İç gündemimiz önümüzdeki günlerde ne getirir bilemeyiz, ama haftanın önemli gelişmelerinden biri ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Ankara ziyareti olacak. Ancak, Cheney’in bugün başlaması planlanan Ankara ziyaretinden sürpriz bir sonuç da beklemiyoruz.
Nedeni ise ortada. Washington’un en şahin ismi olan Cheney’in gündemindekiler, Irak, Afganistan, Suudi Arabistan ve İsrail’i de kapsayan bu gezisini takip edenlerin ezberinde artık. Bu yüzden Amerikan tarafının öncelikleri açısından Afganistan, İran ve Irak’ın ön planda olacağı biliniyor.
Afganistan ilk sırada ele alınacak, zira nisan başında Bükreş’te yapılacak kritik NATO zirvesinin bu konu üzerinde yoğunlaşması bekleniyor. Washington’un sorunu ise ortada. Afganistan’da Taliban ve El Kaide ile çarpışırken diğer NATO üyelerinin üzerlerine düşeni yaptıklarına inanmıyor.
Org. Büyükanıt karşı çıktı
Bugün Afganistan’daki güce katkıda bulunan ülkenin ağırlıklı bölümü ise Taliban ve El Kaide ile çatışmalara girmekten kaçınıyorlar. Buna Türkiye de dahil. Bu ülkeler bölgesel kalkınma projelerine ve barış gücü operasyonlarına katılmanın ötesine geçmek istemiyorlar.
Nitekim, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt da Afganistan’a muharip güç gönderilmesine karşı olduğunu açıkça söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan’ın Afganistan’a ek asker gönderip göndermeme konusunda yakında karara varılacağını açıklaması ise bizce Yaşar Paşa’nın sözleriyle çelişmiyor.
Zira Babacan’ın söz ettiği sınırlı ek gücün gönderilmesi halinde, bunun da çatışmalara katılması öngörülmüyor. Kaldı ki Türkiye, Afganistan konusunda bugüne kadar yaptığı ciddi katkılara işaret edebilen bir NATO üyesidir. Ek güç gönderme kararı ise sadece NATO’ya atfettiği önemin bir siyasi göstergesi olacaktır.
Öte yandan İran, Cheney’in bu turu sırasında üzerinde en çok durduğu konulardan biri oldu. Ancak, İsrail’i saymazsak, ziyaret ettiği bölge ülkelerinden bu konuda istediği desteği alamadı.
İran konusunda mutabakat yok
Bush yönetiminin giderayak İran’a karşı savaş açmak istediği düşüncesi, bölge ülkelerini bu konuda aşırı ihtiyatlı olamaya zorluyor. Ankara’nın bu konuda da Washington ile mutabakat içinde olmadığı biliniyor.
Irak konusuna gelince, burada da PKK sorunu, kuşkusuz Türkiye’nin zorlamasıyla, ilk sırada ele alınacaktır. Savunma Bakanı Robert Gates’in son ziyareti sırasında Washington özellikle kara operasyonlarına karşı olduğunu açıkça ortaya koydu.
Bu arada, Amerikalı yetkililer PKK ile mücadele çerçevesinde “siyasi seçeneklerin” de düşünülmesi gerektiğini söylemeye devam ediyorlar. Cheney’in de oturmuş olan bu “format”ın dışına çıkması beklenmiyor. Türkiye’nin bu konulardaki tutumu ise belli.
Bu genel başlıklarla bağlantılı olarak Ankara’daki görüşmelerde, Cheney’in büyük destekçisi olduğu “Füze Kalkanı” projesiyle, Rusya ve İran’ı baypas eden enerji hatları gibi meselelerin de alınması da tabii ki bekleniyor.
Ancak, burada sözünü ettiğimiz temel konulara baktığımızda, Cheney’in ziyaretinin, “uzlaşma” noktalarından çok, iki ülke arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya çıkarma potansiyeline daha fazla sahip olduğunu görüyoruz. Zira Türkiye, Washington’un taleplerinin çok azını yerine getirebilecek durumunda.