Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye'nin önerisine dayanan ve bu yüzden İstanbul'da yapılması planlanan daha önceki toplantının Mısır'a kaydırılmasının temel bazı nedenleri şunlardır:1- Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Irak'ın meşru Cumhurbaşkanı Celal Talabani'ye duyduğu antipatiyi açığa vurarak kendisini Ankara'ya davet etmeyeceğini ısrarla belirtmesi. Ekim sonunda dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek olan Irak toplantısının bu kez İstanbul'da yapılacak olmasını "milli maç zaferi" edasıyla değil, bir önceki toplantının Türkiye'de yapılmasından vazgeçilmesinin nedenlerini anlayarak değerlendirmek gerekiyor. 2- Ankara'nın, Irak'ın ana unsurlarından biri olan Şiilerle iyi bir diyalog kuramaması. Dahası, Şii olan Başbakan Nuri el Maliki'nin Türkiye'ye davet edildiği bir sırada Şii düşmanı Sünni grupların İstanbul'da toplanmalarına izin vermesi gibi duyarsızlıklar sergilemesi. 3- Türkiye'de sürekli gündemde tutulan "sınır ötesi operasyon" konusu ile bunun asıl amacının ne olduğuna dair günlük spekülasyonun Iraklılarda, İstanbul toplantısının bir "PKK ve Kerkük toplantısına" çevrileceği izlenimine yol açması.Şimdiyse durum oldukça farklı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Iraklı mevkidaşı konusunda dünya gerçekleriyle uyumlu bir tavır içindedir. AKP'nin seçimlerden güçlü çıkması, Iraklı Kürtlerle görüşmek gibi bazı diplomatik adımlar atması konusunda hükümetin elini güçlendirmiştir. Sınır ötesi operasyonla ilgili günlük spekülasyon da büyük ölçüde sona ermiştir. Şiilerle iyi diyalog kuramama Bu arada, Başbakan Maliki ile daha iyi bir diyalog kurulabilmiştir. Ayrıca, BM'nin devreye daha çok girecek olmasıyla, Irak konusunda yeni perspektiflerin açılması olasılığı ortaya çıkmıştır.Türkiye'nin PKK konusunu İstanbul'da gündeme getirme hakkının bulunduğu tabii ki yadsınamaz. Irak tarafı da buna karşı çıkacak durumda değil. Ancak, Türk tarafı da, her gün onlarca insanın öldüğü Irak'ta bir türlü giderilemeyen otorite boşluğunu yadsıyacak durumda değil. Öte yandan, yeni Irak'ın iki ana unsurunu oluşturan Kürtlerle Şiiler Ankara'nın Kerkük meselesine müdahale etme hakkının olmadığını ısrarla söylüyorlar. Bu konuda uluslararası destek almaları olasılığı da yüksektir. Bu yüzden Türkiye'nin bu konuyu sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bir yaklaşım görüntüsüyle İstanbul'da gündeme getirmesinin hoş karşılanmayacağı ortadadır. Kerkük'ü gündeme getirme Zaten Kerkük'te sonunda Ankara'nın istediği olacaksa -ki bu olasılık yüksektir- bu, Türkiye'nin müdahaleleri yüzünden değil, Irak'ın kendi iç dinamikleri yüzünden olacaktır. Bunun bilincinde olan Dışişleri Bakanı Ali Babacan da İstanbul'da, kuşkusuz, "Türkmenlere ait olan Kerkük Kürtlere gitmesin" şeklindeki bir yaklaşım yerine, "Kerkük, bölgede daha fazla istikrarsızlık yaratmasın" şeklinde, herkesin makul karşılayacağı bir yaklaşım sergileyecektir. Hep söyleriz. Dünya Türkiye'nin arzularına göre şekillenmiyor. Irak'ta olanlar ise bunun en iyi kanıtıdır. Buna karşın Türkiye, Irak'taki otorite boşluğunun giderilmesine katkıda bulunabilecek en önemli ülkelerden biridir. İstanbul toplantısı bunu göstermek için önemli bir vesile olacaktır. sidiz@milliyet.com.tr İstanbul toplantısı önemli