Yazının sonunda varacağım sonucu da baştan açıklayıp sizi merakta bırakmayayım: Enflasyonla mücadelenin "inanç cephesi"nde ciddi sorunlar var ve bu sorunların nasıl aşılacağı da pek belli değil.
Son günlerde değişik vesilelerle konuşma fırsatını bulduğum kişiler arasında sanayici vardı, bankacı vardı, eski bürokrat vardı, esnafın nabzını tutan araştırmacı vardı ve hepsi hemen hemen aynı şeyleri söylüyordu. Söyledikleri satırbaşlarıyla şunlardı:
* Enflasyonun düşmesini ve belirlenen hedeflerin tutmasını herkes istiyor ama bunun gerçekleşeceğine inananların sayısı giderek azalıyor.
* Hükümetin de aslında kendi koyduğu hedeflere erişmekten vazgeçip enflasyonun belli bir düzeye, örneğin % 40 dolayına düşmesini başarı sayacağı yolundaki izlenim güçleniyor.
* "Enflasyonla mücadele programını destekliyoruz" diye beyanda bulunanların fiili davranışları aslında program hedeflerine inanmadıklarını gösteriyor.
* Başta tasarruf sahipleri olmak üzere ekonominin gidişatını etkileyen aktörlerin davranışları, enflasyonda hedeflenen düşüşün olacağına henüz inanmadıklarını ortaya koyuyor. Mevduatın uzun vadeye geçmek yerine daha da kısa vadeye kayması ve döviz tevdiat hesaplarının artmaya devam etmesi tasarruf sahibinin programa en azından şimdilik inanmadığını düşündürüyor.
* Enflasyonun gerçekten hızla düşmesi halinde başlarına geleceği şimdiden görenlerin davranış biçimleri de enflasyondaki düşüşü sınırlayacak gibi görünüyor.
* Yüksek enflasyonlu dönemin fiyat belirleme alışkanlıkları henüz kırılmamış durumda. Basına yansıyan sınırlı fiyat artırma beyanlarına karşın bu alışkanlıkların, piyasa yeterince daralmadıkça süreceği anlaşılıyor.
* Piyasanın daralmasının ise hükümete karşı tepkileri tırmandıracağı ve bu tepkiler karşısında hükümetin enflasyon hedefinden taviz vermek zorunda kalacağı görüşü dile getiriliyor.
* Enflasyonla mücadelede "inanç cephesi"nin sağlam görünmemesinin en önemli nedeni ise programı savunma durumunda olan yetkililerin halka ve ekonominin aktörlerine yeterli güveni verememesi, programın sahibinin net olarak görülememesi.
Bunlara karşı "inanç cephesi"ni ayakta tutan iki temel faktör var: Bunlar programa verilen dış desteğin hala güçlü olması ve hükümetin kendisini bu programın başarısına endekslemiş bulunması.
Bakalım bu iki faktör programı ayakta tutmaya yetecek mi?
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr