Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TCMB Başkanı bu uyarıyı yaparken, banka dışı kesimin net döviz pozisyonu açığının bu yılın ilk altı ayında yüzde 49 artarak 43 milyar dolara yükselmiş olduğunu, hane halkının dövize endeksli kredi tutarının da 1.5 milyar YTL'ye ulaştığını hatırlatıyordu.Başkan Yılmaz'ın uyarısı yerinde ama acaba bu uyarının etkili olması ve Yılmaz'ın umduğu sonucu vermesi mümkün mü? TC Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz'ın, Finansal İstikrar Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı önemli uyarı dün ekonomi sayfalarının manşetindeydi. Bir cümlede özetlemek gerekirse, "döviz cinsinden gelir elde etmeyen kişi ve kuruluşlar, dövizle ya da dövize endeksli enstrümanlarla borçlanırken dikkatli olsun, bunun riskini düşünsün" diyordu Başkan Yılmaz. Bu soruya yanıt ararken ilk olarak, firmaların neden dövizle borçlanmayı tercih ettiklerini araştırmamız lazım. Aslında fazla araştırmaya da gerek yok, neden belli. Türkiye'de TCMB'nin yönlendirmesiyle izlenmekte olan faiz politikası ve paranın maliyeti, YTL ile değil dövizle borçlanmayı çok daha çekici hale getirdiği için firmalar dövizle borçlanıyor. Küresel likidite bolluğunun sürmesi, dövizle borçlanmayı göreceli olarak ucuz ve kolay hale getirdiği için de bu tür borçlanmanın miktarı hızla artıyor.Burada unutulmaması gereken nokta, firmaların ve şahısların dövizle ya da dövize endeksli olarak borçlanırken ulusal paranın, yani YTL'nin yabancı paralar karşısında değerini koruyacağı varsayımıyla davranmaları. Başkan Yılmaz'ın uyarısı da işte bu varsayımla ilgili. Geliri döviz cinsinden olmayan firmalara ve şahıslara, "Önümüzdeki dönemde YTL'nin değerini koruyacağına güvenerek borçlanmayın" mesajını veriyor Yılmaz.Bir an için bu uyarının dikkate alındığını ve kur riskini hesaba katan firmaların, dövizle borçlanmak yerine YTL ile borçlanmanın hesabını yaptığını düşünelim. İç ve dış paranın maliyeti aynı kaldığı sürece, döviz yerine YTL ile borçlanan firmanın faiz giderleri artacak ve maliyetleri yükselecek. Yükselen maliyetler nedeniyle belki rekabet gücünü koruması zorlaşacak ve darboğaza girecek. Bu hesabı yapan bir firma bu yola mı girer, yoksa kur riskini göze alarak dövizle borçlanmaya devam mı eder? Neden döviz borcu? Aslında TCMB Başkanı'nın uyarısını dikkate alarak bu hesabı yapacak olan firmaların önünde bir seçenek daha var. O da YTL faizlerin ve kur riskinin yükseldiği ortamda fazla borçlanmanın tehlikeli olduğunu düşünüp borçlanmayı sınırlandırmak. Borçlanmayı sınırlandırmak, çoğu firma için yatırımların ve iş hacminin de sınırlandırılması anlamına gelecek ister istemez.Eğer bu mekanizma işlerse, YTL faizleri yükselterek dengeleri kurmaya çalışan TCMB'nin hedefine yaklaşması da kolaylaşabilir. Yatırımın ve üretimin yavaşladığı ortamda, dış açığın da azalmaya başladığı görülebilir. Ne var ki firmaların bugün gelinen noktada bu uyarıyı dikkate alarak bu yola gireceğine hiç de emin değilim. oulagay@milliyet.com.tr Daralma seçeneği