Fakat dünyanın dikkati, bu ziyaretin Hıristiyan-Müslüman uzlaşmasına yapacağı veya yapamayacağı katkı üzerinde olacak. Bu ziyaret sayesinde dünyanın dikkati, tabii ki, aynı ölçüde Türkiye'nin üzerinde olacak. Bu konudaki olumsuz beklentiler ise su yüzüne çıktı bile. Ziyaret öncesinde "Papa suikastı" veya "Papa'nın putluğu" üzerine kitapların yayımlanması; fanatiklerin nefret sloganlarıyla sokağa dökülmeleri, çok daha bilge olması gereken koca koca adamların ortaya attıkları, akla hayale sığmayan komplo teorileri gibi çirkinlikler, doğal olarak, Batı'da geniş bir şekilde yankılanıyor. Papa 16. Benedictus'un ziyaretinin asıl amacı, Patrik Bartholomeos ile buluşup Türkiye'de kendilerini tehdit altında hissettiklerini söyleyen Hıristiyan azınlıklara moral vermek olabilir. Türkiye'nin geçmişte Mehmet Ali Ağca olayının olması bu çerçevedeki kötü beklentileri daha da besliyor. Papa ziyareti için alınacak olan olağanüstü güvenlik tedbirlerinin boyutu bile bu açıdan dünyaya olumsuz bir mesaj gönderiyor. Özetle, Türkiye potansiyel bir "tanıtım felaketi" ile karşı karşıya bulunuyor. GMI adlı araştırma kurumu ile ünlü siyaset bilimci Simon Anholt'un yaptıkları son araştırma da zaten, 36 ülke arasında 35'inci sırada olan Türkiye'nin İsrail'den sonra en kötü imaja sahip ülke olduğunu ortaya koymuş.Bu "potansiyel tanıtım felaketi"nin farkına varan hükümet de, biraz gecikmeli olarak, durumu kurtarmaya çalışıyor. Bu çerçevede, Başbakan Erdoğan'ın Papa ile havaalanında kısa da olsa bir görüşme yapmasından da söz ediliyor. Tanıtım felaketi! Bu gerçekleşirse, Avrupa'da yürütülen yıpratıcı spekülasyon da sona erecektir. Yoksa, "medeniyetleri barıştırma" iddiasında olan Erdoğan'ın "Papa'dan kaçtığı" Batı'da unutulmayacaktır. Bu arada, Vatikan'dan yapılan son açıklamalar da Papa'nın ziyareti sırasında Sultanahmet Camii'ni gezebileceğini gösteriyor. Vatikan kaynakları, Türkiye'den gelen ve kendilerini memnun eden bu önerinin büyük olasılıkla gerçekleşeceğini ve bunun da çok önemli bir jest olacağını vurguluyorlar.Tarihte sadece iki papanın bir camiye girdiğini belirten bu kaynaklar, 16. Benedictus'un bu jestiyle İslam âlemini rencide eden sözlerinden duyduğu pişmanlığı sembolik bir şekilde ifade etmiş olacağını belirtiyorlar. Sadece iki Papa camiye gitti Fanatikleri elbette bu da tatmin etmeyecektir. Ancak Türkiye'nin fanatiklere teslim olması gibi bir lüksü yok. Aslında, Türkiye ile Vatikan'ın olumsuz beklentilerle bezenmiş olan bu ziyaretten olumlu bir şeylerin çıkması için uğraştıkları anlaşılıyor. Bu nedenle, Türkler olarak, geçmişte ne söylemiş olursa olsun, Papa'ya karşı üstün bir misafirperverlik göstermek zorundayız. Bunu sadece kendi itibarımız ve imajımız için değil, dinler arası barış için yapmak zorundayız. Bağırıp çağırarak nefret dolu sözlerle sokaklara dökülmekle veya sağda solda yapılan ve her zaman övündüğümüz "Türk hoşgörüsü"ne uymayan açıklamalarla çirkin yüzümüzü teşhir etmenin itibarımıza ve bu barışa herhangi bir katkıda bulunamayacağı aşikâr. sidiz@milliyet.com.tr Misafirperverlik göstermeliyiz