Elenmek Galatasaray takımı için sakatlıkları düşünürsek çok kötü olmadı. Penaltılarda psikolojik bir savaş yaşandı. Bu psikolojik savaşı da Petkoviç kazandı
Ligde şampiyonluğa oynayan iki takım kupada eşleşti, iki maç ve uzatmalar sonunda skorlar da eşit kaldı.
Aslında Sivas’ın beraberlik golünden sonra oyuncular için zor dakikalardı. Yoğun maç trafiğinde uzatmaya gidilmesi sinirleri bozacak, sakatlık riskini de artıracaktı. Hakikaten Mehmet Yıldız son anlarda sinirlerine hakim olamayarak atıldı, Barış da sakatlandı. Maçtan iki takım da hasarlı çıktı yani.
Galatasaray takımı her zamanki gibi ayağa pas yaparak rakibine kendi oyununu kabul ettirmeye çalıştı. Bunu maç boyunca ceza sahasına kadar yaptı, ancak Sivas’ın iki yıldır yaptığı en iyi iş olan ceza sahası yakınındaki iyi savunmasını aşamadı. Sadece bireysel hatadan sonra yine bireysel beceriyle Arda golünü attı, ardından pozisyon bulamadı.
Sivas’ta etkili defans oyuncuları Bilica ve Hayrettin yoktu, fakat bir sürü stoper vardı. Hatta stoper Murat Sözgelmez sol bekte oynadı. Bilica’nın yerine de Diallo’ya görev verildi. Dün bir kez daha gördük ki böylesine uzatmaya giden maçlarda kadro derinliği çok önemli. Böyle maçlarda
İspanya’da istatistikleri alt-üst etmeye devam eden Barcelona rakip tanımıyor. Son olarak Santander karşısında galip gelmeyi başaran Barça, kupada da Mallorca’yı farklı bir skorla mağlup eder. Hollanda Ligi’nde hafta içi heyecan sürüyor. Twente saha avantajını iyi kullanarak Breda karşısında üç puanı alır. Den Haag’a göre daha güçlü bir takım olan PSV de bol gollü bir galibiyete imza atar. İngiltere FA Cup’ta karşı karşıya gelen Blackburn ile Sunderland’in maçında fazla gol beklemeyin. Güçleri birbirine denk iki ekibin müsabakasında 2,5 gol altı ilk seçenek olarak değerlendirilmeli.
Fortis Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçlarında ise Ankaraspor, Denizlispor’u seyirci desteğini arkasına alarak mağlup eder. Beşiktaş, bir hafta da üçüncü kez karşı karşıya geleceği Antalyaspor’u yine geçer. İtalya Kupası’nda Juventus, Napoli‘yi yenerek hafta sonu ligde aldığı Cagliari mağlubiyetini unutturur. Fransa Kupası’nda Paris Saint Germain-Bordeaux maçında eşitliğin bozulması çok zor.
Tempolu ama kalitesiz bir maçtı. Mustafa Denizli’nin ilk yarı bitimindeki hesapları üç aşağı beş yukarı tutuyor. Sivasspor, Trabzonspor, Galatasaray, Ankaraspor ve Fenerbahçe puan kaybeder, biz de kazanırız diye düşünüyordu. Nitekim oldu. Zorlanarak da olsa kendisi kazanmaya devam ediyor.
Aslında Beşiktaş maçın başında öne geçti ama rakip takımın bıraktığı geniş alanların arkasına fazlasıyla gidemedi. Gittiği pozisyonlarda da son paslarda hata yapıp, farkı açamadı. Buna karşılık Antalya takımı Mehmet hocadan sonra içeride dışarıda açık oynayan, yürekli bir takım halini almış. Dün de doksan dakika boyunca bir puan için değil, üç puan için gelmiş bir görüntü içindeydiler. İlk yarıda bir, ikinci yarıda da bir net pozisyon buldular. Biri direkten döndü, diğerini de Djiehoua kaçırdı. Tabii Beşiktaş’ın 1-0 önde iken savunmada üçe bir yakalanması da düşündürücüydü.
Bobo çok formdaydı ama oynatmadı hoca. Mustafa Denizli, 4-3-3 sisteminde Nobre varken, sol ve sağ açıkta oynayamadığı için Bobo’yu kenarda oturtuyor. Sezon sonuna kadar bu sistem devam ettiği sürece Mustafa Denizli eleştirilecektir. Bobo - Holosko - Nobre üçlüsü varken, en az ikisini oynatabilmek için şablonu değiştirmekte
Galatasaray’da savunmadaki ideal dörtlü geri geldi, pozisyon vermelerine rağmen en azından takımı orta sahaya çıkarırken, bloklar arasındaki dengeyi sağladılar.
Kewell ve Lincoln olmayınca 4-2-3-1’den 4-3-1-2’ye döndüler. Orta sahada Mehmet Topal göbekte, sağında Barış, solunda Arda, onlarında önünde Ayhan. Arda ile Ayhan zaman zaman yer değiştiriyorlar. Rakip de açık oynayınca bol pozisyonlu maç oldu. Ama iki takım arasında özellikle hücumdaki kalite farkı sonucu ortaya çıktı.
Galatasaray’ın ilk golü alışılmış bir halı saha golüydü. Nonda sırtı kaleye dönük Arda’ya oynadı. Arda araya koşu yapan Baros’a bıraktı. Baros da yakın köşeye akıllı bir vuruş yaparak golü attı. Benzer pozisyonları kaleye yakın olmasına rağmen Denizlisporlu oyuncular auta attılar. Nonda bir tane fırsat yakaladı, mükemmel vurdu. Goller öyle dakikalarda oldu ki, Denizlispor’un yapacağı bir şey yoktu.
Denizlispor taraftarı “Ümit Kayıhan istifa” diye bağırıyor. Oynanan oyunu gördükten sonra Denizlispor’un özellikle deplasmanlarda can yakayacağını düşünüyorum. Galatasaray takımı çok önemli bir galibiyet elde etti. Belki bireysel anlamda dört yıldızlık oynamadılar ama kötü de oynamadılar. Galatasaray’ın orta
İspanya Ligi’nde Atletico Madrid, Valladolid engelini geçer. Süper Lig’de Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş rakiplerini mağlup ederek liderlik yarışını sürdürür
Almanya Ligi’nde ikinci devre bu hafta oynanacak maçlarla başlayacak. İlk yarının sürpriz lideri Hoffenheim sahasında Energie Cottbus’u zorlanmadan geçer. Hertha Berlin taraftar desteğini arkasına alarak Frankfurt’u yener. Werder Bremen ise Bielefeld’i farklı bir skorla mağlup eder.
Süper Lig’de Trabzon ile Fenerbahçe’nin berabere kalmasıyla zirve yarışı daha heyecanlı bir hal aldı. Bu hafta Galatasaray, Denizli deplasmanından galibiyetle döner. Beşiktaş Antalya, Fenerbahçe ise Gaziantepspor karşısında 3 puanı alır. Bursaspor da Hacettepe’yi yener. Bank Asya 1. Lig’de zirveyi Manisaspor’a kaptıran Kasımpaşa, Kartal deplasmanında kazanacaktır.
Manchester favori
İspanya Ligi’nde Atletico Madrid sahasında Valladolid’i farkı yener. Real Betis için ise toparlanma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Aurelio’nun formasını giydiği Betis, Getafe karşısında zor da olsa üç puana ulaşır. Espanyol ve Bilbao da galibiyete yakın olan takımlar. İngiltere Premier Ligi’nde ise lider Manchester United, Everton karşısında sürpriz bir kayıp
İyi maç oldu diyoruz ama pozisyon yok. Futbolda acaba hangisi doğru? Çok pozisyonlu maç mı, yoksa çok koşulu, mücadeleci ama pozisyon kısırı maç mı?
Fortis Türkiye Kupası’nda uzun yıllardır bu sezonki kadar maçlar ciddiye alınmamıştı. Her takımın hocası eskiden angarya gördükleri maçları şimdi puan mücadelesi gibi oynuyor ve ideal kadrolarla sahaya çıkıyorlar.
Dünkü maç da tempo açısından çok yüksekti. İki takım da kazanmak için, açık oynadı. İki takımın beki de hücumcu beklerdi, ki genelde Bursaspor ilk yarıda stoperden dönme bekler oynatıyordu. Koşmayan oyuncu sahada yoktu. Ama ilginçtir maçta da gol dışında iki pozisyon vardı. Oyunun sonlarına doğru Deivid’in attığı ara pasta Gökhan Gönül kaleci ile karşı karşıya kaldı, kaçırdı. İkinci yarının başında Bursa’nın bir topu direkten döndü. Gol de Deivid’in ön direğe koşusuyla geldi. İyi maç oldu diyoruz ama pozisyon yok. Futbolda acaba hangisi doğru? Çok pozisyonlu maç mı, yoksa çok koşulu, mücadeleci ama pozisyon kısırı maç mı?
İki bek çok formda
Belli ki rövanş da iyi olacak. İkinci yarı ile birlikte bir lig ve bir kupa maçı oynayan Fenerbahçe’de iki bek çok formda. Emre çıkış yapıyor. Belirgin değil ama ilerleme var. Deivid
İngiltere Premier Ligi’nde heyecan hafta içi oynanacak maçlarla sürüyor. Liverpool’un kaybettiği puanların ardından liderlik koltuğunu ele geçiren Manchester United, West Bromwich deplasmanında zorlanmadan sonuca gider. Çok iyi bir sezon geçiren Aston Villa ise Portsmouth deplasmanında kolay pes etmez. Bu müsabaka için ilk tercihim beraberlik. Chelsea ise saha avantajını iyi kullanarak Middlesbrough’u yener. Güçleri birbirine denk iki takımı karşı karşıya getiren maçta da Sunderland ile Fulham yenişemez. Fortis Türkiye Kupası çeyrek final maçlarında, Fenerbahçe, Bursaspor’u mağlup ederek hem rövanş için avantaj sağlar hem de taraftarına Trabzonspor beraberliğini unutturur. Süper Lig’de ikinci yarıya Denizli galibiyetiyle başlayan Beşiktaş ile iyi bir çıkış yakalayan Antalyaspor’un oynayacağı müsabakada en az 3 gol olur.
Aragones ve Ersun Yanal fizik ve psikolojik olarak takımlarını iyi hazırlamışlardı. Müthiş bir karşılaşma oldu. Gol olmamasına rağmen temposuyla, mücadelesiyle ligin en iyi maçlarından biriydi. Trabzon adına doksan dakika, Fenerbahçe adına 55 dakika. Her iki takımın da dün karşısında herhangi bir Anadolu takımı olsa, param parça ederlerdi.
O kadar hızlı başladı ki oyun, maçın sonucunu oyuna sonradan girecek oyuncular belirler diye düşündük. Her iki takım da sağa sola ayağa pas yaparak değil, hep öne doğru oynadılar. Fenerbahçe’nin iki beki maç boyunca müthişti. Gökhan ve Carlos olağanüstüydü. Stoperler; Lugano ve Edu dikkatli olsa da, Kayserispor maçındaki gibi anlamsız ofsayt taktiği yaptılar, göbekten savunma arkasına atılan toplarla üç pozisyon verdiler.
Oyun içerisinde Ersun Yanal’ın hamleleri doğruydu. Umut’un yerine Isaac’ı soktu, sonlarda yorulan Yattara ile Selçuk’u kenara aldı. Aragones’in Alex’i çıkarıp Josico’yu Selçuk’un yanına koyması, Emre’yi sola kaydırması yerindeydi. Ancak Güiza - Semih değişikliğini yapmayarak oyunun Trabzonspor lehine dönmesine davetiye çıkardı. Güiza’yı kazanayım derken kaybedebilirsiniz. Bu arada maç da kaybedebilirsiniz. Fenerbahçe’nin