Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lahey
Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın davetlisi olarak, resmi temaslar için geldiği Hollanda’nın başkenti Lahey’deyiz. Buraya uçarken, Sabah gazetesinden Erdal Şafak ve Zaman gazetesinden Bülent Korucu ile kendisiyle son gelişmeleri konuşma fırsatını bulduk. Babacan’ın sorularımıza yanıt olarak söylediklerini özetleyerek aktarıyoruz.

AKP’ye dava

AKP’nin kapatılması  AB sürecini askıya alır

Babacan, yabancıların AKP’yi kapatma davasını anlamakta zorlandıklarını belirterek, bu davanın genelde “yanlış bir karar” olarak değerlendirildiğini söyledi. “Dava şu anda uluslararası ilişkiler açısından sorun yaratmış değil” diyen Babacan, yine de ciddi bir uyarıda bulundu.
AKP’nin kapatılması halinde “AB’nin Türkiye ile ilişkilerini askıya alabileceğini” kaydeden Babacan, buna rağmen dışarıdaki genel kanaatin Türkiye’nin bu sorunu aşacağı yolunda olduğunu vurguladı. “Onun için biz reform programımıza hiçbir şey yokmuş gibi devam edeceğiz” dedi.
AKP’nin, “reform”dan söz etmesine rağmen, AB’nin büyük önem verdiği 301 konusunda hâlâ somut bir adım atamadığını hatırlayarak, bu konudaki sorunun ne olduğunu sorduk kendisine.
Babacan, kararın aslında verildiğini ve 301’in değişeceğini söyledi. Ancak bunun bir “zamanlama meselesi” olduğunu belirterek, “Siyasi gelişmelere bağlı olarak uygun ortam geliştiğinde olacak” diye konuştu.
Bundan hükümetin 301’in değiştirilmesinin neden olacağı siyasi tartışmaları şu anda göğüslemek istemediğini anladık. Babacan yine de Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın bu konuda söz verdiklerini belirterek, 301 meselesinin aslında bir “uygulama sorunu” olduğunu söyledi.
“Kurallar değiştirilse bile oyuncuların aynı oyuncular olduğunu” kaydeden Babacan, zihniyetin değişmemesi halinde yasanın yeni haliyle bile eskisi gibi uygulanabileceğini ima etti.

Haberin Devamı

Cheney’in ziyareti
Dışişleri Bakanı Babacan’a, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Ankara ziyaretini de sorduk. Cheney’in görüşmelerde Türkiye’den taleplerde bulunmadığını belirten Babacan, “Daha çok Afganistan, İran ve Irak izlenimlerini anlattı” dedi.
Ziyaretin zaten kısa olduğunu, bunun ise konuların derinlemesine tartışılmasına el vermediğini söyleyen Babacan, Cheney’den Afganistan’a asker talebinin gelmediğini de vurguladı. Bu talebin NATO çerçevesinde yapıldığını belirterek, konunun nisan başında Bükreş’te yapılacak NATO zirvesinde ele alınacağını söyledi.
Babacan, buna karşılık Türkiye’nin, artık Pakistan’a da olumsuz yansımaya başlayan Afganistan’daki kötü gidişata kayıtsız kalamayacağını ifade ederek, NATO’dan gelecek bir talebin Ankara tarafından tümüyle yanıtsız bırakılmayacağına dair bir işaret de vermiş oldu.
Ancak burada yokladığımız diplomatik kaynaklar bunun “muharip güç” gönderilmesi şeklinde olmasını beklemiyorlar.

Haberin Devamı

‘AB Kıbrıs’ta taraf’
Babacan’a Kıbrıs ile ilgili son gelişmeleri de sorduk. Dimitris Hristofyas’ın seçilmesinin yeni bir fırsat yarattığını belirten Babacan, buna rağmen Kıbrıs sorununun 30 yıla dayanan bir “müktesebatı” olduğunu söyledi. “Bunun için sıfırdan başlamak zaman kaybı olur” dedi. Böylece Annan Planı ile gelen kazanımların terk edilemeyeceğinin işaretini verdi.
Bir garantör ülke olmasına rağmen Türkiye’nin bu yeni müzakere sürecinde çok ön planda görünmek istemediğini de kaydeden Babacan, “Bu pencere de kapanırsa bir fırsat daha kaçmış olur” diyerek şöyle konuştu: “Bu sefer de çözüm olmazsa artık bunun adını koymak lazım. Tabii bunu söylemek için erken daha. Hristofyas çözüm istediğini söylüyor ama bunu fiiliyatta göreceğiz. Gene de sözlerine güvenmek durumundayız.”
Babacan, AB’nin Kıbrıs konusunda tarafsız olmadığını, onun için bu yeni süreci mesafeden izlemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. “Süreci ileri götürmek için müdahale yapacaksa iyi. Yoksa karışmasın diyoruz” diye konuştu. “Ama AB’nin bu konuda tarafsız olabileceğine inanmıyorum” diye de ekledi.