Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haber Ankara'ya ulaşır ulaşmaz Dışişleri Bakanı Gül İsrailli meslektaşı Livni'yi arayarak Ankara'nın politikasında bir değişiklik olmadığını vurguladı. Hamas temsilcilerinin Ankara ziyaretleri Dışişleri'nde de beklenmiyordu. Bu nedenle büyük sıkıntı yarattı. Zira Ankara günlerdir bu konuda Avrupa ile birlikte hareket edeceğini hissettiriyordu. Livni memnun değildi tabii. Bu ziyaretin Türkiye'yi de yakından ilgilendiren terörle mücadeleyi zorlaştıracağını hissettirdi. Gül ise, Türkiye'nin Hamas'a terörden vazgeçmesi ve İsrail'i tanıması yolunda güçlü telkinlerde bulunacağını anlatmaya çalıştı. Bu arada, haberin duyulmasının ardından, Amerika'dan Ankara'ya kızgın telefonlar yağmaya başladı. Irak konusunda ağzı yanan Amerikalılar, Türkiye'nin, İran'a karşı AB ile birlikte oluşturmaya çalıştıkları politikaya da ters düşeceğinden endişeleniyorlar. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdindeki daimi temsilcilerini bu hafta Ankara'ya bu yüzden gönderdiler. Dışişleri'nin bu ziyaret öncesinde İran konusunda yaptığı sert açıklama tabii ki Amerikalıları bir nebze rahatlattı. Fakat, Hamas'ın ziyareti kuşkuları tekrar körükledi. Bu nedenle Hamas'ın ziyareti, Washington'da bazılarınca "yeni bir meydan okuma" olarak değerlendiriliyor. Kızgın telefonlar yağdı Öte yandan ibre bu kez de hükümetin dış politika başdanışmanlarından Ahmet Davutoğlu'na işaret ediyor. "Büyükelçi" payesi olan Davutoğlu, AKP'nin "Müslüman gruplar" ile diplomatik temaslarını sürdüren kişi. Bu açıdan eli de bir hayli serbest bırakılmış durumda.Nitekim Davutoğlu, Irak'taki seçimlerden önce Sünniler ile ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Halilzad'ın İstanbul'da bir araya gelmelerinde de etkin rol oynamıştı. Dışişleri'nin, ayrıntılarına her zaman vakıf olmadığı bu "perde arkası diplomasi"den çok memnun olduğu söylenemez.Bu arada Filistin'in yeni Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf'un Davutoğlu'nun onuruna salı akşamı vereceği yemek de bu çerçevede ayrı bir anlam kazanıyor. İbrenin gösterdiği isim Ankara tabii ki Hamas'a somut telkinlerde bulundu. "Terörü bırakın, İsrail'i tanıyın ve demokratik sürece dahil olun" dedi. Hamasçılar da zaten bunu bekliyorlardı. Fakat onlar için önemli olan, Türk hükümetiyle şu veya bu şekilde görüşmüş olmalarıdır.Peki Türkiye, diplomatik baş ağrısı dışında, bu ziyaretten ne kazandı? Bunu önümüzdeki günlerde daha iyi anlayacağız. Yalnız, şu kadarını söyleyebiliriz: Dışişleri Bakanlığı, bu ziyaretten duyduğu rahatsızlığı aşarak, meseleye şu anda pragmatik bir açıdan bakmaya çalışıyor."Hamas'ı doğru yola sokup bölgede istikrara katkıda bulunabilirsek bu ziyarete belki ileride Amerika ve İsrail de 'hayırlı' olarak bakabilirler" diye düşünüyor. Ancak bunun için Hamas'ın önce terörden vazgeçmesi gerekiyor.Tabii tersi de olabilir. Hamas terörden vazgeçmezse, o zaman Ankara bir terör örgütünün meşrulaştırılmasına katkıda bulunmuş olur ki, bunun Türkiye'ye karşı kimler tarafından nasıl kullanılacağını tahmin etmek hiç de güç değil. semihi@cnnturk.com.tr Önemli olan görüşmek