzun yüksek olması da bunu etkiliyor ve büyüme hızımız sıfıra doğru gidiyor. Giderek sıkışan özel sektörümüzün ne kadar güçlü olduğunu da önümüzdeki dönemde göreceğiz.
"Lafügüzaf" olduğu giderek anlaşılan lafları üretenlerin milleti avutmak için yeni bir şeyler bulmaları gerekecek önümüzdeki dönemde. Şimdilik en büyük umudumuz Cimbom. Şampiyonlar liginde Atletico Bilbao engelini aşar ve çeyrek finale kalırsak(evet ben de Galatasaraylıyım) hiç olmazsa bir hafta süreçek zafer şenlikleri düzenler, ekonomideki küçülmeye falan aldırmayız nasıl olsa.

Türkiye tekstil - konfeksyon ve demir - çelik gibi alanlarda arz fazlası yaşayan dünya pazarlarında kendine yer ararken Hindistan'ın bilgisayar yazılımı ihracatının 2000 yılında 4 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Yazılım alınında başdöndürücü bir gelişme gösteren Hindistan'ın bilgisayarla uzaktan yakından ilgili herkesi düşündüren '2000 sendromu'nun ve Avrupa'da Euro'ya geçişin yarattığı ek yazılım talebinden de yararlanarak yazılım ihracatını katlaması bekleniyor. Hindistan geçen yıl 2.5 milyar doları bulanr yazılım ihracatının % 59'unu ABD'ne, % 22'sini de AB ülkelerine yaptı. Hindistan'daki yazılım sektörünün halen 3 milyar doların altında bulunan toplam cirosunun ise 2000 yılında 6 milyar doları aşacağı tahmin ediliyonr.