Yarın Aslan burcunda dolunay meydana geliyor. Bu dolunay ülkemizi nasıl etkileyecek? Ocak-şubat geçişi ülkemiz için gerek iç gerekse dış politikada hızlı olaylara işaret ediyor
Yeniay ve dolunaylar olayların akış yönünü belirleyen önemli zamanlardır. Yarın, 27 Ocak günü Aslan burcunda dolunay meydana geliyor. Dolunaylar değerlendirme, yeniden düşünme ve değişikliğe gitme yönünde uyarıcı zamanlardır. Acaba önümüzdeki iki haftalık süreç ülkemize neler getiriyor, beraber bakalım.
Bu dolunay haritasında, Ankara’ya göre
Oğlak burcunun yükseldiğini, yani ülkemizin anlaşmalar, diplomasi ve düşmanlıkları anlatan evinin ön plana çıktığını görüyoruz.
Öyle görünüyor ki ocak-şubat geçişi gerek iç gerek dış politika açısından kritik süreçlere işaret ediyor. Önümüzdeki günlerde ABD’nin yeni dışişleri bakanı John Kerry’nin Ankara’yı ziyaret edecek olması bunun açık göstergesi.
Tempo hızlanıyor, hükümet bazı riskli adımlar atabilir
Dolunay haritasında Oğlak burcunun yükselmesi ciddi, sorumluluk sahibi ve gerçekçi olunması gereken koşullara işaret etmekte.
Oğlak ülkemizin haritasında karşıtlıkları gösteren 7’nci evde kaldığı için özellikle 10 Şubat’a kadar olan sürede daha yorucu karşıtlıkların ve diplomasi yapma ihtiyacının olduğu açık. Böyle bir dönemde, iç işlerinin, iç barışın sağlanması yönündeki çabaların son derece önemli bir gündem yaratacağı anlaşılıyor. PKK’nın silah bırakma konusu, bu kritik süreçlerden biri ve bu dönemde her gelişmeye daha dikkatli bakma gereği var.
Dolunay’ın Akrep burcundaki Satürn’le kare açısı güçlü bir mücadeleye ve güç savaşlarının çıkabileceğine işaret etmekte.
Neyse ki 27 Ocak’ta meydana gelen dolunayın Koç burcundaki Uranüs’ten ve İkizler burcundaki Jüpiter’den olumlu destekler aldığını da görüyoruz. Bu olumlu açılar; değişim, yenilenme, reform yapma ve pozitif bir atmosfer yaratmak açısından oldukça yararlı gözükmekte. Jüpiter/Uranüs açısı, sorunları aşma ve yenilikler yapma yönünde canlandırıcı olabilir. Ancak böyle bir dönemde ülkemizin yükselen burcu Yengeç’in dolunay haritasında 7’nci eve düşmüş olması, olayları tek başına yönlendirme imkanının pek de kolay olmadığını göstermekte. Bu dönemde toprağa, vatana, ülke bütünlüğüne ait konularda çok hızlı, hareketli bir tempo var. Özellikle
10 Şubat’ta Saka burcundaki yeniaydan sonra hükümet, karar alıcı mekanizmalarında çok girişken ancak bir yandan da riskli adımlar atmak durumunda kalabilir.
Bu dönemde ülkemizin ilerletilmiş haritasında Ay’ın Terazi burcundaki Mars’ın üzerinden geçtiğini görmekteyiz. Gerçekten de ocak-şubat geçişi, önümüzdeki aylardaki gelişmeleri de yakından etkileyecek olayların gündeme geleceğini anlatıyor. Mars, askeri konuları ve çoğu zaman yıkıcı olabilecek eğilimleri açıkladığı için bu dönemde ülke içi güvenliği ilgilendiren konular karşısında soğukkanlı olmak gerekiyor.
Ocak-şubat geçişinde dikkatimizi çeken diğer bir konu ise ekonomiye, paraya ait gelişmeler olabilir. Dolunay, ülkemizin kaynaklarını, gelirlerini anlatan 2’nci evinde gerçekleşmekte ve bu ev dolunay haritasında kredibiliteyi, finansmanı, borçları, genel olarak kriz yaratabilecek konuları anlatan 8’inci evde yer almakta.
Suriye ve Irak’la ilgili gelişmeler öne çıkabilir
Benzer şekilde Jüpiter-Uranüs rahat açıları altında gerçekleşen dolunayın ekonomik konulara hareketlilik ve canlandırma getirmesi mümkün. Ekonominin geleceğine yönelik beklentiler, piyasalardaki hareketlilik bu dönemde oldukça canlı bir atmosfer yaratmakta. İçinde bulunduğumuz dönemde Akrep burcunun, umutları ve beklentileri anlatan 11’inci evde yer alması, söz konusu yeniliklerin ve değişim sürecinin gelecek açısından önemli bir ivme kazandırabileceğini göstermekte. Akrep aynı zamanda ülkemizin burcu olduğu için bu dönemde gelecekle ilgili beklentilere her zamankinden daha fazla odaklanacağız.
2 Şubat’ta Mars’ın Balık burcuna ilerlemesi, mart ayına kadar olan dönemde dış işleri açısından da girişken bir süreç başlatmakta. Bu dönemde sınırdaş komşularla, Suriye ve Irak’la ilgili gelişmelerin özellikle şubat ayının ilk haftasından itibaren son derece önem kazanacağı anlaşılmakta. 2013 mayıs ayı Ortadoğu’da gelişen dengeler açısından dikkat çekici yeni durumların ortaya çıkabileceğini anlatıyor.