Temmuz ayının son günlerinde ekonomi konusunda temkinli olun
Güneş’in Aslan burcuna girdiği 23 Temmuz’dan itibaren ve özellikle 28’i ile birlikte ülkemizin ekonomik dengelerine çok daha dikkat edilmesi gereken bir dönem başlamakta. Zira ülkemizin Güneş’i doğum anında Akrep burcunda yer aldığı için, 2011-2012 dönemini ilgilendiren önemli temaların işaretlerini üç ay öncesinden, başka bir deyişle temmuz sonundan itibaren görmeye başlayacağız. Önümüzdeki dönemde yıllık haritalar neler gösteriyor, bu noktalara bakalım.
Ülkemizi ilgilendiren temalara bakıldığında yıllık bazda 4 ve 5’inci evlerin vurgulandığını görüyoruz. Yıllık profeksiyon beşinci evdeki Akrep burcuna işaret etmekte. Yıllık haritada ise dördüncü eve denk gelen Terazi burcu yükselmekte. Beşinci evin ana konuları gençleri, halkın iradesini, spekülatif piyasaları ve yatırım harcamalarını da içine alır. Profeksiyon haritasında bu gezegenlerin dokuzuncu eve ilerlemiş olması, içerisinde uluslararası durumların da yankılandığı etkileri gündeme getirmekte. Yıllık haritada ise Akrep parayı, gelirleri, Merkez Bankası’nı ve TL’nin de değerini anlatan ikinci evde görülmekte. Aynı zamanda Güneş sekizinci evdeki (borçlar) Jüpiter’le karşıt dururken, olası yanlış değerlendirmeleri açıklayan Merkür-Neptün karesi finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir.
Yeni anayasa eylülde hız kazanabilir
Bu etkiler temmuzun son günlerinde iyice gündeme gelmeye başlayabilir ancak bu sürecin kısa olmayacağını, diğer aylarda da gündemde duracağını söyleyebiliriz. Özellikle Akrep burcu dönemi, 23 Ekim-22 Kasım ve ardından 20 Ocak-19 Şubat 2012 birbiri ile bağlantılı görülmekte. Bunun yanı sıra, Mars’ın Aslan burcunda ilerleyeceği 19 Eylül-11 Kasım arasında TL’nin değerini, finansal akışları ve gelirleri dalgalandıracak gelişmeler bekleyebiliriz. Tüm bu veriler iyice ısınmış olan ekonominin yönetiminde daha dikkatli durulması gereken risklerin kapıda olduğunu göstermekte.
Terazi burcu ülkemizin dördüncü evinde toprağa yönelik konuları açıklar. Halen bu burçta ilerleyen Satürn dengeli, soğukkanlı ve adil olunması gerektiğini açıklamakta. İç çatışmaları tetikleyecek gerginliklerin farkında olmalıyız. Yeni bir anayasa süreci 23 Eylül’den sonra hız kazanabilir. Bu bakımdan 2011-2012 geçişinin bir yandan yurtiçi dengelere, politik hayata, meclise önemli görevler getiriyor, diğer yandan da ekonomik kaynakların daha dikkatli biçimde yönetilmesini zorunlu kılıyor. 10 Kasım sonrası, 16-22 Kasım tarihleri arasında ekonomik alanda gözü kapalı hareket etmemek ve finansal göstergelerle ilgili objektif değerlendirmeler yapabilmek çok önemli olacak.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025