Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yıllarca görmediğim bir okul arkadaşıma ya da eski bir tanıdığa rastladığımda hemen fiziki durumuna bakıp bir not veriyorum içimden. Kilosunu ve formunu koruyanlara gizli bir hayranlık, tam tersine kendini bırakıp tanınmaz hale gelenlere ise hüzünle karışık bir öfke besliyorum sanki. Fazla kilo almanın çeşitli nedenleri olabileceğini bilmeme karşın bu ilkel tepkiyi duyuyorum. Parasal olanaklarıyla kiloları birlikte artanlara duyduğum tepki ise daha da fazla oluyor.
Gelir düzeyinin yükselmesiyle 'aşırı beslenme'nin artması arasındaki yakın bir ilişki bize özgü bir durum değil. Gelir düzeyi yükselen toplumlarda aşırı beslenen insan sayısının arttığını Worldwatch Institute'un geçen hafta açıklanan bir raporu da kanıtlıyor. Rapora göre dünyadaki 'fazla kilolu'ların sayısı ilk kez 1.2 milyarı geçmiş ve 'yetersiz beslenen'lerin sayısını aşmış. Yani artık 'şişkolar'ın 'açlar'dan fazla olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Küreselleşmenin dünya çapında yoksulluğu artırdığı yolundaki tartışmalı iddiaya karşın, yeryüzündeki 'aşırı beslenmiş' insan sayısında önemli bir artış olmuş, 'yetersiz beslenen'lerin sayısı ise biraz azalmış.
İnsan sağlığını bozma ya da ömrü kısaltma açısından aşırı beslenme de en az yetersiz beslenme kadar önemli bir etken. Dünyada sağlık sorunları için harcanan paranın yarısının aşırı ya da yetersiz beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunlarına gittiği hesaplanıyor. Sağlıklı yaşam yıllarının yarısının da gene aşırı ya da yetersiz beslenme nedeniyle kaybedildiği anlaşılıyor.
Aşırı beslenmenin en belirgin olduğu ülkelerden biri ABD. Yetişkin Amerikalıların % 55'inin 'aşırı kilolu' ya da 'şişman' olduğu, bunların yarıya yakınının "obesite" denen aşırı şişmanlık hastalığından muzdarip bulunduğu belirtiliyor. Amerikalı çocukların da % 20'sinin 'aşırı kilolu' kategorisine girdiği anlaşılıyor. ABD'de "obesite"den kaynaklanan hastalıklar nedeniyle sağlık bütçesine yansıyan yük 118 milyar doları aşıyor ve sigara bağımlından kaynaklanan sağlık sorunları için harcanan 47 milyar doları katlıyor.
Son elde edilen veriler Brezilya ve Kolombiya gibi belli bölgelerinde hala yoksulluk ve açlıkla boğuşulan ülkelerde bile 'aşırı kilolu'ların oranının % 40'lara yaklaştığını ortaya koyuyor. Bu örneklerin de gösterdiği gibi gelir dağılımındaki adaletsizlik ve çarpıklık açlıkla aşırı beslenmenin kimi zaman aynı ülkede yanyana varolmasına neden olabiliyor. Dünyada açlık çeken çocukların % 80'i gıda fazlası olan ülkelerde yaşıyor.
Müthiş bir yaratıcı gücü olan, akılalmaz başarılara imza atan insanın bu sorun karşısında aciz kalmasını anlamakta zorlanırken Tevfik Fikret'in unutulmaz deyişi geliyor aklıma: "Yiyin efendiler yiyin, bu han - ı iştiha sizin..."



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr