Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ecevit hükümetinin uygulamakta olduğu enflasyonla mücadele programının başarıya ulaşması için enflasyonla ilgili beklentilerin kırılması büyük önem taşıyor. Programın hedeflerine varacağı yönündeki beklentiler ne kadar erken güçlenirse başarı şansı da o kadar artmış olacak. Bu nedenle programın başlangıç döneminde elde edilen sonuçlar büyük bir dikkatle izleniyor ve programın başarı şansı konusunda herkes kendine göre bir tahmin yapmaya çalışıyor.
İlk iki aylık sonuçlardan sonra gelinen noktada iyimserlerle kötümserler arasındaki denge belki hafifçe iyimserlerden yana görünüyor ama unutmayalım ki ciddi kaygıları bulunanların birçoğu, beklentileri olumsuza çevirmemek için bu kaygılarını vurgulu biçimde ortaya koymaktan kaçınıyor şimdilik.
Edilgen aktör durumundaki toplumu saymazsak enflasyonla mücadelede iki temel aktörün belirleyici önemi var. Bunlardan birincisi devlet ve kamu kesimi. Kamu kesimi açıklarının kapatılması, kamu finansmanında disiplinin sağlanması, özelleştirmede hedeflere varılması ve KİT'lerin verimli hale getirilmesi programın başarısı için gerekli önkoşul. Özellikle kamu borçlanma gereği hedefinin tutturulması çok önemli.
Yıllardan beri (kriz yılı olan 1994 dışında) bu konuda anlamlı adımlar atılamadığı için devleti ve kamu kesimini "enflasyonun baş sorumlusu" olarak görmek ve göstermek kolaydı. Ancak şimdi enflasyonla mücadele programını ciddiye almış görünen bir hükümet ve IMF ile yapılmış bir stand - by anlaşması var. Bu anlaşma 1994'tekinden çok daha ayrıntılı ve iddialı bir döviz kuru çıpasını da içeren bir anlaşma. İlk iki aylık uygulamanın sonuçları da kamu kesimi cephesinde programın hedeflerine uygun gelişmeler yaşandığını gösteriyor.
Bu ortamda gözlerin ikinci önemli aktör olan özel sektöre çevrilmesi doğal. Özel sektörün de, beklentilerin büyük önem taşıdığı bu dönemde program hedefleriyle uyumlu fiyat artışlarıyla yetinmesi büyük önem taşıyor. Ücretli kesime dönüp "geçmişteki fiyat artışlarına göre değil hedeflenen fiyat artışlarına göre ücret artışı yapacağız" diyebilenlerin, fiyatlarını da geçmişteki maliyet artışlarına göre değil hedeflenen enflasyonla uyumlu maliyet artışlarına göre yapmalarını beklemek bana hiç de yersiz bir talep gibi görünmüyor. Enflasyonla mücadelede her kesim bir bedel ödeyecekse sanayici ve tüccar da karından geçici bir özveride bulunabilir. Böylece programın başarıya ulaşacağı beklentisinin güçlenmesine de katkıda bulunmuş olur.
Özel sektör için asıl zor dönem devlet ve kamu kesimi kendi görevini yaparsa başlayacak, kusuru devlette bulma olanağı kalmayınca takkeler düşecek. Özel sektörün alınganlığı bırakıp kendisini bu günlere hazırlamasında yarar var.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr