Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile dünyanın en sorunlu bölgelerden birinde ve en karmaşık sorunlardan birinin odağında yatan Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teyiz.
Gürcistan’dan geçen yıl tek taraflı olarak bağımsızlık ilan eden Abhazya’ya bugün kıdemli bir diplomatımızın yapacağı ziyarete ilişkin açıklama ise Davutoğlu’nun iki günlük ziyaretine damgasını vurdu.
Bunun aynı zamanda, Gürcistan ile Rusya arasında Ağustos 2008’de yaşanan savaşın ardından Abhazya’ya bir Batılı diplomat tarafından yapılan ilk ziyaret olacağı bildiriliyor. Türkiye böylece, “Ermenistan açılımından” sonra Kafkaslar’da, “düzen kurma misyonuna” yeni bir boyut katmış oluyor.
Davutoğlu, Ermenistan ile ilişkilerin normalizasyonu öngören protokollerin geçen hafta açıklanmasından sonra, “Bölgenin her açıdan en güçlü ülkesi Türkiye’dir. Bütün ilişkilerimizde kriz çözerek ilerleyeceğiz. Düzen kurma misyonu bizimdir” demişti.

‘ABD?tek kuramıyor’

Davutoğlu, bu vesileyle, bizim de son yazımızda eleştirdiğimiz bu ifadelerine de açıklık getirdi. Kendisiyle Tiflis’e uçarken konuya giren Davutoğlu, “düzen kurma” ifadesinin herhangi bir “emperyal niyet” içermediğini söyledi.
Soğuk Savaş sonrasında yaşanan “düzensizliğe” işaret eden Davutoğlu, “Hâlâ yarı kalıcı bir statüko bile oluşmuş değil etrafımızda” diye konuştu. Yeni düzeni kuracak olan tarafların, Soğuk Savaş sırasında olduğu gibi, sadece iki aktörden ibaret olmadığını da kaydeden Davutoğlu şöyle konuştu:
“Irak örneğinde görüldüğü gibi, Amerika tek başına düzeni kuramıyor. Gürcistan ile savaşında görüldüğü gibi, Rusya da tek başına kuramıyor. Biz gerek Ortadoğu’da, gerek Balkanlar’da, gerek Kafkaslar’da yeni bir düzenin kurulması gerektiğini söylüyoruz. Bu düzen kurulurken de aktif rol almak istiyoruz. Bu emperyal bir dürtü değil, bir gereklilik ve bunun gündeme gelmesi lazım. Dış aktörler bile Türkiye’nin bu yeni rolünü benimsiyor.”

Türkiye’den bu kez ‘Abhazya hamlesi’


Gürcistan temasları

Öte yandan, buradaki resmi kaynaklar, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz tarafından Abhazya’nın başkenti Suhumi’ye bugün gerçekleştirilecek olan ziyaretin, Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması anlamına gelmeyeceğini vurguluyorlar. Söz konusu kaynaklara göre, bu ziyaret “İlişkileri iyi tutmayı amaçlıyor” ve Gürcistan’ın bilgisi dahilinde gerçekleşiyor.
Bu arada, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Tiflis ziyaretinin, Gürcü hükümetinin son dönemdeki bazı gelişmelerin ardından duyabileceği kaygıları gidermeye dönük olduğu da belirtiliyor.
Başbakan Putin’in Ankara ziyareti sırasında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan belgelerle, Ankara ile Erivan arasında başlatılan uzlaşma sürecinin Gürcistan’ın Türkiye için önemini azaltmayacağı vurgulanıyor. Davutoğlu’nun ziyaretinin bunun teyit edilmesi açısından önemli olduğu kaydediliyor.

Ankara-Erivan süreci

Türkiye’nin Gürcistan ile Rusya ile olan ilişkileri açısından dengeyi korumaya kararlı olduğunu belirten kaynaklar, Ankara ile Erivan arasındaki sürecin Gürcistan’a da yarar sağlayacağını belirtiyorlar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’da bunu burada bize teyit ederek şöyle konuştu:
“Ermenistan ile normalleşmemiz Gürcistan’a zarar vermez. Aksine, bölgede öyle bir durum ortaya çıkar ki, Gürcistan da bundan istifade eder. Rusya ile yakınlaşmamız da Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne verdiğimiz önemi azaltmaz, aksine, Gürcistan’ın daha da istikrarlı olması için gerekli ortamın doğmasını sağlar.”
Ancak, Türkiye’nin Gürcistan’ın Abhazya’yı ambargolar yoluyla izole etmesini de yanlış bulduğunu belirten kaynaklar bunun Abhaz yönetimini iyice Rusya’nın eksenine itecek bir yol olduğunu söylüyorlar.

Stratejik tercihler

Gürcistan’ı Türkiye, Avrupa ve ABD ekseninde tutmanın Ankara açısından stratejik bir tercih olduğunu kaydeden kaynaklar, Ankara’nın kıdemli bir diplomatını Suhumi’ye göndermenin bir amacının da bu olduğunu belirtiyorlar.
Türkiye’de 400 bine yakın Abhaz kökenli vatandaş olduğunu kaydeden kaynaklar, bu kişilerin Türkiye ile -dolayısıyla Batı ekseniyle- bir “köprü” rolü oynayabileceklerine işaret ederek, Abhazya’nın tümüyle Rus eksenine kaymasının bu yoldan engellenebileceğini ifade ediyorlar.
Buna karşın gözlemciler, bölgedeki gerginlik sürdükçe, Gürcistan’ın Türkiye ile Abhazya arasındaki ilişkilerin gelişmesinden çok memnun olacağını sanmadıklarını da belirtiyorlar.

Tutuklanan kaptan

Bu arada, Gürcistan’ın Abhazya’ya giden Türk gemilerini alıkoymasının, Karadeniz’de güvenliğe ve seyrüsefer serbestliğine büyük önem veren Türkiye’yi çok rahatsız ettiği de ifade ediliyor. Konu Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Gürcü mevkidaşı Grigol Vashadze ile dün yaptığı görüşmede de ele alındı.
Gürcistan tarafından gemisine el konduktan sonra 24 yıl hapis cezasına çarptırılan kaptan Coşkun Mehmet Öztürk’ün akıbetinin ise Davutoğlu’nun bugün Gürcistan Devlet Başkanı Mikail Saakaşvili ile yapacağı görüşmede belli olması bekleniyor.
Kaptan Öztürk’ün gemisinin mürettebatı ise Ankara’nın girişimleriyle Davutoğlu’nun ziyareti öncesinde serbest bırakılmıştı.