“Ham sanat”

Fransa kökenli “ham sanat” akımının muciti ressam Dubuffet’nin eserlerinin de bulunduğu “Fantastik Makineler” sergisi, 18 Nisan’da, İstanbul Modern’de görülmeye hazır ve nazır olacak.

Art brut teriminin tam karşılığı “ham sanat”tır. Fransa kökenli bu sanat akımı ünlü olamamış sanatçıların, mahkumların, akıl hastalarının yaptığı eserleri gün ışığına çıkarmayı başarmıştı. Bu çılgın fikrin yaratıcısı da ressam Jean Dubuffet idi. Dubuffet, takım arkadaşları Breton ve Tapie’yle birlikte “ham sanat” hareketini kitlelere yayarak kazanılmış kültürün ürünleri olan sanatları toptan reddetti. Yani, “Bu dünyada herkesin bir şansı vardır” dedi.
Ne zaman ki Renault, 1967 yılında sanat ve endüstri dünyasını bir araya getirmek için kolları sıvayıp çağdaş sanatçılarla işbirlikleri yapmaya başladı, o zaman “ham sanat” akımı sanat dünyasında kendine kalıcı bir yer buldu. Sanatçılara endüstri ve inovasyon alanında araştırma olanağı, teknik ve teknolojik altyapı desteği ve üretim için mali destek veren Renault, sanat koleksiyonunu da bu şekilde büyüttü. Böylece, endüstri ve güncel sanat ilk defa yolda kol kola yürümeye başladı.
İstanbul Modern, Dubuffet başta olmak üzere Takis, Arman, Robert Doisneau, Robert Frank, Jean Tinguely, Frank Horvat, Jean-Luc Moulene, Robert Rauschenberg ve Marc Riboud gibi sanatçıların eserlerinin olduğu Renault’nun bu dev koleksiyonundan eserler içeren “Fantastik Makineler” isimli sergiyi 18 Nisan’da bizlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Resim, heykel, enstalasyon ve fotoğraf gibi farklı disiplinlerden 53 çalışmanın yer aldığı sergi GÖ-RÜL-ME-Lİ!

Babam, sıkı bir rock müzik dinleyicisidir. Henüz 10 yaşındayken, hayatımda gittiğim ilk konser de onun bu tutkusu sayesinde şahane bir anı olarak hafızamda yer etmiştir. Annem, babam ve ben, Dire Straits’i “On Every Street” turnesinde Londra’daki Earls Court’ta seyretmeye gitmiştik. Yıl 1992 idi. Kendimi bildim bileli evde onların şarkıları çaldığı için olayın öneminin farkındaydım, “E çok küçükmüşsün” demeyin o yüzden. Grubun beyni Mark Knopfler, en son beş yıl önce konser vermişti İstanbul’da. 27 Nisan’da yine geliyor. Mekan, Ülker Arena. Söyleyin a dostlar, kaçar mı bu konser?

Yurdumun AVM isimleri

Yolda art arda sıralanmış mavi minübüsler görürsünüz yanınızdan geçen. Mavi minibüs, candır. Bambaşka bir dünya vardır içeride. Kendilerine özel bir dil geliştirmişlerdir minibüsçüler. Mesela Trump Towers’ın minibüsçü dilindeki karşılığı, “Turump Tors”tur. Kanyon, “Kalyon”dur. Sapphire ise “Şapir”dir. Capacity, “Çapasiti”dir. İsterseniz bir minibüs yolculuğunuzda bu AVM’lerin orijinal isimlerini söyleyin de bakın bakalım varabiliyor musunuz gideceğiniz yere. Amacım, okuruma hizmet etmek, vakit kazandırmak...