Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye dahil birçok "gelişmekte olan" ülkede sıkça duyulan bazı sözler:
* IMF'nin dediğini yaparsak sırtımız yere gelmez, kolay dış kaynak buluruz.
* Cesaret gösterip "belimizi büken dış borçları ödemiyoruz" dersek rahatlarız.
* Paramızı adam edemediğimize göre ulusal para yerine başka bir para birimini, örneğin ABD dolarını kullanırsak sorunları çözeriz.
* IMF destekli kemer sıkma programı çok uzarsa halk bir gün ayaklanır.
* Ekonomideki kriz halkın tepkisine yol açarsa asker yönetime el koyar.
Çoğu kez bilgiççe bir edayla söylenen bu sözlerin ne kadar geçerli olduğunu (ya da olmadığını) anlamak için 12 milyon nüfuslu, küçük bir Latin Amerika ülkesi olan Ekvador'da yaşananlara bir bakalım.
1999 yılının ekim ayında ekonominin % 7 daraldığı bir ortamda dış borç ödemelerini yapmakta zorlanan Ekvador yönetimi, IMF'nin de desteğiyle, 5.9 milyar dolar tutarındaki "Brady bonoları" borcunu geri ödemeyeceğini ilan etti. Business Week dergisine göre IMF bu kez alacaklılara bir ders vermek istemiş ve Ekvador'la anlaşmaya razı olacaklarını düşünmüştü.
Ne var ki IMF'nin hesabı bir kez daha çarşıya uymadı ve beklenen anlaşma gerçekleşmedi. Tam tersine Ekvador'un döviz kaynağı tamamen kurudu ve 1999 başında 7.000 sucreye (Ekvador para birimi) alınabilen bir ABD dolarının fiyatı 2000 yılı başında 25.000 sucreye yükseldi. Bu arada % 60'ı geçen enflasyonla birlikte halktaki tepkiler de tırmanıyordu.
Bu tepkiler, IMF ile yeni bir anlaşma yapmanın eşiğinde olan Başkan Mahuad'ı daha cesur ve spektaküler bir adım atmaya itti. Başkan, iddiaya göre IMF'ye danışmadan aldığı bir kararla, Ekvador'da ülke parası yerine ABD dolarının kullanılacağını ve halkın elindeki sucrelerin 1 dolar = 25.000 sucre paritesinden dolara çevrileceğini açıkladı.
9 Ocak'ta açıklanan bu cüretkar karar ilk günlerde Mahuad'ın popülaritesini artırmış gibi göründü ama dolarizasyonun da beklenen mucizeyi gerçekleştirmeyeceği ve yoksulların derdine derman olmayacağı izlenimi yaygınlaşınca ülke nüfusunun üçte birini oluşturan "yerli halk" ayaklanarak parlamento binasını işgal etti ve askeri bir cuntanın yönetime el koymasına zemin hazırladı. Ancak ABD derhal devreye girip cuntaya tüm mali desteğin kesileceğini bildirince cuntanın ömrü 24 saat bile sürmedi ve Mahuad'ın yardımcısı Naboa göreve getirildi.
Ekvador'u bu duruma kim düşürdü? Kötü yönetimler mi? IMF mi? Spekülatörler mi? Dolarizasyon mu?
24 Ocak kararlarının 20. yıldönümünde bizi de ilgilendiren sorular bunlar.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr