Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya gözü "Piyasalar" derken öncelikle finansal piyasaları kastediyoruz kuşkusuz ve borsanın, dövizin, faizin son gelişmelerden nasıl etkileneceğini sorguluyoruz. Bu konuyla ilgilenen herkesin artık çok iyi bildiği gibi, bugün bizim finans piyasalarında yaşanacak olanlar küresel finans piyasalarının vereceği tepkiden de büyük ölçüde etkilenecek.Daha önce defalarca belirttim, son yıllarda küresel finans piyasalarında çok riskli ve kimileri için çok kazançlı bir "büyük oyun" oynanmakta. Küresel sistemdeki oyuncular bu oyunu bozacak bir olumsuz gelişmenin yaşanmasını istemiyor, bu nedenle de olumsuz sonuçlara varabilecek gelişmeleri, son ana kadar görmezden geliyor. Gece yarısı Genelkurmay'ın internet sitesinde beliren muhtıraya benzer basın açıklamasının olası sonuçları tartışılırken Başbakan Erdoğan'ın dilinden düşürmediği piyasalar nasıl açılacak bugün? Siyasetteki ciddi sarsıntı piyasalara ne ölçüde yansıyacak? Türkiye son yıllardaki istikrarlı görüntüsüyle, ekonomisinin süregelen büyümesiyle ve çok yüksek faiz oranlarıyla, daha önce görmediği miktarlarda özel dış kaynak çekti finansal sistemden. Dolayısıyla sistemdeki önemi arttı, birçok bireysel ya da kurumsal yatırımcı Türkiye'yi dikkate almaya başladı. Bu şekilde önemi artan bir ülkede ciddi bir sorun yaşanması da hiç istenmeyen bir şey haline geldi.Küresel finans piyasalarında ve bunun uzantısında bizim piyasalarda yapılan değerlendirmeleri bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Çoğu kez Türkiye dışında yaşayan ve Türkiye'deki havayı tam olarak solumayan kimseler tarafından yapılan bu değerlendirmelerde, AKP'nin iktidarını sorunsuz biçimde sürdüreceği ve en kötü ihtimalde seçim sonrasında oluşacak bir koalisyonun belirleyici unsuru olacağı varsayıldı hep.İşin komik tarafı, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere bizim hükümet mensupları da dış finans çevrelerinde yapılan bu değerlendirmelere ve Türkiye'ye akmaya devam eden dış kaynağa bakarak Türkiye'de endişe verecek hiçbir sorun bulunmadığını, her şeyin yolunda gittiğini söylemeye başladı. Başbakan Erdoğan, 8 Şubat'ta düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, "Endişe etmeyin, nisan çok hayırlı bir ay olacak" dedi. Türkiye'nin önemi Şimdi gelinen noktada kritik soru şu: Finansal piyasalar, son yaşananları bir kez daha hafife alarak, Türkiye'de her şeyin çizdikleri senaryoya göre devam edeceğine inanmaya devam eder gibi mi yapacak? Yoksa AKP merkezli senaryonun varsayımlarını gözden geçirip, Türkiye'deki risklerin ciddi biçimde artmış olduğunu açıkça kabul mü edecek?Eğer piyasalarda jeton nihayet düşer ve Türkiye'nin sorunlu bir noktaya geldiği algılaması ağır basarsa bunun etkilerini kısa sürede görmeye başlayabiliriz. oulagay@milliyet.com.tr Şimdi ne olacak?