Diğer sorular ise İsrail'in eylül ayında Suriye'de -"nükleer araştırmaların yapıldığı" iddia edilen- bir hedefe karşı düzenlediği ve ayrıntıları hâlâ bilinmeyen hava saldırısıyla ilgiliydi. Buna da sonra değineceğim. Söylenenlerden anladığım kadarıyla, Şam'ın sınır ötesi operasyon konusunda endişeleri var. Suriyeli bir diplomata "Beklentiniz nedir?" diye sorduğumda yanıtı netti: "Türkiye ne yaparsa yapsın, bölgesel istikrarı daha da bozmasın, zira ortam yeterince karışık. Bizim istediğimiz budur" dedi. Ancak Esad'ın aynı gün Türkiye'nin gerçekleştireceği bir sınır ötesi operasyonu sonuna kadar destekleyeceklerini yansıtan kararlı açıklaması bizi kontrpiyede bıraktı. Çünkü bu sözler konuştuğumuz Suriyelilerin sözleriyle çelişiyordu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Ankara'ya geldiği gün Suriyeli yetkililerle gazetecileri yokladım. Konuşulanlardan, Türkiye'nin Kuzey Irak'a bir sınır ötesi operasyon düzenleme olasılığının Şam'da yakından takip edildiğini anladım. Zira bana sorulan soruların büyük bölümü bununla ilgiliydi. Esad'ın önceki gün İstanbul'da gazetecilere yaptığı açıklamalar ise her şey yerine oturttu Oradaki sözleri bizim Suriyeli yetkililerle gazetecilerden edindiğimizi izlenimle de uyumluydu. Türk tarafını memnun eden bir önceki günkü çıkışının ise daha çok "nabza göre şerbet" kaleminden sarf edildiği anlaşılıyor. Esad'ın esas söylemek istediği özetle şudur:"Türkiye'nin niyetini bilmiyoruz. Bunun önümüzdeki haftalarda netleşmesini bekliyoruz. Umudumuz, atılacak olan ve Suriye'yi de yakından ilgilendiren adımların Irak'ın bütünlüğü gözetilerek atılmasıdır. Bu arada terörle mücadele sadece askeri değil siyasi yollardan da sürdürülmelidir."Esad'ın bu tutum değişikliğini, ilk gün "fazla heveskâr" davranıp ileri gittiğini düşünmesine bağlıyoruz. Bu arada, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna Arap dünyasının sıcak bakmayacağını gösteren açıklaması da Şam'ın gözünden kaçmış olamaz. Arap âleminde de tartışmalar yaratan bir konuda "Türkiye'ye tümüyle teslim olunuyormuş" görüntüsünün Suriye tarafında rahatsızlık yarattığı anlaşılıyor. Kaldı ki, görüştüğüm Suriyeliler, İsrail'in ülkelerine karşı gerçekleştirdiği son hava saldırısında Türkiye'nin de bir parmağını gördüklerini ve bundan pek memnun olmadıklarını gizlemediler. Esad'ın söylemek istedikleri Özetle, bu saldırı için Türk hava sahasının kullanıldığına, bunun da "İsrail yanlısı TSK'nın oluru ile gerçekleştiğine" inanıyorlar. Dışişleri Bakanı Babacan'ın "Bu konuda İsrail'den hâlâ yanıt bekliyoruz" şeklindeki sözlerini hatırlatmamız üzerine de, "Yanıt İsrail'de değil Genelkurmay'da" demeleri dikkatimizi çekti. Bu arada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın önümüzdeki günlerde İsrail'i ziyaret edeceğine işaret etmeleri ise Türkiye'yi ne kadar yakından izlediklerini ortaya koyuyordu. Uzun lafın kısası, geçici bir konjonktür gereği adeta "stratejik" bir görüntü yaratıp "düşman çatlatmayı" amaçlasa da, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin sınırlarını bilmekte yarar var. sidiz@milliyet.com.tr İsrail saldırısıyla ilgili sözler