Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Avrupa Günü” münasebetiyle Çankaya Köşkü’nde verdiği geniş katılımlı resepsiyondaydık dün. Bu tür toplantılar her zaman ülkenin en önemli kişilerine önemli konularda sorular sorma fırsatı yaratır. Dünkü resepsiyon da bir istisna değildi.
Resepsiyona davetli meslektaşlarımızla birlikte Cumhurbaşkanı Gül’e son gelişmeler üzerine çeşitli sorular sorma fırsatını bulduk. Bizce en önemli sözleri Kuzey Irak ile ilgiliydi.
Dışişleri Bakanlığı sırasında, Gül’ün, uygun koşullar oluşur oluşmaz Kuzey Iraklı Kürt yetkililerle diyalog kurulmasından yana olduğunu biliyoruz. Bu açıdan kendisinin son gelişmeler konusunda memnun olduğunu gördük. 

‘Darbe vurma açısından önemli’
Irak ile ilişkiler ve PKK’ya karşı mücadele açısından çok önemli bir döneme girildiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Son yapılan operasyon, şimdiye kadar yapılan en önemli operasyonlardan biriydi” diye konuştu.
Bunun hangi açıdan “en önemli operasyon” olduğu sorusuna da, “Darbe vurma açısından en önemli” yanıtını verdi. Bu konuda sürdürülen kararlı politikaların devam ettiğini de kaydeden Gül, ileride daha da iyi neticelerin alınmaya başlanacağını söyledi.
Buna karşın, terörle mücadele konusunun, “bir günlük ya da bir haftalık bir iş olmadığını” da belirterek, “Önemli olan, netice alınacak işleri kararlılıkla yapabilmektir” dedi. Sürdürülen kararlı politikaları geniş şekilde ele almaya devam ettiklerini de belirten Gül, en zor konuları konuşmaya devam ettiklerini, bu sayede yeni bazı politikaların ortaya çıktığını kaydetti. 

‘Türkiye’nin niyeti mücadele’
Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin son ılımlı açıklamalarına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Gül, şunları söyledi:
“Türkiye’nin niyetinin sadece terörle mücadele olduğunu, başka bir niyetinin olmadığını onlar da gördü. Bu arada terörle mücadelede sivilleri bu kadar gözeten, koruyan ne başka bir ülke, ne de ordu var. TSK’nın zor şartlara rağmen sivilleri gözeterek, sadece belli noktaları hedeflediğini Barzani de gördü.”

‘Barzani’yi takdir ediyorum’
Barzani’nin son açıklamalarını takdir ettiğini de belirten Gül, “Arada büyük bir güven bunalımı vardı. Bu, güveni oluşturmak açısından önemli bir gelişmedir” diye konuştu.
“Türklerle Kürtleri ölesiye düşmanmış gibi gösteren PKK belasını” aradan çıkarma gereğinden de söz eden Gül şöyle konuştu:
“Bundan sonra umarım ki daha hassas davranırlar. Bu bölgede hepimiz kardeşiz. PKK tehdidinin ortadan kalkmasıyla bu herkes tarafından daha iyi görülecektir.”
Cumhurbaşkanı Gül, PKK’ya karşı İran ile ortaklaşa operasyonların yürütülüp yürütülmediğinin sorulması üzerine de, böyle bir operasyonunun söz konusu olmadığını, Türkiye’nin kendi başına hareket ettiğini vurguladı.
Kuzey Irak ve PKK ile ilgili soruların ardından başka soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Türkiye’de bir kutuplaşmaya doğru gidildiğine ilişkin uyarısının hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Türkiye’nin böyle bir dünya konjonktüründe, böyle bir bölgede en kuvvetli olması gereken yıllardayız. Etrafımızda çeşitli gelişmelerin olduğu ve kararların alındığı bir dönemdeyiz. AB açısından da bir adım önde olmalıyız. Avrupa’da da çok önemli gelişmeler oluyor. Son seçimlere bakın. Avrupa’nın kendi içindeki siyasi ortam da değişiyor.”

‘Türkiye içine kapanmamalı’
Burada araya girip, Avrupa’da bazı ülkelerde siyasetin aşırı sağa kaymasını mı kastettiğini sormamız üzerine “Şüphesiz” diye yanıt veren Gül, “Bu nedenle kimseye fırsat vermememiz lazım. Türkiye’nin kendi içine kapanmaması lazım. Türkiye’nin stratejik hedeflerinin zedelenmemesi gerekiyor” diye konuştu.
Gül, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili bir soruya karşılık olarak da Türkiye’nin işinin zorlaştığını ifade ederek, “Yaz ortasında inşaat yapmak varken, inşaat kışa kaldı” dedi.
Gül, diğer bir soru üzerine, Suudi Arabistan’da Allah’a küfrettiği gerekçesiyle idam cezasına çarptırılan Türk berberin akıbeti konusunda da “Ben ümitliyim” demekle yetindi. Gül, gazetecilerle sohbeti sırasında, Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife el Tani ile ailesi hakkında Türk basınında çıkan haberlerden de sitem etti.
Yabancı bir devlet başkanının karısı ve kızı hakkında çıkın haberlere üzüldüğünü söyleyen Gül, “Bir şeyler olur, ülkemiz hakkında bir kötülük yaparlar, o zaman anlarım. Ama böyle bir şey yok. Kaldı ki bize para veriyorlar” diye konuştu. Gül, Katar Emiri’nin bu haberlerden rahatsız olduğunu kendisine ima yoluyla aktardığını da sözlerine ekledi.