En İyi Film kategorisi açıklanırken zarfların karışması sonucu bombastik bir kapanışa imza atan Oscar Ödül Töreni geçtiğimiz hafta çokça konuşuldu. Gerçi daha da konuşulmaz çünkü günümüzde bir skandalın ömrü bir kelebeğinki kadar.
Sürpriz şekilde kendini törenin ortasında bulan bir otobüs dolusu turist, izleyicilerin üzerine gökten yağan şekerler falan hoştu da benim en aklıma kazınan bölüm “Kaba Tweet’ler” (Mean Tweets) idi. Samuel L. Jackson, Eddie Redmayne, Emma Stone, Miles Teller, Ryan Gosling ve Natalie Portman kendileriyle ilgili atılan tweet’leri bizzat okuyup yorum yaptılar. Bu tweet’ler “Aman da ne başarılı oyuncusunuz, benim evladım da büyüyünce sizin gibi Oscar alacak” tonunda değil, “Hay ben sana ödül verenin...” tonundaydı. Hollywood yıldızlarının ekrana çıkıp bu paylaşımları okuması elbette kendilerine ne kadar güvendiklerinin göstergesiydi de ben daha çok diğer tarafı düşündüm durdum, yani bu tweet’leri atanları.
Zibidi Ryan
Misal, çizgili pijamanla evde göbeğini kaşıya kaşıya oturup Oscar’ları seyrederken içine bir his doluyor, diyorsun ki “Dur yahu, şu Ryan Rosling zibidisine bi saydırayım”. Ve başlıyorsun yazmaya: “Bakın bana, ben Ryan Gosling! Mükemmel bir kemik yapım ve uysal bakışlarım var. Hadi len ordan, zibidi!” (Tweet’in sonu ağır bir küfürle bittiği için doğaçlama yaptım.) Telefonu kendine yaklaştırıp uzaklaştırıyorsun, “Hmmm çok manyak tweet oldu” deyip Gönder’e basıyorsun. Vijjjjt! Tweet’in yayında. Hem de sadece Twitter aleminde değil, Oscar Ödül Töreni’nde yayında. Dahası, bizzat Ryan Gosling’in kendisi okuyup sana uysal bir bakış atıyor ekrandan.
Başka bir misal, bu sefer üzerinde Hello Kitty pijaman, elinde bir paket kabak çekirdeği, Nevcan’la çıt çıt Oscar’ları izlemektesin. Natalie Portman otuz iki diş ekranda. Zaten ezelden beri kıl değil misin bu kadına? Bir de sıska bir şey. “Ay ben daha fazla dayanamayacağım Nevcan!” diyerek bir tweet patlatıyorsun, “Farz et ki Natalie Portman’la öğle yemeğine çıktın. Bir bardak çay ve bir dilim limon dışında ne yer ki bu?” Vijjjt. Haydi bu Tweet de hayırlısıyla gönderildi derken ekrana bir bakıyorsun hamileliğinin son ayında olan Natalie Portman, göbişini okşayarak “Yanlışsın güzelim” diyor. Nevcan sana bakıyor, sen Nevcan’a.
Mesaj yerine ulaştı
Takma ismimizi kullanarak hiç tanımadığımız insanlarla ilgili yazıp çizip uzay boşluğunda kaybolduğunu düşündüğümüz yorumlarımız dönüp dolaşıp o insanı HD ekranda karşımıza çıkarırsa ne hissedeceğimizi gerçekten merak ediyorum. Böyle bir durumda “Hah, mesaj yerine ulaştı. Takipçim de artar şimdi” diyerek mutlu mu oluruz, yoksa utanç mı duyarız?
“Biz ne ara bu kadar hınçla dolduk?” sorusunu ardımızda bırakalı çok oldu. Şimdi moda, sosyal medyada en acımasız yorumu yapmak, en janjanlı aforizmayı bulmak ve dikkatleri üzerine çekmek. İçeriğimizin dozunu ölçmekse hiç önemli değil. Önemli olan fark edilmek. Çünkü arkadaşlarımızın ötesinde ünlülere, daha da ünlülere, hatta canımız kimi isterse ona ulaşabiliyoruz artık. Herkes bize bir tweet uzaklığında. “Bi tweet attım, hadi tut!” diyoruz, vallahi de tutuyorlar.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025