Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ben bu ikinci seçeneği bir tavsiye olarak gündeme getirmedim, sadece Türkiye'nin yakından bildiği bir olguyu unutmuş olanlara hatırlatmak istedim. Güven bunalımı yaratmak ve sermaye kaçışına yol açmak için ille de 2001'deki yöntemi kullanmak ve Çankaya sırtlarında Anayasa kitapçığı teatisinde bulunmak gerekmiyor, bir sürü yöntemi var bu işin. Son gelişmeler, yaratıcı yeni yöntemler geliştirmeye hevesi olanların da aramızda bulunduğunu gösteriyor. Geçen Pazar bu köşede yer alan yazıda, Türkiye'ye ve Türkiye ekonomisine duyulan güveni ciddi biçimde sarsmadan YTL'deki aşırı değerlenmeyi önlemenin hayli zor olduğunu ileri sürmüş, ardından da diğer seçeneğe değinerek şöyle demiştim: "Siz şu ya da bu nedenle güveni erozyona uğratıp sermayenin Türkiye'den kaçması için gerekli ortamı yaratırsanız, YTL'nin değerlenmesini de tersine çevirebilirsiniz." Türkiye'ye ve ekonomimize duyulan güveni sarsmak için öncelikle atılması gereken adımlar şunlar: Türkiye'nin kendisine güven sağlayan ekonomik programı uygulamaktan vazgeçeceği yolunda güçlü sinyaller verilmeli. Programın temel direği olan enflasyonla mücadelede kararlı bir tutum sergileyen Merkez Bankası'nın bu konudaki inadı mutlaka kırılmalı ve bu kurumun başına söz dinleyecek, yumuşak başlı biri geçirilmeli. Hükümetten destek isteyen her kesime bir şeyler verilerek mali disiplin bozulmalı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim hesapları iktidarın birinci önceliği haline gelmeli ve ekonominin önüne geçirilmeli. Siyasi hesaplaşmada sonuca gitmek için gerilime gerek varsa ülkede gerilimin tırmanmasına göz yumulmalı. Hükümeti uyarmaya çalışan herkese düşman muamelesi yapılmalı ve başta medya mensupları olmak üzere hepsinin defteri dürülmeli.. Avrupa Birliği ile ilişkiler ağırdan alınmalı ve Türkiye'nin bu işi fazla ciddiye almadığı izlenimi verilmeli. Yabancı sermayenin ülkeyi sömürmesine izin verilmeyeceği ilan edilmeli. Uluslararası sermaye hareketlerine sınırlama getirileceği söylentisi yayılmalı. Güven nasıl sarsılır? Bu adımların hepsi birden atılırsa başarı aşağı yukarı garantiye alınmış olur, güven iyice sarsılır, sermaye kaçışı hızlanır ve YTL umulandan da hızlı değer kaybeder. Bazı adımlar eksik kalırsa bu süreç daha yavaş cereyan edebilir.Ancak bütün bunları söylerken, küresel ekonomideki ve uluslararası piyasalardaki gelişmelerin de bu süreci önemli ölçüde etkileyebileceğini unutmamamız gerekiyor. Bizim gibi ülkelere ve Türkiye'ye rekor miktarda para girdi son dönemde, "Yükselen Pazar" balonu iyice şişti. ABD Merkez Bankası'nın eski Başkanı Alan Greenspan'den miras kalan küresel likidite bolluğunun sonuna gelindiği izlenimi yaygınlaşırsa, bu da ülkeden para çıkışını ve YTL'nin değer kaybını hızlandırabilir. Yarınki yazımda bu konuya döneceğim.Pekiyi, içerdeki ve dışarıdaki gelişmeler birbirini tamamlarsa ne olur? Böyle gereksiz sorular sorup, pazar günü içimizi karartmayalım. oulagay@milliyet.com.tr Başarı garantili