International Institute for Management Development (IMD) tarafından hazırlanan
"The World Competitiveness Yearbook 2000"(Dünya Rekabet Yıllığı 2000) raporu Türkiye'nin dünya rekabet sıralamasında dibe doğru kaymaya devam ettiğini ortaya koyuyor.
Raporun değerlendirmeye aldığı 47 ülke sırasında 1998'de 33., 1999'da 37. sırada olan Türkiye 2000 yılı raporunda 42. sıraya düşmüş bulunuyor. 1999 yılında değerlendirmeye alınan 47 ülke arasında en kötü büyüme performansını sergileyen ve enflasyonda da yalnızca Rusya'ya geçilen Türkiye son bir yıl içinde en fazla sıra kaybeden ülkelerden biri, raporda Türkiye'nin müthiş bir potansiyele sahip bulunduğu, ancak % 65'lerde seyreden alışılmamış ölçüde yüksek enflasyonun bu potansiyelin kullanılmasını engellediği belirtiliyor.
Ülkelerin rekabet gücünün 290 kritere göre değerlendirildiği IMD 2000 sıralamasında Türkiye dibe doğru kayarken geçen yılki raporda ilk üç sırayı alan
ABD, Singapur ve Finlandiya yerlerini koruyor, geçen yıl 5. sırada bulunan Hollanda 4. sıraya, 6. sırada bulunan İsviçre ise 5. sıraya yükselmiş. ABD'nin süregelen liderliğinde
"yeni ekonomi"nin öncülüğünü yapmasının belirleyici olduğu belirtiliyor.
1996 sıralamasında 15. sıradayken 3. sıraya kadar yükselen
Finlandiya'nın yanı sıra hızlı yükseliş kaydeden ülkeler arasında 1996'da 22. sıradayken sürekli gelişme kaydederek 2000 yılında 7. sıraya kadar yükselen
İrlanda, 1996'da 25. sıradan 2000'de 10. sıraya yükselen
İzlanda ve 1998 sıralamasında 18. sıraya düştükten sonra bu yılki sıralamada 9. olan
İsveç dikkati çekiyor. Bu Kuzey Avrupa ülkelerinin ortak özelliği yeni teknolojilerin kullanıldığı alanlarda yoğunlaşarak rekabet güçlerini hızla geliştirmeyi başarmaları ve "yeni ekonomi"de öne çıkmaları. Son beş yıl içinde 7. sıradan 4. sıraya yükselen
Hollanda'nın da bir yandan "yeni ekonomi"ye uyum sağlarken diğer yandan "sosyal denge" modelini koruyarak dikkat çektiği belirtiliyor.
IMD 2000 raporuna göre dünya rekabet liginde yükselmenin iki yolu var: Bir yandan "eski ekonomi"yi sağlam temellere oturtacaksınız; diğer yandan "yeni ekonomi" tanımına giren alanlarda öne çıkacaksınız. Türkiye ise her iki alanda da ne yazık ki pek gerilerde. Yüksek enflasyondan kurtulmak gerektiğini daha yeni yeni anlıyoruz; bilimin, teknolojinin, hünerli insanın önemini bakalım ne zaman anlayacağız.
Neyse canım, Cimbom bu akşam tur atlarsa unuturuz bunların hepsini.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr