Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İkili ticaretteki mevcut 11 milyar dolarlık hedefin 25 milyar dolara çıkarılması ise bu hedefin boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Gerek önceki gece yaptıkları beş saatlik görüşmelerde, gerek dün sabah kahvaltı sırasında sürdürdükleri konuşmalarında her iki lider bu hedefin nasıl tutturulacağını da kapsamlı bir şekilde ele aldılar. Putin ve Erdoğan'ın basına verdikleri bilgilerden de anlaşıldığı gibi, bu hedefin tutturulmasında ana lokomotif görevini enerji sektörü görecek. Türkiye'nin bir doğu-batı enerji koridoru haline gelmiş olması doğal olarak Rusya'nın da dikkatini çekmiş bulunuyor. Başka bir ifadeyle Bakü-Ceyhan çerçevesinde geçmişte yaşanan rekabet, yerini gerçekçi bir işbirliği ortamına bırakıyor. Rusya bu çerçevede Türkiye'nin bu özelliğinden yararlanmanın kendisi için de önemli olduğunu anlamış bulunuyor. Karadeniz'deki tatil beldelerinden Soçi'deki yazlık konutunda Başbakan Erdoğan'la görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görüşmeler sonrasında yapılan ortak basın toplantısında iki ülke için çok önemli bir perspektif çizdi. Gerek Putin'in gerek Başbakan Erdoğan'ın söylediklerinden anlaşıldığı kadarıyla, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin ana lokomotifi ekonomik işbirliği olmaya devam edecek. Öte yandan Rusya'nın telekomdan demir çeliğe kadar, Türkiye'deki özelleştirme sürecine dahil olma isteği de bu görüşmelerde Türk tarafınca memnuniyetle not edilmiş bulunuyor. Rusya'ya savunma sanayii projelerine katılabileceği yönünde Türk tarafınca verilmiş sinyal ise, Rus tarafında memnuniyet yaratmış bulunuyor. Ancak, Putin'in de dediği gibi, ekonomik ilişkilerin bu kadar derinleşmesi aynı zamanda siyasi ilişkilerin de sağlam bir zemine oturtulmasını gerektiriyor.Anlaşılan o ki, bunun sağlanması için, mevcut olumlu zeminin daha da güçlendirilmesi hedeflenmiş. Türkiye'de ilan edilmesi planlanan "Rusya Yılı" ile Rusya'da ilan edilmesi beklenen "Türkiye Yılı"nın buna katkıda bulunması bekleniyor. İki ülkenin gerek Ortadoğu gerek Kafkaslar ve Orta Asya'ya dönük siyasetlerinde ortak bir zemin sağlamış olmalarının da bu açıdan önemi kuşkusuz büyük.Hassas konulardan Kıbrıs'a gelince; Putin'in basın toplantısında söyledikleri Moskova'nın burada bir açılım arayışında olduğunu, ancak Güney Kıbrıs'ı da gözetmeden duramayacağını ortaya koydu. Buna karşın adadaki bir kesim üzerindeki izolasyonun kalkmasının gerektiğini, bu arada BM Genel Sekreteri'nin çabalarını desteklemeye devam edeceklerini söylemesi, Türk heyetindeki bazı yetkililerce bir "umut ışığı" olarak değerlendirildi. semihi@cnnturk.com.tr Türkiye not etti