Rıza Türmen

Rıza Türmen

rturmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Osmanlı döneminden beri Büyükada’daki Rum Yetimhanesi, Fener Rum Patrikliği’nin mülkiyetindeydi. Patrikhane 1903 yılında bir vakıf kurarak yetimhanenin yönetimini bu vakfa devretti.
1997 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakfın yetimhaneyi yönetemediğini ileri sürerek mahkeme kararı ile vakfı mazbut vakıf haline getirdi ve yönetimine el koydu. Mülkiyet de Patrikhane’den alınarak vakfa, dolayısıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi.
AİHM 8 Temmuz 2008 tarihli kararında, yetimhanenin mülkiyetinin tazminat ödemeden Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçmesini, mülkiyet hakkının ihlali olduğuna hükmetmişti. Zararın giderilmesi konusunu ise ayrı bir karara bırakmıştı. Bu ayrı kararı, AİHM dün açıkladı. Karar sorunun esasına ilişkin değil. Zararın giderilmesi ile sınırlı.
Bu son kararda AİHM, yetimhanenin mülkiyetinin çok uzun yıllar Patrikhane’de kaldıktan sonra tazminat ödenmeksizin Patrikhane’den alındığını göz önünde tutarak, yetimhanenin yeniden Patrikhane adına tapuya tescil edilmesinin, zararın giderilmesi için en uygun yol olduğuna karar verdi.
AİHM kararları bağlayıcı. Bu nedenle hükümet, üç ay içinde yetimhaneyi Patrikhane adına tapuya tescil etmekle yükümlü. Ancak karar henüz kesin değil. Hükümet 3 ay içinde kararın yeniden görüşülmek üzere AİHM’nin Büyük Dairesi’ne götürülmesini isteyebilir.
Karar kesinleştikten sonra, hükümet 3 ay içinde mülkiyeti Patrikhane’ye devretmezse, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararın uygulanmasını sağlamak amacı ile Türkiye’ye karşı önlem alabilir.