Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu dramatik sahneyi izlerken etkilenmemek olanaksızdı. Saddam Hüseyin'e hiçbir dönemde en ufak bir sempati kırıntısı duymadığım halde onu o halde görmek zor geldi bana. Ama Batı'nın değerlerine saygı duyarak yetişmiş biri olarak bana daha da dramatik gelen olay, Saddam'ı idam ettirerek ondan kurtulan ABD'nin ve Batı'nın kendi değerlerini hiçe sayan, içler acısı durumu. Başkan Bush, Saddam'ın idam edildiği saatlerde, ondan intikamını almış olmanın huzuru içinde uykuya dalmıştı belki ama onun Irak'ta yarattığı dram aslında uyku kaçıracak boyutlardaydı. Dünyaya kafa tutmaya kalkışmış olan Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in asılarak idam edilmesi kendi başına dramatik bir olaydı kuşkusuz. Merdiven aralığını andıran, basık tavanlı bir mekânda kurulan derme çatma idam sehpasında, tepkisiz bir tevekkülle başını yağlı ilmeğe uzatan yenik ve yaşlı adamın, bir zamanlar dünyaya korku salan ve binlerce kişinin hayatına mal olan bir diktatör olduğunu düşünmek zordu. ABD'nin Irak'taki serüvenini benim gibi dehşetle izleyen Batılılardan biri olan Robert Fisk, dünkü Independent gazetesinde yer alan yazısında "Amerika kendi yarattığı diktatörü yok etti" diyordu. 1980'de İran'a karşı açtığı savaşta Saddam Hüseyin'i teşvik eden ve ona büyük destek veren ABD'nin 11 Eylül şoku sonrasında, tamamen uydurma gerekçelerle giriştiği Irak savaşı boyunca yaşananların dökümü gerçekten dehşet verici. Saddam'ın asılmasıyla sonuçlanan süreç buna yeni bir halka ekledi. ABD ve İngiltere, kitle imha silahları tehdidi uydurmacasıyla bütün dünyayı kandırarak Irak'a savaş açtı. Bu gerekçenin uydurma olduğu daha sonra kanıtlandı. Çabuk sonuç almak umuduyla bu savaşa girişen ABD'nin askeri varlığının Irak'ta bulunma süresi, ABD askerlerinin 2. Dünya Savaşı'nda yer aldığı süreyi şimdiden aştı. Bu savaş ve sonrasında süregelen işgal sırasında ölen ABD askeri personelinin sayısı 3 bine yaklaşırken bu savaş ve işgalde 100 binlerce Iraklı hayatını kaybetti. Irak savaşının ABD'ye faturası yüz milyarlarca doları buldu, kimi tahminlere göre toplam faturanın 2 trilyon doları bulması olası. Irak'a barış ve demokrasi götürme vaadiyle başlatılan savaş ve işgal sırasında ABD kuvvetleri iğrenç işkence olaylarının ve katliamların kahramanı haline geldi. Saddam'ı idama mahkum eden mahkemenin göstermelik bir yargılama yaptığı ve peşin hükümlü olduğu izlenimi yaygın. Mahkemenin verdiği ilk idam kararı, Saddam'ın daha büyük suçlardan yargılanacağı diğer davalar beklenmeden alel acele infaz edildi. İnfazın, Saddam'ın bile mahkumları affettiği Kurban Bayramı arifesinde yerine getirilmesi, onu idam edenlerin İslam'a saygısızlığını ve telaşını ortaya koydu. ABD yarattığı canavarı öldürdü Evet Irak'ın kanlı diktatörü Saddam Hüseyin asıldı ama uygar dünyanın lideri olma iddiasındaki George W. Bush, bölgeyi ve dünyayı yeni felaketlere sürükleme potansiyeline sahip olarak yerinde oturuyor. Batı uygarlığının bir model olarak alınmasını sağlamış olan tüm değerlerin ayaklar altına alınması onun umurunda bile değil.Tüm okurların bayramını ve yeni yılını kutlarım. oulagay@milliyet.com.tr Kaosun sorumlusu Bush