Döviz fiyatlarındaki yükseliş sürer ve bu tür sorular yaygınlaşırsa, telaşa gerek olmadığına insanları inandırmak da pek kolay olmaz.İktidar koltuğunda oturanlar da bunu bildikleri, için döviz fiyatının düşük kaldığı yolundaki yakınmalara çabuk tepki vermez ama döviz yükselişe geçince tedirgin olurlar. Bunun bir olumsuzluk sinyali olarak algılanmaması için bir şeyler yapma gereğini duyarlar. Ne yazık ki bunu düşünmeye başladıkları noktada, etkili önlem alma şansı da iyice azalmış olur. Türkiye'de borsanın düşmesi, faizin çıkması, cari açığın patlaması anında panik yaratmaz ama dolar yükselince işler karışır. Mahalledeki bakkaldan, kafedeki garsondan, yıllardır aramayan eski okul arkadaşına kadar herkes "ne oluyor, gene krize mi giriyoruz?", diye sormaya başlar. Günümüzde mali piyasalarda en önemli şey sizin için yazılan 'hikâye'. Finansçıların birdenbire edebiyata merak sardıkları anlamına gelmiyor bu ama bir şirketi ya da bir ülkeyi değerlendirirken, o şirket ya da ülke için piyasa dilinde bir 'hikâye' yazıyor finans dünyasının analistleri. Bir kez bu 'hikâye' yazılınca ve piyasalarda genel kabul görünce, o şirketle ya da ülkeyle ilgili tüm değerlendirmeler artık bu 'hikâye' esas alınarak yapılıyor.Bu 'hikâye' çok önemli, çünkü sizin şirketiniz ya da ülkenizle ilgili olumlu bir 'hikâye' yazılmışsa, size 'iyi çocuk' rolü verilmişse, sizin bu role uygun biçimde davranmanız bekleniyor, arada bir olumsuz bir davranış sergilerseniz de bu hoş karşılanıyor, piyasalar bunu görmezden gelebiliyor. Ancak sizin bir dizi davranışınız piyasaların beklentilerine ters düşmeye başlarsa o zaman piyasalar sizin için yeni bir 'hikâye' yazma gereğini duyabiliyor. Yeni 'hikâye'de size bu kez 'kötü çocuk' rolü verilmişse o zaman sizinle ilgili her olumsuzluk göze batıyor ve piyasaların tepkisine yol açabiliyor. 'Hikâye'nin önemi Türkiye'nin 2001 krizinden çıkış sürecinde gösterdiği performans, uluslararası piyasalarda "büyük bir başarı" olarak algılandı. 2002'de tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP), IMF gözetimindeki ekonomik programı aksatmadan uygulaması ve Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği yolunda kararlı adımlar atması da bu olumlu algılamayı pekiştirdi, piyasalarda Türkiye için olumlu bir 'hikâye' yazıldı. Bu olumlu 'hikâye' sayesinde Türkiye'ye büyük miktarda dış kaynak girdi ve paramız değerlendi. Ancak son dönemde, kendi yazdıkları Türkiye 'hikâyesi'nin geçerliliği konusunda tereddütler belirdi piyasalarda. The Economist dergisinin geçen haftaki sayısında yer alan başyazı, bunu ortaya koyan önemli bir sinyaldi. Türkiye 'hikâyesi' O yazıda yer alan örneklerle vurgulandığı gibi, AKP iktidarının son dönemdeki yönelişleri piyasaların beklentileriyle örtüşmüyordu ve bu nedenle Türkiye'nin olumlu 'hikâye'si de inandırıcılığını yitiriyordu.Geçen hafta bizim piyasalarda yaşananları ve bundan sonra yaşanabilecek olanları anlamaya çalışırken bu noktayı da gözden kaçırmamak gerekiyor. oulagay@milliyet.com.tr Beklentiyle örtüşmüyordu
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025