R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hızlı kurslar, bilgi kirliliği, şipşak yaklaşımlar... İlgilenenler hızla çoğaldıkça astrolojinin popüler ve sığ kullanımı da gün geçtikçe artıyor

Nasıl ekonomide fiyatlar şişer, reel ekonominin gerçekte yansıtmadığı kadar yükselir ve toplumdaki beklentileri hızlı bir biçimde garip ve anlaşılmaz noktalara sürükleyerek piyasalarda balon (şişme) oluşmasına neden olursa, benzer süreçler astroloji dünyasında da oluşabilir. Günümüzde, ülkemizde de böyle bir balonun ortaya çıktığını söyleyebilirim. Astrolojiye olan ilgi hızlı bir biçimde artıyor ve gelişiyor. Ancak böyle gelişme dönemleri bazı riskleri de içermekte. Hızlı kurslar, şipşak yaklaşımlar, medyanın bilinçsiz ve bir yandan da ölçeksiz ilgisi, önemli ölçüde bilgi kirliliği ve karmaşa yaratmış durumda.
Genel olarak astrolojinin kısa zamanda öğrenilip hemen uygulamaya geçilebileceği gibi yaygın bir kanı var. Herkes astroloji öğrenmek istiyor ama bir o kadar da sabırsızlar. Halbuki astroloji yıllar hatta on yıllar içerisinde olgunlaşıp derinleşen, ancak belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra faydalı ve değerli sonuçlar üretebilecek bir alan. Gazetelerde genel kitle için yazılan horoskoplardan söz etmiyorum. Horoskoplar, sadece astrolojiye bir giriş kapısı olan, popüler kültürün bir parçası durumundadır ve daha çok buzdağının görünen kısmını temsil ederler. Bununla birlikte, bir astrolog olarak çalışmak yeterli bir astroloji bilgisi dışında deneyim ama aynı zamanda etik değerleri de taşıyan unsurlar içeriyor. İnternette rastladığımız gibi “sizi şu kadar derste hızlı şekilde astrolog yapabilirim” türünde yaklaşımlar zaten eğreti ve yanlış bir imajı olan bu konunun gittikçe daha değersizleşmesine ve yozlaşmasına neden oluyor.

Haberin Devamı

TV’ye astrolog olarak çıkan kişi astrolojinin tanımını yapamıyor
Günümüzde maalesef ülkemizde böyle bir yaklaşımın dikkat çekici boyutlara ulaştığını görüyoruz. Hatta yeterli düzeyde bilgisi dahi olmayan kişilerin sorumsuz bir şekilde bu yanlış imajı iyice körüklediğini görebiliyoruz. Örnek olarak, bundan birkaç ay önce bir TV kanalında programa katılan
ve medyada kendisini “astrolog” olarak sıkça gördüğümüz bir kişinin bir astronom karşısında astrolojinin tanımını bile yapamaması son derece acıklı ama aynı zamanda ibret veren bir görüntü oluşturdu. Böyle bir durumdan astroloji ile ciddi biçimde ilgilenen kişilerin rahatsızlık hissettiklerini söylemeliyim. Konuyla ilgili aldığım e-postalar, haberler bunu açık şekilde ortaya koyuyor ancak böyle bir durumun daha kritik bir yönü sadece öğrenmek için ciddi bir gayret sarfedilmesi gereken astrolojinin gittikçe banalleşmesi ve bu durumun iyice yaygınlaşmasıdır.
Buna benzer başka bir durumla 21 Aralık kıyamet senaryolarında da karşılaştık. 2012 gelmeden birkaç yıl öncesinde insanların üst boyuta geçecekleri, dünyanın büyük riskler altında olduğu ama bu aşılırsa büyük uyanışların yaşanacağını söyleyen başka bir “astrolog”, insanların merakını büyük oranda cezbedeceğini de akıl etmiş olsa gerek astrolojiyi hiç de etik olmayan bir yaklaşımla tahrip edebilmekte. Kuşkusuz tüm bu yaşananların içinde medyanın payı çok büyük çünkü sansasyon yaratan durumlar çok satıyor ve nasıl olsa astrolojiyi sadece bir eğlence aracı gibi görüp reyting yapma imkanını da gözden kaçırmamam gerekiyor. Ancak astrolojinin, bu popüler ama sığ kullanımı aslında bu kişiler hakkında bir güvenilmezlik işareti doğmasına yol açarken, maalesef astrolojinin de sadece ticari bir kazanç anlayışıyla sömürülmesine neden oluyor.
Tekrar astroloji balonuna geri dönecek olursak, astrolojiye samimi ilgi duyan ve ciddi emek sarfetmeyi, öğrenmeyi amaçlayan kişilerin bu konuda uzun yıllar sürecek bir eğitime ve disipline hazır olmaları, kendilerini pek çok yönde geliştirmeleri gerekir. Bu eğitimin kısa yoldan bir sertifika kazanmak olmadığının, astroloji öğrenirken bir yandan da insan merkezli tüm konularla yakından ilgilenmelerinin ve özellikle etik değerleri kendi pratiklerine katmanın önemli olduğunun altını çizmeliyim. Astrolojinin zarar görmemesi için bu tür bir sorumluluk duygusunun ve özenin en üst seviyede tutulması gerektiğini düşünüyorum.