Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Şubat ayına ilişkin veriler de açıklandı ve iki aylık artışların toptan eşya fiyatlarında % 10.4, tüketici fiyatlarında % 8.7'ye ulaştığı görüldü. Yılın ilk iki ayı sonunda ulaşılan bu rakamları toptan eşya fiyatlarında % 20, tüketici fiyatlarında ise % 25 olarak belirlenen 2000 yılı sonu 12 aylık hedefleriyle bağdaştırmak pek kolay değil. Özellikle toptan eşya fiyatlarında yılsonu için belirlenen hedefe yılın ilk yarısı sonunda ulaşılması bile mümkün görünüyor.
Şubat ayındaki fiyat artışlarının geçen yılın aynı ayındaki artışları aşması ve hem toptan eşyada hem de tüketici fiyatlarında 12 aylık artış oranlarının yükselmeye devam etmesi de tatsız bir gelişme. Enflasyon grafiklerinde 1999 ortasında başlayan tırmanışın yavaşlayarak da olsa sürmeye devam etmesi, enflasyonla mücadele programının inandırıcılığı açısından olumlu bir görüntü oluşturmuyor.
Bir yandan bu veriler ortaya çıkarken diğer yandan çeşitli kesimlerden basıma yansıyan açıklamalarda "enflasyondaki düşüşün yavaş olacağı" vurgulanıyor. Örneğin dünkü gazetelerde Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç'un bu yönde açıklamaları yer alıyor.
Bütün bunlar enflasyonla mücadele programının takvimi konusunda yeterli değerlendirmenin ve bilgilendirmenin bugüne dek yapılmadığını düşündürüyor. Yılın ilk aylarında fiyat artışlarının bu mertebelerde gerçekleşeceği biliniyor idiyse neden % 20 - 25'lik hedefin başlangıç tarihi olarak yılbaşı seçildi? Enflasyon programının kendi takvimi olamaz mıydı? Örneğin nisan 2000 ile nisan 2001 arasındaki 12 ayda hedef % 20'dir denemez miydi?
Bunu söylerken mart sonrasında enflasyonun birdenbire hızlı düşüşe geçeceği yolundaki tahminleri henüz yeterince inandırıcı bulmadığımı da belirteyim. Ekonomiyi verilere dayanarak yakından izleyen değerli dostum Hasan Ersel'in belirttiği gibi, "Türk ekonomisi henüz canlanmıyor ya da çok ağır canlanıyor"(Sabah, 4 mart 2000) ve bu ortamda fiyat artırma olanağı sınırlı kalıyor. Örneğin Sayın Rahmi Koç, "siz hedef enflasyona göre fiyatlandırma sözünüzü koruyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, "Fiyatlandırmaya yönelik sözümüzü muhafaza ediyoruz" dedikten sonra şöyle devam ediyor: "Kaldı ki piyasa o kadar rekabetçi ki isteseniz de fiyat ayarlaması yapamıyorsunuz..Piyasa aşağı doğru gittikçe kar marjları düşüyor, fiyatlar da ona göre ayarlanıyor."(Sabah, 4 mart 2000).
Evet enflasyonda kritik noktaya "piyasa yukarı doğru gitmeye" başlarsa gelinecek, sanayicinin ve tüccarın enflasyon hedeflerine ne kadar sadık kaldığı ancak o zaman anlaşılacak. Enflasyonda hedeflere gerçekten yaklaşmak istiyorsak fiyatları yakın markajda tutma taktiğini uygulamak zorunda olduğumu zu unutmayalım.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr