Rıza Türmen

Rıza Türmen

rturmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kürt sorununa çözüm arama sürecinin başlaması olumlu bir gelişme. Bu sürecin tetiğinin çekilmesinde dış etkenlerin rolü de olsa, AKP’nin bir ulusal mutabakat arayışı içine girmesinin nedeni kendisi için riskli olan bir konuda sorumluluğu paylaşma isteği de olsa, önemli olan böyle bir sürecin baslamış olması.
Başlayan süreçle ilgili birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Birincisi Büyükelçi Ümit Pamir’in “referandum” önerisi. Kürtlere, “Ayrışmadan mı yanasınız, yoksa birlikte yaşamak mı istiyorsunuz?” sorusunun sorulması. Böyle bir referandum ‘kendi kaderini kendi tayin etme’ (self-determination) hakkının tanınması anlamına geliyor.

Kaderini tayin etme hakkı
Uluslararası hukukta, bir devletten ayrılma hakkı diye bir hak tanınmıyor. Kendi kaderini kendi tayin etme hakkı ise sadece sömürge yönetimi altında yaşayan halklar için söz konusu. Bu hakkın genişletilmesi hiçbir zaman kabul edilmedi. BM belgeleri de bunu kanıtlıyor. 1993 Dünya İnsan Hakları Konferansı’nın bildirisinde, kendi kaderini kendi tayin etme hakkı sömürge halkları için kabul ediliyor. Ancak, bu hakkın, halkını temsil eden bir hükümete sahip olan devletlerin toprak bütünlüğünü ya da siyasal birliğini bozacak ya da bunu teşvik edecek şekilde anlaşılmaması gerektiği belirtiliyor.
Kaldı ki, Kürtler Türkiye Cumhuriyeti kurulurken TBMM’deki temsilcileri aracılığı ile kendi kaderini kendi tayin etme hakkını kullanmışlar, devletin kurucu unsuru olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalmayı seçmişler.

Kültürel haklar
Bir başka konu kültürel haklar. Kültürel hakların tanınması çoğulcu demokrasinin bir koşulu. Söz konusu olan, bir etnik kimliğin baska bir etnik kimliğe sahip çoğunluk tarafından tanınması. Bu hem insan onuruna saygıyı hem de bireyin kendine olan saygısını korumak bakımından onemli.
Kültürel hakların listesi, Avrupa Konseyi’nin “Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi”nde var. Türkiye, Sözleşme’ye taraf olmayan üç Avrupa Konseyi üyesinden biri (diğer ikisi Fransa ile Belçika). Sözleşme’de ‘azınlık’ sözcüğünün kullanılması kültürel hakların niteliğini değiştirmiyor.
Sözleşme’nin 5. maddesine göre, taraf devletler, ulusal azınlıklara (etnik gruplara) mensup kişilerin sahip oldukları kültürlerini korumaları, geliştirmeleri ve dinleri, dilleri, gelenekleri, kültürel miraslar gibi kimliklerinin temel unsurlarını sürdürmeleri için gerekli koşulları sağlamayı üstlenir.
Sözleşme’de sayılan haklar şunlar: Kendi dilinde gazete, dergi çıkarılması, televizyon radyo yayını yapılması, ana dilin serbestçe kullanılması, çocuklarına ya da yerlere (köy, kasaba, ilçe,il) kendi dillerinde ad verilmesi. Eğitim hakkı ile ilgili olarak devletin resmi dili öğretme ve eğitim verme yükümlülüğü saklı tutuluyor. Bunun yanında,
a. Mali yükü devlete ait olmak üzere etnik grubun kendi dilinde özel eğitim kurumları kurmasına devletin izin vermesi;
b.Yeterli talep varsa, devletin eğitim sistemi içinde etnik dillerin öğrenilmesi olanağını sağlaması öngörülüyor. Ders saatleri dışında Kürtçe kurslar düzenlenmesi gibi.
Sözleşme’de tanınan haklar bireysel nitelikte. Eğitim hakkı gibi bir etnik gruba tanınan haklar söz konusu olsa bile, bu haklar bireyler tarafından kullanılacak. Hak öznesi birey. O nedenle, bu hakları bireysel hak olarak nitelemek daha doğru.

Bıçakla kesilir gibi olmaz
Bu hakların tanınması sorunun bir boyutu. Aynı zamanda bölgede insan hakları ihlallerinin önlenmesi, çocuk ve kadın haklarının gerçekleştirilmesi, Kürt kimliğine yer açacak anayasal düzenlemelerin yapılması, işsizliğe devlet eliyle çözüm getirilmesi, yoksullukla, seçim dönemlerinde çamaşır makinesi dağıtarak değil, hak ekseninde mücadele edilmesi gerekli.
Bakalım, hükümetin açılım paketinden bunlar çıkacak mı?
Bütün bunlar gerçekleşse bile, terörün bıçakla kesilir gibi sona ermesi beklenmemeli. Ancak bu demokratik adımlar atılırsa, terörün Kürt insanı gözünde meşruiyetini yitirmesi sağlanabilir. Sürecin hedefinin de bu olduğunu umut ediyorum.

Haberin Devamı

Not: Yazılarıma iki hafta süre ile ara veriyorum. Eylül başında buluşmak üzere...