Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Benim kaygım, uluslararası sermaye hareketlerindeki bir yön değişikliğinin Türkiye'nin kendine özgü riskleriyle bütünleşerek Türkiye'ye dış kaynak girişini ani olarak azaltması. Mayıs - haziran aylarında bunun bir provası yaşandı ve nelere yol açabileceği konusunda iyi bir fikir edinildi. IMF'nin de uyardığı gibi, ikinci bir dalganın gelmesi halinde bunun ülkeyi ve büyük ölçüde dış kaynak kullanan sanayiciyi yaralaması gözardı edilemeyecek bir olasılık." Çarşamba günü yayımlanan yazımda, büyük ölçüde dış kaynağa bağımlı hale gelen ekonomimizdeki büyümenin sürdürülebilirliği konusunda neden kaygılı olduğumu şöyle ifade etmiştim: Cuma günü piyasalarda yaşananlar benim kaygılarımın çok da yersiz olmadığını gösterdi. Şimdi bu son dalganın günlük bir olay olup olmadığı ve ekonomimize yapacağı etkinin boyutları tartışılıyor ama bu son olayın çarpıcı biçimde gösterdiği bir gerçek var: Çok tehlikeli bir denizde ilerliyoruz ve gemimiz de çok sağlam değil.Cuma günü dünyada ve ülkemizde mali piyasaları sallayan dalganın nedeni olarak gösterilen gelişmeler arasında ne isterseniz var: ABD ekonomisindeki yavaşlamanın derinliği, düşen petrol fiyatlarının Rusya'yı olumsuz etkilemesi, Brezilya'daki seçimler, Tayland'daki askeri darbe, Macaristan'daki siyasi karışıklık, Polonya'da hükümetin dağılma noktasına gelmesi, Güney Afrika'nın büyüyen cari açığı, Ekvator'un borç ödeme sorunu. Burada önemli olan, ilk bakışta birbiriyle ilişkisiz gibi görünen tüm bu olayların, 2002'den bu yana dünya ekonomisindeki gelişmeleri belirleyen senaryonun şimdi ciddi biçimde sarsılmakta olduğunu göstermesi. Dalganın tehlikesi Şimdi sarsılmakta olan bu senaryonun ana unsurları şunlardı: Likidite bolluğu ortamında yükselen konut fiyatlarına dayanarak büyüyen ABD ekonomisiABD'nin tüketimiyle, Çin'in üretimiyle ve finansmanıyla hızlı büyüyen dünya ekonomisiPetrol ve temel maddelerde, dünyadaki hızlı büyümeyle jeopolitik risklerin tetiklediği hızlı fiyat artışlarıPetrol ve temel madde fiyatlarındaki yükselişin bu ürünleri ihraç eden ülkelerin büyüme hızlarını artırması ve borçlarını eritmesiBu ortamda hemen tüm 'Yükselen Pazar' ülkelerinin durumunun düzelmesi ve bu ülkelerin artık istikrarı yakaladığına inanılmasıGenişleme sürecinde Avrupa Birliği üyesi olan eski Doğu Bloku ülkelerinin artık sınıf atladığı ve ciddi sorunlar yaşamayacağının varsayılmasıBu ortamda 'Yükselen Pazar'lara yılda 400 milyar doların üzerinde özel sermaye girişi olması Sarsılan senaryo Şimdi yaşanmakta olan gelişmeler, bu senaryonun bütün unsurlarının ve varsayımlarının tartışmalı hale geldiğini gösteriyor. Bu bizim için çok önemli çünkü Türkiye son dört yıla damgasını vuran bu senaryo sayesinde büyük çapta dış kaynak çekmeyi ve hızlı büyümeyi başaran ülkelerden biri.Küresel senaryodaki olası değişimi ve bunun ne tür riskler yaratabileceğini yarınki yazımda ele alacağım. oulagay@milliyet.com.tr Türkiye'ye etkisi