Galatasaray'ın Leeds'teki başarısında kaleci Taffarel'in kritik pozisyonlar karşısındaki refleks gösterme yeteneği önemli rol oynadı. Özellikle Leeds'in ilk golünden sonra oluşan birkaç gol pozisyonunda Taffarel bu yeteneğini sergilemeseydi belki Cimbom gene tur atlardı ama işi daha zor olabilirdi.
Aslında muhterem medyamızın bu maça gösterdiği aşırı ilgiden hayli sıkılmış bir marjinal yazar olarak futbola ve ünlü Leeds maçına gecikmiş bir dönüş yapmaya hiç niyetim yoktu ama önde gelen iki gazetemizin genel yayın yönetmenlerinin bu aşırı ilgiyi savunan yazıları karşısında ben de bir refleks göstermeden edemedim. Reflekslere bu kadar değer verenlerin benim refleksimi de hoşgörüyle karşılayacaklarını umuyorum.
Genel Yayın Yönetmenimiz
Yalçın Doğan "Başarıyı çok görenler" başlıklı pazar yazısında "Hüzün verici bir buluşma: Şeriatçı basınla, kendini kendine göre solcu ilan gazete ve yazarlar arasında hiç fark yok! İkisi de, Galatasaray'la ilgili yazılarda medyanın eleştiriyi hak ettiğini yazıyor! İkisi de medyanın futbolu ön plana çıkartarak ülke sorunlarını unutturduğunu öne sürüyor. Galatasaray sevincini birkaç gün paylaşmakla ülke sorunlarını unutturmak arasında ne ilişki varsa!" demiş.
Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök ise Leeds maçına gösterilen aşırı ilgiye tepki verenleri "içindeki coşkuyu itiraf edemeyen, o heyecanı serbest bırakmayan, kendi coşkusunu sansürleyen, kompleks sahibi gazeteciler" olarak tanımladıktan sonra kendi davranışlarını şöyle savunmuş: "Bizim kompleksimiz yok. Bizim refleksimiz var. Gazetecilik refleksimiz. Çünkü o refleks, bu ülkenin demode siyaset dışındaki coşku alanlarını her gün biraz daha kuvvetle keşfediyor."
Medya dünyasını benden çok daha yakından tanıyan her iki değerli arkadaşımın da çok iyi bildiği gibi İngiltere'de iki tür gazete yayınlanır. "Kalite gazeteler" denen ve bildiğimiz gazete boyutunda çıkan gazeteler ve yarım gazete boyutunda çıkan "tabloid"ler. "Tabloid"ler arasında tirajları 3 - 4 milyona çıkabilenler vardır, "kalite" gazeteler arasında en yüksek tiraja sahip olan Daily Telegraph'ın tirajı ise 1 milyonu ancak geçer.
Son Galatasaray - Leeds olayında da görüldüğü gibi, "tabloid"ler tamamen halktaki, okurdaki reflekslere göre tepki veren, zaman zaman toplumdaki duygu sellerine teslim olan ucuz gazetelerdir. "Kalite" gazetelerde böyle bir davranışa rastlamak ise pek kolay değildir.
Benim refleksim aslında "tabloidleşme"ye tepki galiba.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr