Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu yılı atlatmak üzere olduğumuza göre şimdi ne yapacağız? Tabii ki gelecek yıl bisikletten düşüp düşmeyeceğimizi tartışmaya başlayacağız. Ekonomimiz, dış kaynak rüzgârının arkadan itişiyle hız kazanan bir bisiklete benzediği için, ayrıca YTL'nin değeri de büyük ölçüde dış kaynak girişine bağlı olduğu için bu tartışma sürüp gidecek. Bu yılı da bisikletten düşmeden atlatıyoruz galiba. Mayıs ve Haziran aylarında yaşanan ve YTL'yi de vuran dalgalanma sonrasında, bu yıl bitmeden yeni bir kur şoku yaşayacağımızı iddia edenler olmuştu. Yılın sonuna iyice yaklaştık, bu beklenti gerçekleşmedi. TC Merkez Bankası'nın faizlere abanarak uyguladığı şok tedavisi buna olanak bırakmadı. Küresel likidite daralması lafta kalırken küresel faiz liginin liderliğine oynayan Türkiye yeniden para çekmeyi başardı ve yeni kur şoku yaşamak şöyle dursun, parasının uğradığı kaybın önemli bölümünü telafi etti. Uluslararası finans piyasalarının nabzını tutanlar 2007 beklentilerini dile getiriyorlar şu günlerde. Bu değerlendirmeleri yazılı ve görsel medyadan izlemeye çalışırken dikkatimi çeken noktalardan biri şu: Piyasa uzmanlarına, "2007 yılında en fazla nerede risk görüyorsunuz?" sorusu sorulduğunda, çoğu yorumcunun ilk değindiği ülke Türkiye oluyor. Özellikle YTL'nin aşırı değerli olduğu, Türkiye'nin dış açığının büyümeye devam ettiği, ancak Türkiye'deki faizlerin çok çekici olmasının YTL'nin değer kaybına uğramasını önlediği belirtiliyor sık sık. Bu nakarat, piyasa yorumcularının ezberine girmiş durumda.Finans piyasalarında 2007 için karamsar senaryo yazanlar şu an için hâlâ azınlıkta. Küresel likiditede ani bir daralma beklenmiyor, Türkiye gibi 'Yükselen Pazar' ülkelerine ilişkin beklentiler de genelde olumlu. Ancak bu olumlu tabloda zayıf nokta aranınca akla hemen Türkiye ve YTL geliyor."Canım buna benzer kaygılar geçen yıl da vardı, işte 2006'yı da atlattık, bir şey olmadı" diye düşünenler olabilir kuşkusuz ama bu düşünce tarzı pek doğru değil. Aslında 2006'da yaşanan kimi gelişmeler ve 2007'de yaşanması olası gelişmeler, Türkiye'nin görünümünü farklı bir noktaya getirmiş durumda. Gözler YTL'de Tam bir yıl öncesini hatırlayacak olursak, 2006 yılına hayli farklı bir ortamda girmiştik. Avrupa Birliği ile ilişkilerde Türkiye'nin yolu açık görünüyordu.AKP hükümetinin kalıcılığı sorgulanmıyordu.Cumhurbaşkanlığı seçimi hayli uzaktaydı.TC Merkez Bankası'nın kredibilitesi henüz darbe yememişti.Kur şokunu tekrar hatıra getiren Mayıs - Haziran dalgalanması yaşanmamıştı.Türkiye küresel sistemin zayıf halkası olarak algılanmıyordu. Tam tersini iddia edip, "2006'da yaşananlar aslında Türkiye'nin gücünü ve krize karşı direncini gösterdi" diyenler de var tabii. Onlara göre 2007 de sorunsuz geçecek ve bizim bisiklet yoluna devam edecek. Kimin değerlendirmesinin gerçeğe daha yakın olduğunu anlamak için bisikleti yakından izlemek gerekiyor. oulagay@milliyet.com.tr 2007'nin farkı