Rıza Türmen

Rıza Türmen

rturmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sn. Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı ile CHP bir dönüm noktasına geldi. Parti ya kendisini yeniden tanımlayacak, yeni bir kimlikle seçmenin karşısına çıkacak ya da eski CHP üstüne bir cila vurularak siyaset pazarına sürülecek.
Cumhuriyet’in kurucusu olan bir partinin köklü bir değişimle yeni bir kimlik kazanması elbette sancılı bir süreç. Bir yandan Cumhuriyet’in temel değerlerini korumak, öte yandan bu değerlere Türkiye’nin ve dünyanın değişen koşullarıyla uyumlu yeni bir anlam kazandırmak kolay bir iş değil. Ancak, CHP yeni lideri ve birikimiyle bunu başarabilecek potansiyele sahip.
CHP’nin bulunduğu nokta ile Türk toplumunun yol kavşağı kesişiyor. Türkiye, önümüzdeki on yıl içinde otoriter bir siyasal rejimle yönetilen, toplumsal yaşama cemaatlerin egemen olduğu, vahşi bir neo liberalizme terk edilmiş, Sünni Müslüman bir Ortadoğu devleti olmakla, çağdaş, demokratik, laik, eşitlikçi, bireysel hak ve özgürlüklerin korunduğu, hukuk devleti ilkelerinin geçerli olduğu bir devlet olmak arasında bir yol ayırımında. CHP’nin yeni bir toplum modeli sunması ve halk kitlelerini bu modeli benimsemeye ikna etmesi, Türkiye’nin hangi yolda yürüyeceğini de kararlaştıracak.
CHP’nin bu aşamada, temel hedeflerini kalın çizgilerle belirleyen bir manifesto hazırlaması ve bunu halka anlatması gerekli. Bu manifestoda CHP, bazı temel sorulara yanıt aramalı. Örneğin, 21 yüzyılda bir sosyal demokrat parti olmak Türkiye’de ve dünyada ne anlam taşıyor?
Türkiye’de uygulanmakta olan kalkınma modelinde insan yok. İnsan yaşamının ve emeğinin değeri olmadığından bunlar taşeronların insafına bırakılmış. Türkiye’nin doğası da, nehirleri, dereleri, tarihsel zenginlikleri de taşeronlaştırılmış.
CHP insan odaklı bir kalkınma modeli geliştirebilecek mi? İnsanin metalaşmasını önleyebilecek mi? Yoksullukla, işsizlikle mücadeleyi hangi ilkeler üzerinden yürütecek? Sendikalaşma, toplu sözleşme, grev önündeki engelleri kaldırabilecek mi? Pazar ekonomisine ‘evet’, ama pazar toplumuna ‘hayır’ diyebilecek mi? Herkesin olanaklarına göre değil, gereksinmelerine göre pay aldığı bir düzen kurabilecek mi?
Türkiye’de insanların korkmadan düşündüklerini söyleyebildiği, korkmadan telefonda konuşabildiği, basının varlığına son verileceğinden korkmadan yazabildiği, özgürlüklerin sınırının siyasal iktidar tarafından çizilmediği bir ortama gereksinim var. CHP, Türkiye’yi özgür bir ülke yapmanın güvencesi olabilecek mi?
CHP bireyi ve bireyin hak ve özgürlüklerini her şeyin önüne geçirip, cemaat, mahalle baskısından koruyabilecek mi? Bireyin sahip olduğu tüm potansiyelin kullanılmasına olanak veren koşulları yaratabilecek mi? Toplumun, bağımsız düşünen, kendi öyküsünü kendi yazabilen bireylerden oluşmasını sağlayacak bir eğitim sistemi getirebilecek mi?
Tüm farklılıkların kabul edildiği ve tanındığı bir vatandaşlık anlayışını yerleştirebilecek mi?
Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önleyip kadınların toplum yaşamına eşit bireyler olarak katılmalarını sağlayabilecek mi?
Yeni CHP, güçsüzü güçlüye; azınlığı çoğunluğa karşı koruyan bir duruş benimseyebilecek mi? Kürtlerin, Alevilerin taleplerini dinleyip sorunlarına onlarla birlikte çözüm arayacak mı?
AKP gerçekleştirmek istediği model toplumu böldü, büyük bir kutuplaşma yarattı. AKP kendi dünya görüşüne uygun yeni bir toplum yaratmayı amaçladığından, bu bölünme onu fazla rahatsız etmiyor. Yeter ki, kendi modeli topluma egemen olsun. Ne var ki, sadece kendisini destekleyenlerin iktidarı olarak Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulması olanaksız.
Yeni CHP’nin toplum projesi, AKP’nin projesinden bu bakımdan da farklı olmak zorunda. Toplumun içinde bulunduğu kutuplaşmayı aşarak, farklı yaşam biçimlerinin, farklı dünya görüşlerinin birlikte yasayabileceği bir proje sunabilmeli. “Nereden geldiğimiz önemli değil. Birlikte nereye yürüdüğümüz önemli” diyebilmeli. Bu projede tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları birlikte yaşamak için bir ortak zemin bulabilmeli.
Bunların gerçekleşmesi için, CHP’nin bir kitle partisine dönüşmesi ve geçmişin değil, geleceğin Türkiye’sinin partisi olması gerekiyor.